"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MERA KOMİSYON KARARININ İPTALİ Dava, çekişmeli taşınmazların davalı köy tüzel kişiliğine tahsisine ilişkin mera komisyon kararının iptali ve meranın aidiyeti isteğine ilişkin olmakla, Yargıtay Büyük Genel Kurulu‘nun 30.01.2019 tarih, 2019/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, mahkemece, taşınmazın 1968 yılında yapılan kadastro sırasında mera olarak sınırlandırılarak özel sicile kaydedildiği ve 2009 yılında mera komisyonu tarafından mera olarak tahsis edildiği halde kararda mera komisyon karının iptaline karar verilmemesi ve mera kaydının iptali yerine mera olan vasfının iptaline karar verilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının 1. paragrafında yer alan "sayılı" kelimesinden sonra gelen “taşınmazın mera olan vasfının iptali” cümlesi kaldırılarak, yerine “taşınmaza ilişkin mera komisyonu tarafından yapılan mera tesbit ve tahdit çalışmaları ile tahsis çalışmalarının iptaline ve taşınmazın mera olan kaydının iptali” cümlesine yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.'...
Dava, 4242 Sayılı Yasa uyarınca yapılan mera tespit ve tahsis kararına itirazdır. Yerel mahkemece; Orman Yönetiminin, Adana Mera Komisyon Başkanlığının tahsis kararına 30 günlük askı süresinden sonra dava açtığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmazın Adana Mera Komisyon Başkanlığınca Aladağ ilçesi ..., Yetimli ve ... Köylerinin müşterek kullanımlarına mera olarak tahsis edildiği ve tahsis işleminin 10.3.2003-11.4.2003 tarihleri arasında ilan edildiği, mera tahsis kararının orman yönetimine 14.3.2003 tarihinde tebliğ edildiği, Orman Yönetiminin taşınmazın milli ... sınırları içerisinde kaldığı iddiasıyla tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük süre içerisinde 11.4.2003 tarihinde eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. 4342 Sayılı Mera Yasasının 13.maddesinde;”Teknik ekiplerce yapılan çalışmaların sonuçları komisyonca ilgili köy ve belediyelerin ilan yerlerinde 30 ... süre ile askıda kalır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.01.2008 gününde verilen dilekçe ile mera kararının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Mera Komisyon Kararının iptali istemi ile açılmıştır. Davalı ..., savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, 30 günlük dava açma süresi geçirildiğinden söz edilerek dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 21. maddesi hükmüne göre tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsisin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemez ve dava açılamaz....
Ancak, mahkemece, taşınmazın 1968 yılında yapılan kadastro sırasında mera olarak sınırlandırılarak özel sicile kaydedildiği ve 2008 yılında mera komisyonu tarafından mera olarak tahsis edildiği halde, kararda mera komisyon karının iptaline karar verilmemesi ve mera kaydının iptali yerine mera olan vasfının iptaline karar verilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Bu sebeple; hüküm fıkrasının ikinci paragrafında yer alan "mera olan tapu kaydının iptali ile" cümlesinden sonra gelmek üzere "bu parsele ilişkin olarak il mera komisyonu tarafından yapılan mera tespit, tahdit çalışmaları ile tahsis kararının iptaline" cümlesi ve üçüncü paragrafında yer alan "3.529,57 m²'lik kısmın" cümlesinden sonra gelmek üzere "mera olan tapu kaydının iptali ile bu parsele ilişkin olarak il mera komisyonu tarafından yapılan mera tespit, tahdit çalışmaları ile tahsis kararının iptaline" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi....
Somut olayda; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca İl Mera Komisyonu tarafından mera tesbit ve tahdit çalışmaları yapılmıştır. Dava, mera komisyonu tespit ve tahdit kararının iptali istemiyle 30 günlük askı ilânı süresi içinde açılmışsa da, mera komisyon kararının askı ilânından önce çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde genel arazi kadastrosu yapılıp çekişmeli taşınmaz hakkındaki kadastro tespit tutanağı kesinleşmiştir. İl mera Komisyonunca yapılan bu işlemlere karşı yapılan itirazların inceleme ve sonuca bağlanması 4342 sayılı Mera Kanunun 13.maddesi gereğince genel mahkemelerin görevi içindedir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi zorunludur. Hal böyle olunca; mahkemece, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.07.2010 gününde verilen dilekçe ile mera tespit kararının iptali istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 20.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca mera komisyonu tarafından yapılan tespit işleminin iptali istemine ilişkindir. Davacı Hazine, dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü'nde bulunan 205 ada 30 ve 75 Parsel sayılı taşınmazlar ile 212 ada 50 parsel ve 213 ada 60 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına kayıtlı olduğunu, dava dışı DSİ'ye ön tahsisinin yapıldığını, bu taşınmazların 25.06.2010 tarihli, 622 sayılı ......
Mera Kanununa ilişkin bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, yörede 4342 Sayılı Mera Kanununun göre kurulan komisyon çalışmaları yapıldığı, çekişme konusu 102 ada 11 sayılı parselin mera kaynakları kapsamına alındığı anlaşılmaktadır. Ancak komisyon çalışmalarının kesinleşip kesinleşmediği belli değildir. Yukarıda söz edildiği üzere, komisyon çalışmaları kesinleşmişse bir yerin mera kaynaklarına alınıp alınmayacağı, mera komisyonlarının yetkisi dahilinde olduğundan çalışmaların sonucunun ne olduğu, başka bir anlatımla mera komisyonu çalışma sonuçlarının kesinleşip kesinleşmediği önem kazanmaktadır. Bu nedenle mahkemece, komisyon çalışmalarının kesinleşip kesinleşmediği sorulup saptanmalı, istem bunun sonucuna uygun bir hükme bağlanmalıdır. Değinilen yön bir yana bırakılarak, eksik inceleme ve araştırmayla dava kabul edildiğinden karar bozulmalıdır....
Ayrıca; Orman Yönetimi taşınmazın orman olduğunu iddia ederek genel mahkemede mera komisyon kararının iptalini istediğine, davanın ileri sürülüş biçimine ve taşınmazın niteliğine göre somut olayda, Mera Yasasının 13/3-4. maddelerindeki 30 günlük sürenin Orman Yönetimi yönünden uygulanmayacağı, kamu malı orman olan taşınmazlar hakkında Orman İdaresi hiçbir süreye bağlı kalmadan, tapulu ise iptal ve tescil, mera olarak sınırlandırılmış ya da tahsis edilmişse bu işlemlerin iptali için her zaman dava açabileceği yerleşmiş Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmektedir. (H.G.K.'nun 21.02.1990 gün ve 1989/1-700-1990/101 K.)...