Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 442 sayılı Köy Kanununun 3367 sayılı yasa ile eklenen 13. Ek maddesi uyarınca, Boruktolu Köyü Tüzel Kişiliğine tahsis edilen taşınmazın, köy ihtiyar heyeti tarafından hak sahiplerine satışına dayalı tapu iptali tescil, olmazsa arsanın rayiç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, temyize konu 118 ada 9; 119 ada 5, 7 ve 77; 117 ada 135 ve 139; 122 ada 8; 137 ada 10, 21 ve 22; 139 ada 5 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile Hazine adına mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları tarafından açılan dava, nizalı taşınmazların Köy Tüzel Kişiliği adına mera vasfıyla tescili istemine ilişkindir. Meraların mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı ise ilgili Köy Tüzel Kişiliğine ya da Belediyeye aittir....

      Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....

        Davalı köy tüzel kişiliği ise savunmasında; dava konusu meranın köylerine ait olduğunu, yıllardır kiraya vermek suretiyle de tasarruf ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı köy tüzel kişiliği temyiz etmiştir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır....

          Yönetimi, 25.11.2009 tarihli dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... köyü 2728 parsel sayılı taşınmazın mera tesbit komisyonu tarafından mera olarak tahsis edildiğini, taşınmazın üzerinin orman bitki örtüsü ile kaplı olduğunu ve meyilli olduğunu ileri sürerek, mera tesbit komisyonu tarafından yapılan tesbit ve tahsisin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir. Davacı ... Yönetiminin çevre parsellere aynı nedenle açtığı davalar, mahkemenin 2009/267 Esası ile birleştirilmiştir. Mahkemece 2009/267 Esas sayılı dava dosyasında sadece 2727 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen mera tahsis kararının iptali ile aynı ada ve parsel numarası ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi tarafından birleşen dosyalar hakkında hüküm kurulmadığı iddiasıyla, davalı Hazine tarafından yargılama giderleri ve esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir....

            Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ... tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da ...nin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....

              üzere köy adına tekrar tescilini isteme hakkı ve yetkisi...." bulunmakta olduğunu, ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile köy tüzel kişiliği adına tescile karar verilmesini istemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.12.2007 gününde verilen dilekçe ile Mera Komisyon Kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Mera Komisyon Kararının iptali istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 4342 sayılı Kanunun 6. Maddesi hükmü uyarınca, mera, yaylak ve kışlakları tespit, tahdit ve tahsis işlemleri Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılır. Bu amaçla da, yasanın öngördüğü özellikleri taşıyan 8 kişiden oluşan bir komisyon kurulur....

                  Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan Yasanın 4/1. maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alınmış olduğundan, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla dava açma hakkının varlığını kabul etmek gerekir....

                  Mahkemece, dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün davacının dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı kabul edilmek sureti ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz, hükmen mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiş olup, meraların mülkiyet hakkı Hazineye, kullanım hakkı ise ilgili köy ya da belediye tüzel kişiliğine aittir. Bu nedenle mera vasfıyla sınırlandırılan taşınmazlar hakkında açılan davalarda husumetin, Hazine'nin yanında ilgili Köy ya da Belediye Tüzel Kişiliğine yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda dava; Hazine hasım gösterilerek açılmış olup, ... Köyü Tüzel Kişiliğinin de, yasal hasım olması nedeniyle davada taraf olması gerektiği Mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez....

                    UYAP Entegrasyonu