Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan  taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir” şeklinde düzenlemeler yapılmıştır....

    Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına, bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4) 31.5.1965 tarihli ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı...”öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.05.1999 gününde verilen dilekçe ile davalı ... adına yapılan mer'a sınırlandırılmasının iptali ile davacı ... adına mera olarak sınırlandırılmasının istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ...; 1335 sayılı mera parseline ilişkin olarak davalı ... adına yapılan sınırlandırmanın iptali ile davacı ... adına sınırlandırılmasını istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile ... köyü 1335 parselin kadastro tespitinin ve komisyon kararının iptali ile ... köyü tüzel kişiliği adına mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir....

        HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili 4342 sayılı Mera Kanunu’nun Geçici 3. maddesi gereğince dava konusu taşınmazın davalı adına oluşturulan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili çekişme konusu taşınmazın 775 sayılı Gecekondu Kanunu uyarınca bedeli ödenmek sureti ile davalıya tahsis edilen yerlerden olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuştur....

          Köyünde 4342 sayılı Mera Kanunu'nun (4342 sayılı Kanun) gereğince yapılan çalışmalarda dava konusu 34 parselin Mera Komisyonunca mera olarak tespit ve tahdit gördüğünü, dava konusu taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalan devlet ormanı olduğunu, eylemli orman olan yerlerde mera tahsis kararının da öneminin olmadığını, dolayısıyla orman tahdit sınırları dışında kalması halinde eylemli orman hususunun da araştırılması gerektiği belirtilerek 15.04.2011 tarih, 238/7 sayılı İl Mera Komisyon kararının iptalini, ... Köyü 34 parsel taşınmaza ilişkin mera tespit ve tahdidinin iptalini taşınmazın orman vasfıyla tespit ve tescilini istemiştir. II....

            Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle 4342 sayılı kanunun 1.maddesi; "Bu kanunun amacı; daha önce çeşitli kanunlarla tahsis edilmiş veya kadimden beri kullanılmakta olan mera, yaylak, kışlak ve kamuya ait otlak ve çayırların tespiti, tahdidi ile köy veya belediye tüzel kişilikleri adına tahsislerinin yapılmasını, belirlenecek kurallara uygun şekilde kullandırılmasını bakım ve ıslahının yapılarak verimliliklerinin artırılmasını ve sürdürülmesini, kullanımlarının sürekli olarak denetlenmesini, korunmasını ve gerektiğinde kullanım amacının değiştirilmesini sağlamaktır." hükmünü içermektedir. Aynı yasanın 4.maddesinin 2.fıkrasında da; "Komisyonun henüz göreve başlamadığı yerlerde, evvelce çeşitli kanunlar uyarınca yapılmış olan tahsislere ve teessüs etmiş teamüllere göre; mera, yaylak ve kışlakların köy veya belediye halkı tarafından kullanılmasına devam olunur" denmektedir....

              Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir" şeklinde düzenlemeler yapılmıştır...

                Hukuk Dairesi'nin 2018/5522 Esas ve 2019/2789 Karar sayılı kararında kadim mera olmayıp tahsisli mera olan yerler açısından mera vasfının bozulduğundan söz edilemeyeceği ifade edilmiştir. Bu bilgiler ışığında istinaf sebepleri ve kamu düzenine aykırılık hali bulunup bulunmadığı re'sen gözetilerek somut olayın incelenmesi neticesinde; Az yukarıda da belirtildiği üzere, davaya konu 132 ada 57 parsel sayılı taşınmaz kadastro sırasında hali arazi vasfıyla hazine adına tespit ve tescil edilmiş olup İl Mera Komisyonu'nun 27.09.2012 tarihli kararı ile mera olarak tahsis edilmiştir. Bu haliyle davaya konu taşınmaz kadim mera vasfında olmayıp tahsisli mera vasfındadır....

                /yaylak/kışlak/otlak/çayır tespit tutanağı düzenlendiğini, adı geçen meranın tamamının Mera Kanunun 5....

                Mera Komisyon kararı ile mera olarak tahsis edilmiştir. Meraların mülkiyeti Hazineye yararlanma hakkı ise taşınmazların bulunduğu belde ya da köy tüzel kişiliğine aittir. Dava konusu taşınmazlar ... Köyü sınırları içerisinde olup, mera tahsis kararı ile de kullanım hakkı bu köye verilmiştir. Yargıtay ve Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre mera olarak sınırlandırılan veya tahsis edilen taşınmazların özel mülk olduğuna ilişkin tapu iptali ve tescil ile mera tahsis kararının iptali istemiyle açılan davalarda mülkiyet sahibi Hazine ve kullanım hak sahibi belde veya köy tüzel kişiliğine karşı dava açılmalıdır. Davacı ..., il mera komisyon kararının iptali istemiyle sadece ... Valiliği aleyhine dava açmıştır. Yargılama sırasında ......

                  UYAP Entegrasyonu