Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda kadastro mahkemesince dava konusu 249 parselin mera olduğu tespit edilmiş ve aidiyetinin belirlenmesi için de görevsizlik kararı verilmiştir. Her ne kadar kadastro tespiti sırasında davacı köy adına sınırlandırma yapılmış ise de tespite itiraz edilmekle kesinleşmemiş ve halen taraflar arasında uyuşmazlık devam etmektedir. Bu nedenle mahkemece aşağıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır....

    Dava mera tahsis kararının iptali ile meranın köye aidiyetinin tespiti isteminden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine iş bu karar davacılar tarafından istinafa konu edilmiş ise de, bilindiği üzere 3402 sayılı yasanın 16. maddesi gereğince meralar kamu mallarından sayılırlar ve kamu mallarının öncelikli temsilcisi Hazine ve Köy Muhtarlığıdır. Gerçek kişilerin veya mahalle muhtarlarının bu tür davalarda aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Dolayısıyla davaya konu taşınmazın Şanlıurfa ili Viranşehir ilçesi sınırları içerisinde bulunduğu ve Şanlıurfa ilinin büyükşehir statüsünde olduğu sabit olduğundan, davacı gerçek kişiler ile davacı mahalle muhtarının aktif dava ehliyetleri de bulunmamaktadır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.09.2008 gününde verilen dilekçe ile mera tahsis kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera komisyonu kararının iptali ve meranın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 30 günlük dava açma süresinin geçirildiğinden söz edilerek dava reddedilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.04.2014 gününde verilen dilekçe ile meranın aidiyetinin tesbiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Aşağı ... Köyü Tüzel Kişiliği, kadim meralarının davalı köy adına mera olarak tahsis edildiğini belirterek 401 sayılı mera parselinin köyleri adına mera olarak sınırlandırılmasını istemiştir. Mahkemece, dava konusu parselin tespit ve tahdit işlemlerinin devam ettiği, tamamlanmış bir komisyon kararının bulunmadığı, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, bulunsa dahi sürenin geçirildiğinden söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir....

        Dava, meranın aidiyetinin tespiti ve elatmanın önlenmesine ilişkindir. Mera, yaylak ve kışlaklara ilişkin uyuşmazlıklar ferman, şer’i ilam, tahsis kararı vs resmi belgelere veyahutta kadim yararlanma hakkına dayanılarak çözümlenir. Somut olayda, taraf köylere ait kesinleşmiş tahsis kararı bulunmadığı ve kadim yararlanma hakkına dayanılarak uyuşmazlığın çözümlenmesi istenildiği anlaşılmakta ise de, öncelikle dava konusu yer ile ilgili olarak 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca mera komisyon çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, komisyon çalışması başlamış ise tahdit, tespit ve tahsis çalışmalarının kesinleşmesi beklenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eğer mera komisyon çalışması yok ise, davacının kadim yararlanma hakkı bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

          Daha önceleri fermanlarla ya da kanuni düzenlemeye uygun yetkili makamlar tarafından tahsis edilen veya geleneksel olarak mera, yaylak ve kışlak olarak kullanıldığı tespit edilen yerlerin Mera Kanununun getirdiği hükümlere uygun olarak tespiti ile ölçümlemesi yapıldıktan sonra yeniden bir veya birkaç köy ya da belediye tüzel kişiliklerine yararlanmaları amacıyla tahsisine Mera Komisyonları yetkilidir. Somut uyuşmazlıkta, davacı köy kadimden bu yana tasarruflarında bulunduğunu belirttiği meraların kadastro çalışmasıyla davalıya bırakıldığını belirterek özel sicile tarafına ait olduğunun yazılmasını istemiştir. Davacı tarafından kadim yararlanma hakkına dayanılarak istemde bulunulmuştur. Ancak, dosya içindeki belgelerden yargılamanın devamı sırasında mera komisyonunca çekişme konusu 156 ada 38 parsel sayılı taşınmazın davalı köye tahsis edilerek 04.10.2012-04.11.2012 tarihleri arasında tahsis kararının ilan edildiği anlaşılmaktadır....

            Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.03.2013 gününde verilen dilekçe ile meranın aidiyetinin tespiti ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen reddine, kısmen karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 08.01.2013 tarih 240 sayılı Mera Komisyon kararının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı ... vekili mera tahsisinin ihtiyaç belirlenmek suretiyle yasaya uygun yapıldığını, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... temsilcisi, davanın reddini savunmuştur....

              Mahkemece, dava konusu meradan davacı ve davalı köyün müşterek yararlandığının ispat edildiğini fakat bu konuda istem bulunmadığından davacının davasının reddine, asli müdahilin isteminin kabulü ile dava konusu taşınmazın 24.06.2011 tarihli bilirkişi raporunda (B) ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile müdahil davacı ... merası olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve davalı köy tüzelkişilikleri vekilleri temyiz etmişlerdir. Dava, meranın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.04.1998 gününde verilen dilekçe ile meranın aidiyetinin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı aslı müdahil vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Kadastro Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde; Reşadiye İlçesi Kuzbağı Kasabası 11 ada 79 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Uluköy tüzel kişiliği adına mera olarak sınırlandırılmasını istemiştir. Davalılar, dava konusu taşınmazın babalarından miras kaldığını, davanın reddini savunmuşlardır. Davaya müdahil olan ... Köyü, dava konusu yerin köylerine ait mera olduğunu.köyleri adına mera olarak sınırlandırılmasını istemiştir....

                  Dava kadimlik iddiasına dayalı meranın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu