Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallesi mera sınır krokisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, 4502 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile ... adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairemizce eksik inceleme nedeniyle bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmuş, yeniden keşif yapılmış ve dava konusu taşınmazın mera norm kararında belirtilen sınırların dışında kaldığı gerekçesiyle bu kez davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 27.05.2004 tarihli ve 5178 sayılı Yasanın 5. maddesi ile 4342 sayılı Mera Kanununun bazı maddelerinde değişiklik yapılmış ve eklenen geçici 3. madde ile; "Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan ve 01.01.2003 tarihinden önce kesinleşen imar plânları içerisinde yerleşim yeri olarak işgal edilerek mera, yaylak ve kışlak olarak kullanımı teknik açıdan mümkün olmayan yerlerin ot bedeli alınmaksızın tahsis amacı değiştirilerek ... adına tescilleri yapılır....

    Bölgede mera tahsisi yapılmış ise mera tahsis haritası ile kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle yerel bilirkişi yardımı ve fen memuru eli ile yerine uygulanarak taşınmazın mera tahsis haritası kapsamında kalıp kalmadığı saptanmalı, yerel bilirkişi, tanıklar, tespit bilirkişileri ve sağ iseler belirtmelikte adı geçen muhtar ve azalardan, dava konusu taşınmazın öncesinin kadim mera olup olmadığı, sınırındaki meradan açılıp açılmadığı, kim veya kimler tarafından ne surette ve ne zamandan beri kullanıldığı, taşınmazın kanunları gereğince devlete kalan taşınmazlardan olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, eylemli durumda çekişmeli taşınmazın sınırında bulunan mera parselinin kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı üzerinde durulmalı, keşfe katılacak teknik bilirkişiden keşfi izlemeye, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye olanak verir, özellikle çekişmeli taşınmazın bitişiğindeki mera parselinden nasıl ayrıldığını yan görünüş krokisi ile gösterir...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.01.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kadastro çalışmasında revizyon alınan tapu kaydında da mera olan taşınmazın kadastro çalışmasıyla 2413 parsel mera olarak sınırlandırılarak dava dışı belediye adına tescil edildiğini, taşınmazın ifrazıyla oluşan taşınmazın mera niteliğinin kaldırılarak yeniden yapılan ifrazlarla davalıya arsa niteliği ile satışının yapıldığını, taşınmazın öncesinin mera olduğunu ileri sürerek, davalı adına kayıtlı 8098 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir....

        Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan  taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir” hükmü getirilmiştir....

          Taşınmazın tahsisli meralardan olup olmadığı hususu araştırılırken, öncelikle bu yerde mera tahsisinin bulunup bulunmadığının İl Özel İdare Müdürlüğü ve İl/İlçe Tarım Müdürlüklerinden sorulması, varsa mera norm kararı ile tahsis tutanağı ve paftası getirtilerek mahallinde uygulanıp nizalı taşınmazın bu belgeler kapsamında kalıp kalmadığı, mera norm kararına göre tahsis edilen meranın menşei norm kararından araştırılarak 4342 sayılı Kanunun 5. maddesine göre tahsisin kadim meradan mı yoksa Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden mi yapıldığının tahkik ve tespit edilmesi gerekir. Ayrıca, taşınmazın bulunduğu yerde, 4342 sayılı Kanun uyarınca kurulan Mera Komisyonu tarafından çalışma yapılıp yapılmadığı da sorulup belirlenmelidir. Taşınmaz tahsisli mera niteliğinde değilse; kadim mera araştırması yapılmalıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meranın aidiyetinin tespiti davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 18.09.2012 gün ve 2012/6213-10385 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera vasıflı 1367 parsel sayılı taşınmazın kullanım hakkının davacı köye ait olduğunun tescili istemine ilişkindir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu meradan davacı ve davalı ... tüzelkişiliğinin müşterek yararlanması konusunda karar verilmiştir. Hükmü her iki taraf vekillerinin de temyiz etmesi üzerine Dairemizin 18.09.2012 tarihli ve 2012/6213 – 10385 sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.10.2006 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.02.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, mera komisyonu tahsis kararının iptali istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmü davacı Hazine vekili temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmazların tapulama tespiti 1999 yılında yapılmış ve taşınmazlar hali arazi niteliği ile 18.01.2000 tarihinde Hazine adına tescil edilmiştir....

                Taraflar arasındaki mera tahsis kararının iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Şefliği vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi 4342 Sayılı Mera Yasasına göre çalışma yapan Mera Komisyonunca mera olarak tahsis edilen Beylerhan Köyü 4 ve 8 pafta 895 parsel sayılı 35400 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde bulunduğunu ileri sürerek mera tahsis kararının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, Mera Tahsis Komisyonunun kararının iptali ve taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir....

                  O halde, Mahkemece, nizalı taşınmazın mera niteliğinde bulunup bulunmadığının araştırılması, bu kapsamda taşınmazın tahsisli meralardan olup olmadığı hususunun tespiti bakımından, öncelikle bu yerde mera tahsisinin bulunup bulunmadığının Özel İdare Müdürlüğü ile Tarım Müdürlüğünden sorulması, varsa mera norm kararı ile tahsis tutanağı ve paftası getirtilerek mahallinde uygulanıp, nizalı taşınmazın bu belgeler kapsamında kalıp kalmadığı, mera norm kararına göre tahsis edilen meranın menşei norm kararından araştırılarak tahsisin mevcut kadim meradan mı, yoksa Bakanlık emrine geçen yerlerden mi yapıldığı tahkik ve tespit edilmelidir. Saptanacak niteliğe göre, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yeterli ve uygun şekilde mera araştırması yapılmadan hüküm verilmesi doğru olmamıştır....

                    Bölgede mera tahsisi yapılmış ise mera tahsis haritası ile kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle yerel bilirkişi yardımı ve fen memuru eliyle yerine uygulanarak taşınmazın mera tahsis haritası kapsamında kalıp kalmadığı saptanmalı, yerel bilirkişi, tanıklar, tespit bilirkişileri ve sağ ise belirtmelikte adı geçen muhtar ve azalardan dava konusu taşınmazın öncesinin kadim mera olup olmadığı, sınırındaki meradan açılıp açılmadığı, kim veya kimler tarafından ne surette ve ne zamandan beri kullanıldığı, taşınmazın kanunları gereğince devlete kalan taşınmazlardan olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, eylemli durumda çekişmeli taşınmazın sınırında bulunan mera parselinin kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı üzerinde durulmalı, keşfe katılacak teknik bilirkişiden keşfi izlemeye, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye olanak verir, özellikle çekişmeli taşınmazın bitişiğindeki mera parselinden nasıl ayrıldığını yan görünüş krokisi ile gösterir...

                      UYAP Entegrasyonu