Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan  taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir” hükmü getirilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MERA KOMİSYON KARARININ İPTALİ Dava, çekişmeli taşınmazların davalı köy tüzel kişiliğine tahsisine ilişkin mera komisyon kararının iptali ve meranın aidiyeti isteğine ilişkin olmakla, Yargıtay Büyük Genel Kurulu‘nun 30.01.2019 tarih, 2019/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mera, yaylak ve kışlaklar bir veya birden fazla köy veya kasaba halkının bağımsız olarak veya birlikte kullanmak üzere, yetkili makam tarafından tahsis edilmiş olan veya böyle bir tahsis bulunmamasına karşın kadimden beri (öncesi belli olmayan bir zamandan beri), ilgili köy veya kasabalar tarafından mera olarak kullanılagelen ve hak sahiplerinin mevcut intifa hakları dışında üzerinde fiili ve hukuki tasarruflarda bulunamadıkları arazi parçasıdır. Bir yerin mera, yaylak ve kışlak sayılabilmesi için bu amaçla bir köy veya kasabaya tahsis edilmesi, tahsis bulunmadığı takdirde, kadimden beri o yerin kullanıla gelmiş olması gerekir. Bir yere hukuken bu vasfı verebilmek için bu iki unsurdan birinin bulunması gerekir (Cin, H.:Türk Hukukunda Mera Yaylak ve Kışlaklar, 2. Bası, Ankara 1980, s. 37 vd.).Mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilmiş olan veya kadimden beri kullanılagelen yerler alınıp satılamaz, üzerine bina yapılamaz, ağaç dikilerek koru, bağ ve bahçe tesis edilemez....

        Görülüyor ki Mera Kanunu, komisyonca tahsis işlemi gerçekleştirilirken kadim yararlanma biçimini veya mera, yaylak ve kışlakların hangi köy veya belediyenin idari sınırları içinde ise o köy veya belediyeye tahsis edilmesi gerektiğini bir ölçü olarak kabul etmemiştir. Mera Kanunu’nun tahsis için kabul ettiği kıstas o köy veya belediyenin mera, yaylak ve kışlaklara olan ihtiyacıdır. İhtiyaç unsurunun belirlemesi yapılırken gözetilmesi gereken ölçütlerin neler olduğu de özellikle yasanın 11. maddesinde sıralanmıştır. Öte yandan ihtiyaç tespiti yapılırken Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca belirlenen normların dikkate alınması da zorunludur....

          Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan, Hazine adına tescil edilmesi gerekirken belediyeler adına tescil edilen ve belediyelerce konut veya işyeri yapılmak üzere bedelsiz olarak veya bedeli karşılığında gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine tahsis edilen, daha sonra Hazine tarafından ilgili belediye aleyhine açılan davalar sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilerek mera, yaylak ve kışlak özel siciline yazılan, fakat daha sonra bu Kanun hükümlerine göre mera, yaylak ve kışlak vasfı değiştirilerek Hazine adına tescil edilen taşınmazlardan; herhangi bir kamu hizmeti için gerekli olmayan, Hazinece herhangi bir tasarrufa konu edilmeyen ve halen tapuda Hazine adına kayıtlı olan  taşınmazlar, tahsis tarihindeki arsa değerine devir tarihine kadar geçen süre için yasal faiz eklenerek belirlenecek bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla adlarına tahsis yapılanlara devredilir” hükmü getirilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.02.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali mera olarak sınırlandırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; temyiz talebinin reddine dair verilen 23.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı ... vekili öncesi tapulu ve kadim mera olan taşınmazın imar ve ifraz sonucu ... Belediyesi tarafından davalıya satışının usulsüz olduğunu ileri sürerek 8131 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasını istemiştir. Davalı, taşınmazı belediyeden iyiniyetle satın aldığını, davanın reddini savunmuştur. Müdahil ... vekili tapu kaydının iptali halinde Belediyelerine büyük külfet olacağını, davanın reddini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yayla sınırlandırılmasının iptali ve aidiyetinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Orman Yönetimi; ... beldesinde yer alan orman parseline bitişik ... yaylasının ... İl Komisyonu başkanlığınca mera vasfı ile tespit edildiğini oysa eski memleket haritası ve hava fotoğraflarında yeşil alanda göründüğünü ileri sürüp ... yaylasının orman vasfı ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalı Hazine; mera komisyonunca görevlendirilen teknik ekip tarafından mera olarak tespit edilmiş olan ... yaylasının sınırlarının belirlenerek kesinleştiğini halen mera olarak kullanıldığı davacı kurum tarafından hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığını bildirip davanın reddini savunmuştur....

                Yargıtay 14.H.D. 2007/3340- 4368 Esas-Karar sayılı ilamı) Somut olayda, davalının dava konusu Kayseri ili Develi ilçesi Sindelhöyük mahallesi 416 ada 13 parsel numaralı meranın 15.114,64m2 ve aynı yer 350 ada 120 parsel numaralı meranın 2.138,43m2'lik kısmını önceki yıllarda işlemek suretiyle işgal ettiği, davalının bu eylemi nedeniyle taşınmazın tecavüze uğrayan bu kısmının mera vasfının bozulduğu, ilk derece mahkemesince mahallinde keşif yapılarak meranın eski hale getirilmesi için gerekli bedelin hesaplandığı ve bilirkişi raporuna göre hükmün oluşturulduğu, davaya konu yerin mera olmasına rağmen davalı tarafça işlemek suretiyle yapılan işgalin Mera Kanunu anlamında mera bütünlüğünü bozucu nitelikte olduğu, tüm bunların yanı sıra ziraat bilirkişilerin sunduğu raporda da davaya konu yerin önceki yıllarda işlendiğinin bildirildiği anlaşıldığından davalının davaya konu 416 ada 13 parsel numaralı meranın 15.114,64m2 ve aynı yer 350 ada 120 parsel numaralı meranın 2.138,43m2'lik...

                Meralar üzerinde, aidiyet iddiasıyla, elatmanın önlenmesi, tapu iptali mera olarak sınırlandırma veya tespitin iptali ve mera olarak sınırlandırma davaları açılabilir. Davayı, yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da Hazine açabilir. Davayı açan köy muhtarının veya Belediye Başkanının davayı kabule, vazgeçmeye ya da sulha yetkisi yoktur. Mera yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanabilir. Tahsise dayanıldığında, dayanak belgelerin, ayrıca karşı tarafın savunmada ileri sürdükleri verileri tüm geldileri ile birlikte merciinden getirtilmesi, kadimlik iddiası varsa bu hususun yeterince araştırılması gerektiğinde, köyün kuruluş tarihinin İçişleri Bakanlığı aracılığıyla araştırılması ve köyün kadim ya da muhdes olup olmadığının saptanması gerekir....

                  Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; Mera Kanunu geçici m.3’ ün uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında Hazine adına tescili gereken veya Hazine adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır. Başka bir anlatımla 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesi hükmü, belediye adına tescil edilerek belediyenin özel mülkü haline gelen taşınmazlara uygulanamaz. Bir yörede 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesine göre işlem yapılabilmesi için; a) Mera, 4342 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içersinde bulunmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu