Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ... sayılı mera parselinin davalı köy adına tescil edilerek bu şekilde tapu kaydı oluşturulduğundan bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı köy temyiz etmiştir. Uyuşmazlık, meraya elatmanın önlenmesi isteğinden kaynaklanmıştır. Dosya kapsamından yörede 4342 Sayılı Mera Kanunu hükümleri doğrultusunda bir çalışma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bundan dolayı, çekişmenin tahsis veya kadim kullanma şeklinin hangi köyde olduğunun saptanarak giderilmesi gerekir. Davacı köy, 01.12.1953 tarihli tahsise dayanmaktadır. Diğer taraftan taraf köyler arasında ... sayılı mera parseline ilişkin bir davanın bulunduğu da görülmektedir. O dava dosyasının incelenmesinde ... sayılı mera 2010/14551 - 2011/590 parselinin 60 numaralı Toprak Tevzi Komisyonu tarafından 01.12.l953 tarihli 40 numaralı kararla davacı Harmanlı Köyüne tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle de, eldeki davanın davalısı Mezra Köyü tarafından açılan dava reddedilmiş, hüküm kesinleşmiştir....

    Çekişmeli taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kalan yerlerden olmadığı toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığına göre Hazinenin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, mera araştırması yöntemince yapılmamış ve komşu mera parselinin kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı araştırılmamış, tanık dinlenmemiş, mahalli bilirkişi beyanları ve ziraatçı bilirkişi raporuna değer verilmeyiş nedeni kararda gösterilmemiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır....

      Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın toprak tevzi komisyonunu 901 mera parselinin içerisinde kaldığı belirtilmiştir. Görülüyor ki dava konusu taşınmaz 901 sayılı mera parselinden gelmektedir. İmar planı içindeki meraların planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan mera niteliğini yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların (yol, park, yeşil saha gibi) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise "Yolsuz Tescil" olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir....

        olup olmadığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan mera parseli ile dava konusu bölümün karşılaştırmalı biçimde toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera parselinden nasıl ayrıldığı, mera ile arada doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı, taşınmazın meradan açılan bir yer olup olmadığını ve 229 sayılı mera parselinin fiilen mera niteliğinde bulunup bulunmadığını açıklar ve tarımsal niteliğini belirtir ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça bir değer taşımayacağı düşünülmeli, ayrıca 110 ada 229 parsel sayılı taşınmazın fiilen mera olarak kullanılıyor olması halinde çekişme konusu bölümün mera bütünlüğünü bozucu nitelikte bulunup bulunmadığı tartışılmalı ve...

          Çekişmeli taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kalan yerlerden olmadığı ve davalı tarafın taşınmaz üzerinde 20 yılı aşan zilyetliğinin bulunduğu yerel bilirkişi, tanık sözleri ve tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna göre Hazinenin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, Mahkemece çekişmeli taşınmazın mera niteliğinde bulunduğu ve meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; bu konuda yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın sınırında bulunan 155 ada 22 sayılı mera parselinin kadastro tespitinin kesinleşip kesinleşmediği, kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı araştırılmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.04.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, 1019 sayılı mera parselinin ifrazı ile oluşan 2489 sayılı parselin mera olduğunu, öncesi mera olan bir yerin özel mülkiyete konu teşkil etmeyeceğini, 2489 sayılı parsele ilişkin imar düzenlemesi sonucu davacı adına tesis edilen 267 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, çekişme konusu taşınmazda şuyulandırma işlemi sonucu malik olduğunu belirterek, açılan davanın reddini savunmuştur....

              gösterilen belirtme parselinin içinde kaldığı öteden beri de mera nitelikli kullanıldığı anlaşıldığından davanın kabulün de kanuna aykırı bir yön yok ise de davalılara ait tapunun iptaline karar verilmekle yetinilmiştir....

                İdaresi vekili 10.06.2016 tarihli dilekçesi ile, ... ili ..., ilçesi ...., Köyü 107 ada 4 sayılı mera parselinin, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı, amenajman planına göre ve eylemli biçimde orman sayılan yerlerden olduğunu, ağaçlandırma çalışması yapıldığını belirterek, mera özel sicil kaydının iptal edilerek taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edilmesi istemiyle dava açmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Mera Sınırlandırmasının İptali ve Tescil ... ile Hazine ve ... aralarındaki mera sınırlandırmasının iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 30.03.2012 gün ve 570/110 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi ile davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, vekil edeni tarafından ......

                    Mahkemece yapılan keşfe katılan fen bilirkişiler Mehmet Şakar ve Ercan Yılmaz tarafından düzenlenen 07/10/2016 havale tarihli teknik rapor ve krokisinde; Aydın ili, Efeler İlçesi, Bademli Mahallesi, eski 124 (yeni 140 ada 9 nolu) mera parselinin, krokide A harfi ile gösterilen 4.510,53 m² lik kısmının, daha önce kadastrosu yapılan eski 548 parselin ifrazı ile oluşan 1177 parsel (yeni 162 ada 12 parsel) sayılı şahıs parseli üzerine mükerrer kadastro işlemi ile tescil edildiği bildirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; Efeler ilçesi, Bademli Mahallesi, yeni 140 ada 9 parsel sayılı mera parselinin, bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 4.510,53 m² lik kısmının mükerrer tescil edildiği gerekçesi ile bahsi geçen bölümün, 140 ada 9 parsel sayılı mera parselinin sicil kaydından iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu