Köyü 209, 496, 497, 498, 499, 500, 501, 502 ve 4322 parsel sayılı taşınmazların mera olarak belirlendiğini, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, mera tahsis komisyon kararının iptali ile taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tescili talebi ile dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davaya konu 496, 497, 498, 499, 500, 501 ve 502 sayılı parsellerin mera olan vasfının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, 209 ve 4322 parsel sayılı taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından, bu parsellere ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, mera komisyonu tarafından yapılan mera tesbit, tahdit, komisyon kararı ile mera kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır....
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.05.2007 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, il mera komisyonu kararının iptali istemiyle açılmıştır. Davalılar, davada dayanılan tapu kaydının sınırlandırma yapılan alana uymadığının komisyon tarafından saptandığını, aynı nedene dayalı olarak açılan bu davanın da reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu ve krokisinde A, B ve D harfleriyle gösterilen yerlerin davacıların tapu kaydı kapsamında olduğu kabul edilerek davacılar adına tesciline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera komisyon kararının iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi ... Köyü 489, 554, 752 ve 714 Sayılı parsellerin bir bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu halde İstanbul İl Mera Komisyonunun 14/12/2007 tarih ve 389 sayılı kararı ile mera olarak tahsis edildiğini ileri sürerek mera komisyon kararının iptalini istemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mera komisyon kararının iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının d bendi ve 115 inci maddesinin ikinci fıkrası. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Somut olayda; davacının, 1445 sayılı mera parseli içerisinde kalan ve ağaçlandırmak suretiyle kullandığı dava konusu yere ilişkin kiralama başvurusunda bulunduğunu ileri sürerek mera komisyon kararının iptalini talep etme hakkı bulunmadığından, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. 3....
Dava, mera komisyonu tesbit ve tahdit kararının iptali istemiyle 30 günlük askı ilânı süresi içinde açılmışsa da, mera komisyon kararının askı ilânından önce çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde genel arazi kadastrosu yapılıp çekişmeli taşınmaz hakkındaki kadastro tesbit tutanağı kesinleşmiştir. İl mera Komisyonunca yapılan bu işlemlere karşı yapılan itirazların incelenmesi ve sonuca bağlanması, 4342 sayılı Mera Kanunun 13. maddesi gereğince genel mahkemelerin görevi içindedir.” denilmiştir. Kadastro mahkemesince bozma kararına uyularak görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne, ... parsel sayılı taşınmaz mera komisyon kararının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve teciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve ... tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, mera komisyonu tesbit ve tahdit kararının iptali istemiyle 30 günlük askı ilânı süresi içinde açılmışsa da, mera komisyon kararının askı ilânından önce çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde genel arazi kadastrosu yapılıp çekişmeli taşınmaz hakkındaki kadastro tesbit tutanağı kesinleşmiştir. İl Mera Komisyonunca yapılan bu işlemlere karşı yapılan itirazların incelenmesi ve sonuca bağlanması, 4342 sayılı Mera Kanunun 13. maddesi gereğince genel mahkemelerin görevi içindedir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Kadastro mahkemesince bozma ilâmına uyularak görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne, ... parsel sayılı taşınmaz Mera Komisyon kararının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve teciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve ... tarafından temyiz edilmiştir....
Orman Yönetimi 03/12/2013 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde açmış olduğu davada taşınmazın öncesi itibarıyla ve halen eylemli durumda orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek mera komisyon kararının iptaliyle orman niteliğinde Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parsellerle ilgili mera tespit ve tahsis kararının kaldırılarak taşınmazların orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, karar Hazine ve köy tüzel kişiliği tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mera tespit ve tahsisinin iptali ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastro çalışması yapılmamıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi kurulu raporuna göre, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığından mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Bu nedenle, mahkeme kararının 2. bendinde yazılı "...taşınmazların mera tespit ve tahsisine ilişkin kararının kaldırılarak (mera olarak yapılan sınırlandırılmalarının iptali ile)..." ibaresinden önce gelmek üzere “mera özel sicilindeki mera kaydının iptaline” ibaresinin yazılmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik olarak 3, 4 ve 5. bentlerinin tamamen hükümden çıkartılarak bunun yerine “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanun geçici 3. maddesi atfıyla HMUK'nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/11/2015 günü oy birliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ : TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, kadastro tutanağı düzenlenmemiş yer iken mera komisyonunca mera olarak tahdit ve tespit edilen taşınmazın tescili ve mera komisyon kararının iptali isteğine ilişkin olmakla; 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay .. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.12.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.11.2006 gününde verilen dilekçe ile İl Mera Komisyon kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.1.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera komisyonunun 2.11.2005 tarih 385 numaralı kararının kaldırılması istemiyle açılmıştır. Mahkemece mera komisyon çalışmaları 4342 sayılı Mera Kanununun ilgili maddelerindeki yönteme uygun yapılmadığından yasanın 7, 8, 9 ve 13.maddelerindeki biçim koşullarına uygun karar alınmak üzere tüm bilgi ve belgelerin mera komisyonuna iadesine karar verilmiştir. Hükmü davacı Hazine temyiz etmiştir....