Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı Kovalı Köy Tüzelkişiliği, taşınmazların köylerine ait mera olduğunu, Mart 1955 tarih 67 ve ... 1961 tarih 70 nolu tapu malikleri tarafından köye terkedildiği, mera niteliği ile Kovalı Köy Tüzelkişiliği adına tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 1 parselin tesbitinin iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına, 27 parsel ise tesbit gibi orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, tarafların meranın aidiyetinin belirlenmesi hususunda asliye hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi. tarafından 112 ada 1 parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 08.07.1949 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki dava konusu taşınmazlarda yer alan muhdesat aidiyetinin tespiti ve bedelinin tahsili, birleşen dava ise tescil harici alanda yer alan muhdesat aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, ... ile Maliye Hazinesi vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, dava konusu taşınmazlarda yer alan muhdesat aidiyetinin tespiti ve bedelinin tahsili, birleşen dava ise tescil harici alanda yer alan muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ... ve Maliye Hazinesi vekillerince temyiz edilmiştir....

      MERA KANUNU [ Madde 8 ] 4342 S. MERA KANUNU [ Madde 9 ] 4342 S. MERA KANUNU [ Madde 11 ] 4342 S. MERA KANUNU [ Madde 12 ] 4342 S. MERA KANUNU [ Madde 1 ] 4342 S. MERA KANUNU [ Madde 3 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.04.2002 gününde verilen dilekçe ile mer'a tahsis komisyonu kararlarının iptali ve müdahalenin men'i istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; mer'a tahsis komisyonu kararının iptaline dair verilen 26.07.2006 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı köy vekili ile müdahil davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, mer'a komisyonunun tahsis kararının iptali ve mer'aya elatmanın önlenmesine ilişkindir. Müdahil davacı Abdulbaki tapuya dayanarak mülkiyet iddiasında bulunmuştur....

        olarak kullanmaya devam ettiklerini ileri sürerek dava konusu taşınmazların hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı köye ait mera olarak mera siciline kaydedilmesini istemiştir....

          Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir....

            Dosya kapsamında toplanan mevcut deliller karşısında çekişmeli 154 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların öncesinin mera olduğu saptandığına göre bu taşınmazların mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi gerekirken dava dilekçesine yanlış anlam verilerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Diğer yandan davacı çekişmeli 154 ada 1 parsel sayılı taşınmazın da mera olduğunu iddia etmiş ancak mahkemece mera yönünden bir araştırma yapılmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi kurulu ile yine aynı yöntemle belirlenecek tanıklar ve üç kişilik zirai bilirkişi kurulu refakate alınarak yeniden keşif yapılmalıdır....

              Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6360 Sayılı Büyükşehir Yasası gereği Erzurum ilindeki meralarda Mera Kanunu hükümleri uyarınca herhangi bir köy adına tahsis yapılmasının mümkün olmadığını, talep aşılarak parselin tamamı yönünden hüküm kurulduğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; yaylak aidiyetinin tespiti talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davacılar vekili ve davalılar vekilince istinaf edilmiştir. İlgili taşınmaza ait tapu kaydı incelendiğinde, mera vasfıyla kamu orta malı olarak kaydedildiği, kadastro tutanağı incelendiğinde ise, edinme sebebi kısmında meranın Hamzanlar köyü halkı tarafından mera olarak kullanıldığının yazıldığı görülmüştür. Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına, bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır....

              yapılan (haritasında A harfi ile gösterilen) mera parseli dikkate alınmadan yapıldığı, davacı parselinin mera parselinin oluşumundan sonra idari yoldan 2004 yılında oluştuğu, Hazinenin devri ile davacıya geçtiği, böylece mükerrerlik şerhi verilmesinin doğru olduğu anlaşılmıştır....

              Malik hanesi açık olduğuna göre 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 30. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesince gerçek hak sahibinin re'sen tespiti ve onun adına tescil edilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, Mahkemece keşif yapılarak taşınmazın niteliği belirlenmeli, mülkiyete ilişkin uyuşmazlıklar çözümlenerek taşınmaz hakkında sicil oluşturacak şekilde bir hüküm kurulmalı, çekişmeli taşınmazın tamamı veya bir kısmının mera olarak sınırlandırılması halinde meranın aidiyetinin kime ait olduğu yolundaki uyuşmazlık yönüyle görevsizlik kararı verilmelidir. Mahkemece, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                REDDİNE, Ancak her iki taşınmazın krokide A ile işaretli bölümlerinin mera olarak kabul edildiği ve eylemli olarakta bu yönde mera parselinin bulunduğuna nazaran kamu orta malı niteliğindeki meraların özel mülkiyete ve tescile tabi yerlerden olmadığı düşünülmeden yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değil bozma nedeni ise de bu yöndeki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görümediğinden hüküm fıkrasının 1.bendindeki A harfi ile işaretli bölümlerle ilgili "hazine adına tesbit ve tesciline" tümcelerinin çıkarılarak yerine "3402 sayılı Kadastro Yasasının 16/B maddesi uyarınca mera niteliği ile sınırlandırılıp özel siciline yazılmasına" tümcesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca Hazineden harç alınmamasına 21.2.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu