Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, ... ili, Merkez ilçesi, 61 ada 90 ve 91 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki evin vekil edenince yapıldığını, taşınmazın kamulaştırma kapsamında kaldığını belirterek muhdesatın tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mera niteliğindeki parsel üzerine evin inşa edildiğini, mera niteliğindeki taşınmazlar özel mülkiyete konu olamayacağından meydana getirilen muhdesatlara değer verilmeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 21.09.2001 gününde verilen dilekçe ile tespit ve tescilin iptali ve mera olarak kullanımın davacı köye aidiyetinin tesbiti ile özel siciline kaydedilmesi istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkemece, Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 01.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.07.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadimlik iddiasına dayalı meranın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı köy tüzel kişiliği vekili, ..... İli, Merkez İlçesi, ..... Köyü ........... mevkiinde kain 3235695 m2 yüzölçümlü taşınmazın müvekkili köyün merasının devamı olduğunu, doğusu ...... ve ...... Köyü, batısı ve kuzeyi ........

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava mera aidiyetinin tespiti talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı davalı T3 etmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesinde; "Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir." düzenlemesine yer verilmiştir. Meraların mülkiyeti Hazineye, kullanım hakkı ise lenine tahsis yapılan köy veya belediye tüzel kişiliğine aittir. Bu itibarla dava değeri, dava konusu yapılan meraların bir yıllık intifa hakkı (hayvanların yararlanması sebebiyle ot bedeli) bedelidir....

        Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3,4) 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

          SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile hüküm sonucunun 1. bendindeki ".. ... ili ... ilçesi...Köyü 101 ada 1 parsel, 102 ada 3 ve 4 parsel, 104 ada 38 parsel, 105 ada 30 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptali ile; taşınmazların mera vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; kullanım hakkının...Köyü Tüzel Kişiliği ve ... adına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B. maddesi uyarınca ayrı ayrı mera niteliği ile sınırlandırılarak özel sicile yazılmasına," sözcüklerinin çıkarılarak yerine ''... ili, ... ilçesi,...Köyü 101 ada 1 parsel, 102 ada 3 ve 4 parsel, 104 ada 38 parsel, 105 ada 30 parsel sayılı taşınmazların davalı adına yapılan sınırlandırmanın iptali ile kullanım hakkının müşterek olarak ...Köyü Tüzel Kişiliği ve ... adına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B. maddesi uyarınca mera niteliği ile sınırlandırılarak özel sicile yazılmasına," sözcüklerinin...

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2159 KARAR NO : 2021/494 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SARIKAMIŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/12/2018 NUMARASI : 2015/520 ESAS - 2018/965 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meranın aidiyetinin belirlenmesi, zilyetliğe dayalı tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa ... olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 ... Mera Kanunu m.3,4). 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

              Gereği görüşüldü: Davacı ..., yaylak olarak kesinleşen 259 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde davalı ...’a ait olduğu bildirilen evin kendisine ait olduğunun tespiti istemiyle; ..., Hazine ve ... Tüzel Kişiliği’ni hasım göstermek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, 259 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve kadastro tespiti sırasında davalı ... adına yazılan evin davacıya ait olduğunun tespitine, uzman bilirkişi ...tarafından düzenlenen 3.12.2008 tarihli raporun, kararın eki sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç davanın ve taşınmazın niteliğine, yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ...oğlu ...'...

                Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ancak çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK mad.106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu