hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyet olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılacağı, üçüncü fıkrasında haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahsın borçlu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu iddiasında ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorunda olduğu, üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılacağı ve hakkında bu Kanun hükümlerinin tatbik olunacağı kurala bağlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Menkul ihalesinde de uygulanan İİK'nun 134/2. maddesinde ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar satış isteyen alacaklı, borçlu ve pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak edenlerdir. Satışı yapılan menkul hakkında, ihaleden önce kendi dosyasından satış isteminde bulunmayan haciz alacaklısının, ihalenin feshi davası açmasına yasal imkan yoktur. Aynı maddenin 6. fıkrasına göre ise; "Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar....
senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyet olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılacağı, üçüncü fıkrasında haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahsın borçlu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu iddiasında ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorunda olduğu, üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılacağı ve hakkında bu Kanun hükümlerinin tatbik olunacağı kurala bağlanmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/4716 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine alacaklının haciz talep etmesi ile anılan icra müdürlüğünce borçlunun belirtilen adreslerinde ve gösterilecek adreslerde haciz yapılması için ... İcra Müdürlüğü'ne talimat yazıldığı, talimat İcra Müdürlüğü'nce 25.06.2014 tarihinde borçlu adresine gidildiği, ancak adreste borçlunun hazır olmadığı, hazır olan 3.kişinin işyerinin ...’ya ait olduğunu beyan etmesi üzerine, haciz yapılmadığı anlaşılmıştır.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 79/1. maddesi gereğince, icra dairesinin, haciz talebinden itibaren en geç 3 gün içinde haczi yapması gerekir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; üzerinde istihkak iddia edilen menkul malın borçluya ait olduğunu, borçlu Çelik Pres Şirketinin talebi doğrultusunda kaybolan mahcuzun tespiti ve muhafazası amacı ile 02/11/2021 tarihinde hacze gidildiğini, menkulün mahalde olduğunun 3.şahıs yetkilisi tarafından ikrar edildiğini, malın borçluya ait aynı mal olduğunun borçlu şirket tasfiye memuru olan müvekkili tarafından da tespit edildiğini, haciz adresi ile ilgili bir iddialarının olmadığını, iddialarının borçluya ait bir adet menkul malla ilgili olduğunu, borçluya ait menkulün kaçırılarak birbiriyle organik bağ olan üç şirkete devredildiğini, bu nedenle İİK 99.madde kapsamında icra müdürlüğü tarafından dava açmak üzere kendilerine süre verilmesinin doğru olmadığını söyleyerek kararın kaldırılmasına, 3.kişiye dava açmak üzere süre verilmesini istemiştir....
Mahkemece, haciz yapılan adreste haciz tarihi itibariyle borçlunun bir ilişkisi kalmadığından malın 3. kişinin mülkiyetinde sayıldığı, bu durumda alacaklının malın borçluya ait olduğunu ispatlamakla yükümlü olduğu gerekçesi ile istihkak davasının ve şikayetin kabulü ile haczedilen mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekili tarafından temyiz etmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesinde; davacı şirketin hakim ve tek kurucu ortağının borçlu olduğu, 20.06.2013 tarihinde tescil edilen karar ile borçlunun hissesini devrederek ortaklıktan ayrıldığı görülmüştür. Hisse devrinin yapıldığı tarih, borcun doğumundan sonraki tarihi taşımaktadır. Öte yandan; haciz esnasında 12.11.2013 tarihli borçlu adına işgüvenliği katılım belgesi ve borçlu adına ticaret odası üyelik kaydı bulunmuştur....
No: 22/5" adresine hacze gidildiğini, adreste borçlunun eşi Semra Köroğlu'nun hazır bulunduğunu, borçlunun eşinin adresin resmi ikamet adresi olduğunu ikrar ettiğini, yerleşik yargıtay içtihatları gereği evlilik birliği içinde eşlerin birlikte yaşaması hukuki karine olduğundan ve adreste borçlu Bekir Köroğlu'nun isminin geçtiği hediyelik eşya görüldüğünden mahalde menkul haczi ile altın, para ve kıymetli evrak haczi talep edildiğini, fakat icra memurunca altın, para ve kıymetli evrak araştırması ile menkul haczi yapılması talebinin reddedildiğini, herhangi bir arama ve haciz işlemi yapılmadığını, menkul haczi talebi ise "haciz işlemine başlandı, yapılan gözlemde evde hacze kabil menkul eşya bulunmadığından haciz talebinin reddine karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/08/2021 NUMARASI : 2021/185 ESAS 2021/433 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 9.İcra Müdürlüğü 2018/33002 E. sayılı dosyasından 06/04/2021 tarihli karar ile alacaklı vekilinin haciz ve muhafaza talebine ilişkin olarak 28/03/2019 tarihli haciz için ayrı, 15/10/2020 tarihli haciz için ayrı karar tesis edildiğini, icra müdürlüğü kararında 15/10/2020 tarihinde haczedilen menkul mallar birbirinden farklı gibi değerlendirmeye tabi tutulmuş ise de, her iki haciz tutanağında haczolunan makineler birbirinin aynısı olduğunu, söz konusu müdürlük kararında İstanbul Anadolu 18.İcra Hukuk Mahkemesi 2020/154 E. 2020/191 K. sayılı ilamının...
Malın borçluya ait adreste, haczin borçlunun huzurunda, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği adreste, haciz mahallinde malın borçluya ait olduğunu gösterir belge bulunması halinde, malın borçlunun elinde veya üçüncü kişi ve borçlunun birlikte elinde bulundurduğu durumda ve kısacası malın borçlunun elinde sayılabileceği benzer hallerde haczedilmesi halinde İİK'nın 96- 97. maddelerine göre haczedilmiş sayılacağı ve icra müdürlüğünce istihkak prosedürünün bu maddelere göre yürütülmesi, malın borçlunun elinde sayılmayacak şekilde üçüncü kişi elinde haczedilmesi halinde ise icra müdürlüğünün İİK'nın 99. maddesinde yazılı prosedürü uygulaması gerekir. Somut olayda, dava konusu haciz borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ya da sicil adresi olan adresten farklı bir adreste yapılmış olup, borçlu ya da yetkilisi de haciz mahallinde hazır değildir....
İLGİLİ MEVZUAT: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesinin 1. fıkrasında, hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacak ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle, haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczinin, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılacağı, tahsil dairesi tarafından tebliğ edilecek haciz bildirisi ile; bundan böyle borcunu, ancak tahsil dairesine ödeyebileceği ve amme borçlusuna yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı veya elinde bulundurduğu menkul malı ancak tahsil dairesine teslim edebileceği ve malın amme borçlusuna verilmemesi gerektiği, aksi takdirde amme borçlusuna yapılan ödemeler ile malın bedelini tahsil dairesine ödemek zorunda kalacağının bildirileceği, 3. fıkrasında, haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahsın; borcu olmadığı veya...