Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3. Hukuk Dairesi iş bölümünün 12. maddesinde; "Menkul eşyalara ilişkin alacak ve tespit davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme, 13. maddesinde; "Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmayan araç mülkiyetinin tespiti davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda; Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3....
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunanların böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında itirazda bulunabileceği, 62. maddesinin 1. fıkrasında, borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı, Kanunun "Üçüncü Şahıslardaki Menkul Malların, Alacak ve Hakların Haczi" başlıklı 79. maddesinin 1. fıkrasında, hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacak ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle, haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki...
İİK'nın 23/2. maddesine göre menkul rehni "... alacak vs. haklar üzerindeki rehinleri de" ifade eder. Taşınır rehni tabiri, teslime bağlı rehinleri, TMK'nın 940. maddesinde öngörülen rehinleri, ticari işletme rehnini, hapis hakkını, alacak ve sair haklar üzerindeki rehinleri de kapsar. Bu nedenle alacaklı, kendisine tanınan hakkı kullanarak taşınır rehninin paraya çevrilmesine ilişkin yolla İİK'nın 145 ve devamı maddeleri uyarınca takip yapabilir. Nitekim alacaklı, borçluya karşı hapis uygulanan menkuller için menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla 29.04.2008 tarihinde takibe geçmiştir. İstihkak iddiası, hacizli mala istihkak davası hakkındaki hükümlere tabidir (İİK m. 96-99, 150/g). Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, haciz aşaması olmadığı için, istihkak iddiaları paraya çevirme aşamasında (rehinli malın satışının istenmesinden sonra) incelenir (İİK m. 150/g)....
Bu nedenle dairemizce inceleme, istinaf başvuru dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ve mahkemece resen gözetilmesi gereken, kamu düzenine aykırılık oluşturan sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, paylı mülkiyete tabi kiralananın pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan kiraya verilmesi nedeniyle kiracıya karşı açılmış tahliye ve ecrimisil talebi şeklinde açılmış, daha sonra dava tamamen ıslah edilerek eve ve eşyalara verilen zarar bedeli 5.000,00 TL alacak davasına dönüştürülmüştür. Davacı vekili ıslah dilekçesinde HMK'nun 107.maddesine dayanmıştır. HMK'nun 107.maddesi belirsiz alacak davasına ilişkin olup, " Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir....
HMK’nın 106 ıncı maddesinin birinci fıkrasına göre; müspet (olumlu) tespit davaları, bir hakkın veya hukuki ilişkinin var olup olmadığının tespitine ilişkin davalardandır. Tespit davasının kabulü halinde, verilen hüküm ile hakkın veya hukuki ilişkinin var olduğu; davayı esastan reddeden hüküm ile de hakkın veya hukuki ilişkinin mevcut olmadığı kesin olarak tespit edilmiş olur. Tespit davasının, açıklanan bu özelliği eda davasında da mevcuttur. Bundan başka, eda davalarının ikinci bir (eda) bölümü vardır ki, bu bölüm tespit davalarında yoktur. Bu nedenle, eda davası, aynı konudaki tespit davasını (talebini) da içeren daha geniş kapsamlı bir davadır. İşte bundan dolayı, tespit davası eda davasının öncüsüdür. Buna göre, tespit davasında; temyiz sınırı, tespit davasının öncüsü olduğu eda davasının miktar ve değerine göre belirlenir(Prof. Dr. Baki Kuru, Prof. Dr. Ali Cem Budak: Tespit Davaları, 2010, s.71, 294-295)....
Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu Kanunun 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir..." düzenlemesine göre, kamu borçlusunun 3. şahıslardaki anılan madde kapsamına giren menkul mal alacak ve haklarının haczine ilişkin bildirime (haciz ihbarnamesine) karşı 3. şahıs tarafından yedi gün içerisinde itiraz edilmediği taktirde mal elinde, borç zimmetinde kalmış sayılacak ve 3. şahıs bu Kanun hükümleri çerçevesinde takibata tabi tutulabilecektir.Üçüncü şahsın bu Kanun hükümleri çerçevesinde takibata tabi tutulması; zimmetinde sayılan borç nedeniyle hakkında 6183 Sayılı Kanunun 54 vd. maddelerindeki “Cebren Tahsil ve Takip Esasları”na ilişkin hükümlerin uygulanmasını gerekli kılmaktadır....
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı İstemin Özeti : Erenköy Giriş Gümrük Müdürlüğünde ...Dondurulmuş Sebze ve Meyve Sanayi ve İhracat Anonim Şirketi adına tescilli 30.12.1985 tarih ve … sayılı, 30.10.1985 tarih ve … sayılı, 25.9.1985 tarih ve … sayılı, 30.9.1985 tarih ve … sayılı, 1.10.1985 tarih ve … sayılı, 15.5.1985 tarih ve … sayılı, 9.10.1984 tarih ve … sayılı, 5.10.1984 tarih ve … sayılı, 10.10.1984 tarih ve … sayılı, 12.11.1984 tarih ve … sayılı, 24.8.1984 tarih ve … ile … sayılı, 7.8.1984 tarih ve …, …, … ve … sayılı, 24.7.1984 tarih ve … sayılı, 6.7.1984 tarih ve … sayılı, 8.5.1984 tarih ve …sayılı, 27.4.1984 tarih ve … sayılı, 6.4.1984 tarih ve … sayılı, 5.2.1985 tarih ve … sayılı beyannamelerle teşvik belgesi kapsamında gümrük vergi ve resimlerinden muaf olarak ithal edilen eşyaların, 5 yıllık kullanma süresi dolmadan satıldığından bahisle söz konusu eşyalara isabet eden gümrük vergi ve resimlerinin...
Borçlunun kendi zilyetliğinde bulunan malları haczedilebileceği gibi, üçüncü kişilerin zilyetliği altında bulunan malları ile üçüncü kişiler nezdinde bulunan alacak ve hakları da haczedilebilir. 6183 sayılı Kanunun 79'uncu maddesi, borçlunun üçüncü kişilerde bulunan menkul malları, alacak ve haklarının haczine ilişkin usul ve esasları düzenlemiştir. Buna göre, hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile, maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen zabıt tanzimi suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken hakiki, hükmi şahıslara, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılır. 6183 sayılı Kanunun 79'uncu maddesi uyarınca borçluya ait menkul mal, alacak ve hakları elinde bulunduran üçüncü kişiye gönderilecek haciz bildirisi, hem borçlu hem de üçüncü kişi yönünden hukuki sonuç doğurmaktadır....
Buna göre uyuşmazlık menkul eşyaya ilişkin alacak davası niteliğindedir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(X)-KARŞI OY : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunanların böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddiasıyla itirazda bulunabileceği, 62. maddesinin 1. fıkrasında, borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı, Kanunun "Üçüncü Şahıslardaki Menkul Malların, Alacak ve Hakların Haczi" başlıklı 79. maddesinin 1. fıkrasında, hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacak ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle, haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczinin, borçlu veya zilyet olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılacağı,...