Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Görüldüğü üzere anılan yasa hükümleri gereği, sözleşmenin haklı olarak feshedilmesi sonucu, oluşan bütün zararların, müsbet ve menfi zarar kapsamında, davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği açıktır. Menfi zarar, uyulacağına ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifa etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarar olup, menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Y. 15. HD.nin E. 2004/1210, K. 2004/2834 sayı ve 24.5.2004 tarihli kararı)....

    Mahkemece, davanın 2004 sayılı yasanın 67. maddesine dayalı itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasında 16/05/2006 tarihli bir kısım inşaat imal, nakil ve montaj işini konu alan eser sözleşmesi akdedildiği, davacının yüklenici, davalının iş sahibi olduğu, gerek sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nun 126/4 ve gerekse 6098 sayılı TBK'nın 147/6. maddesine göre yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu, zaman aşımı süresinin alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başladığı, eser sözleşmelerinde sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa iş bedeli alacağı eserin tamamlanıp teslim edildiği tarihte, sözleşmenin feshi halinde ise fesih iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla muaccel hale geldiği, takibe konu edilen alacağın...

      Menfi zarar olarak tayin edilen 20.000,00 TL bina temeli ve havuz söküm bedelinin belirlenmesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı fiyatları esas alınmış olup, tazminatın niteliği dikkate alındığında doğru olmamıştır. Menfi zarar olarak sözleşmenin feshi nedeniyle talep edilen bina temeli ve havuz söküm bedelinin belirlenmesinde, dava tarihindeki piyasa fiyatlarının esas alınması gerekmektedir....

        açık olduğunu, davacının açtığı dava ile menfi ve müspet zarar ile yoksun kalınan kâr talebi ile belirsiz alacak taleplerinin hukuka uygun olmadığını, bahse konu zararın oluşmadığını, menfi zararın ile sözleşmenin kurulmasından veya geçerli olmamasından doğduğunu, sözleşmenin kurulmaması veya geçerli olmaması gibi bir durumun somut olaya söz konusu olmadığını, sözleşmenin geçerli bir şekilde kurulduğunu ve sözleşme hükümlerince işlem yapıldığını, yüklenicinin malvarlığından gelecekteki muhtemel artışın önlendiğinde bahsedilmeyeceğinden yoksun kalınan kârın olmadığını, davanın Kırklareli ... belediyesine ihbar edilmesi gerektiğini, müvekkili Bankanın 6107 sayılı ......

          Menfi zarar; sözleşmenin karşı tarafınca yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamının, başka bir anlatımla karşı tarafın mal varlığına girmese bile o sözleşme sebebiyle cepten çıkan paradır. Müspet zarar ise, sözleşme sebebiyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi sebebiyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Kısaca, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır. Örneğin, kira geliri kaybı, geciken ifa sebebiyle ifaya bağlı ceza (B.K.158/ll.md.), seçimlik ceza (B.K.158/I.md.), eksik işler bedeli, kâr kaybı müspet zarar kapsamındaki alacakları oluşturmaktadır. HMk 125/son uyarınca sözleşmenin haksız feshinde davacı taraf müspet zararı da isteyebilir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/434 Esas KARAR NO : 2023/70 DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/05/2016 KARAR TARİHİ : 08/02/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında müvekkilinin ... Mahallesinde bulunan işyerinin mutfak malzemeleri için proje hazırlandığını, müvekkilin gelen malzemelerin kendi iş yeri için değil, başka bir yer için hazırlanmış olup, davaya konu olan mutfağa uyarlanmaya çalıştığını,malzemelerin bir kısmının ikinci el ve diğer bir kısmınında anlaşılan kalitede malzemeler olmadığını, bunun üzerine davalı şirkete sözlü olarak bu eksiklikleri bildirip davalının umusramaz tavırlarından dolayı Antalya ......

            Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 21.03.2001 gün 2001/257-285 sayılı kararı, Dairemizin yerleşik uygulama ve içtihatları ile Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 03.02.1997 gün 4/3 sayılı kararlarına göre kamu kurumlarının taraf olduğu eser sözleşmesinden doğan davalarda feshin sözleşmeden önce veya sonraki sebeplere göre yapılıp yapılmadığı değerlendirilmeksizin sözleşmenin imzalanmasından sonra ortaya çıkacak ihtilâflarda adli yargı görevlidir. Uyuşmazlık, taraflar arasında özel hukuk hükümlerine göre düzenlenen sözleşmenin feshi nedeniyle, sözleşmenin feshinin iptâli istemine yönelik olduğundan, adli yargının görev alanında kalmaktadır....

              DAVACI/İHTİYATİ HACİZ DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 20/05/2021 KARARIN YAZIM TARİHİ : 25/05/2021 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati haciz talep eden davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davacı yüklenici şirket ile dava dışı işveren ... A.Ş. arasında; “......

                İlk derece mahkemesi 10/03/2017 tarih ve 2014/224 Esas, 2017/129 Karar sayılı kararında özetle; "...Bu bilgiler ışığında talepler değerlendirildiğinde taraflar arasında akdedilen ve ana dava ile feshi talep edilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi adi yazılı şekilde yapılmış olup bu sebeple geçerli sözleşme kabul edilemeyeceğinden feshi yerine geçersizliğinin tespitine, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak cezai şart ile menfi ve müspet zarar talep edilemeyeceğinden bu yöndeki davacı taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir....

                Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, araç iz dizaynının yapılması işini konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi, müspet zararlar ile manevi tazminat talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı iş sahibi vekili, müvekkiline ait aracın iç dizaynının yapılması için davalıya teslim edildiğini ve bu iş için 23.288,48 TL bedel belirlendiğini, 23.250,00 TL bedelin davalıya ödendiğini, bedelin ödenmesine rağmen aracın tesliminin gerçekleşmediğini, müvekkilinin zarara uğradığını, banka taksitlerini ödeyememesi nedeniyle hakkında icra takibi başlatıldığını, takip sonucu aracın davalı elinde iken haczedildiğini, 23.250,00 TL menfi zarar, 1.000,00 TL yoksun kalınan gelir nedeniyle müspet zarar ve 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu