arasındaki farkın menfi zarar olarak hesaplanmasından ibarettir....
DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İş bölümü sorunu, öncelikle irdelenmelidir. ( HMK m.352). Dava konusu uyuşmazlık ve istinaf istemi; İİK'nun 72.maddesine dayanılarak açılmış, menfi tespit isteğine ilişkin olup, davacı dava dilekçesinde özetle; davalının 01/04/2015 günlü düzenleme şeklindeki satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak, aleyhine kira alacağına ilişkin olarak takip başlattığını, oysa takibin dayanağını oluşturan sözleşmenin tarafı olmadığını ileri sürerek, davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/244 Esas sayılı dava dosyası ile de sözleşmenin feshi ile menfi ve müspet zarar tazmininde bulunduğu, böylelikle tarafların iradelerinin sözleşmenin feshi konusunda birleştiği anlaşıldığından mahkemece sözleşmenin feshi talebinin kabulü gerekirken reddi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA,1.630,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Menfi zarar yönünden; Menfi zarar uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşme hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar--------- düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur....
DELİLLER -Taraflar arasında düzenlenen sözleşme örneği ve ihale dosyası örneği -Yapılan ödemelere ilişkin makbuz örnekleri -Bilirkişi Raporu: Bilirkişi 21.02.2022 tarihli raporunda özetle; davacının menfi zarar kapsamında talep edebileceği tutarın 90.634,09 TL olacağını belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davalı ile ihale neticesinde imzalanan sözleşmenin, idari yargı kararı neticesinde feshi neticesinde talep edilen menfi zarar tazminatına ilişkindir. Taraflar arasında, akti ilişkinin varlığına ve yine akti ilşkinin yargı kararı ile davalı tarafça feshedildiğine dair bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı vekilince açılan dava ile, sözleşmenin feshi neticesinde uğradığı menfi zararın giderilmesi talep edilmekte olup, bu kapsamda öncelikle menfi ve müzpet zarar kavramlarına değinmek gerekmektedir....
Hukuk Dairesi 2014/10780 Esas, 2014/10005 Karar ve 23.06.2014 tarihli kararı ile "davacı yüklenici, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava tarihi itibariyle gerçekleştirdiği imalat bedelini isteyebilir. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, kâr kaybı müspet zarar kapsamındaki alacak kalemlerinden olup menfi zarar olarak nitelendirilemez ve akdin feshi halinde de istenmesi mümkün değildir. Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile imalat bedeli ile birlikte kar kaybına da hükmedilmesi doğru görülmemiştir" denilerek, Mahkeme kararını bozmuş, bozma sonrası ... 1. ATM'nin 2015/235 E....
alacağın mahsuptan sonra kalan 11.444.969.517 TL, ... isimli kişiye ödenen miktarın faiziyle birlikte toplam 14.975.661.991 TL, Emekli Sandığı ile yapılan sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zarar karşılığı olarak 26.486.291.360 TL, SSK ile yapılan sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zarar karşılığı 16.463.533.161 TL ve sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle uğranılan zararlar karşılığı olarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.000.000 TL’nin haksız fiilden kaynaklanan eylemlerden doğan alacakların haksız fiil tarihinden, sözleşmeden kaynaklanan alacakların da ihtarname tarihlerinden başlamak üzere ticari faizleri ile birlikte tahsili isteğinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstirdat Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 26.1.2007 gün, 5975-413 sayılı, 15.Hukuk Dairesinin 8.6.2006 gün 3398-3436 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat ve sözleşmenin feshi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 15.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:15.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 1.3.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Her ne kadar sözleşmenin feshi ile gecikme tazminatı değil menfi zarar talep edilebilecek ise da, davacının talep ettiği gecikme tazminatının sözleşmenin feshinden sonraki döneme ait olmadığı, sözleşme ile kararlaştırılan ve uzatılan süreden sözleşmenin feshine kadar geçen süreye ilişkin gecikme tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır. Gecikme tazminatının da taraflarca akdedilen sözleşmede karşılıklı olarak akdedildiği bu itibarla davacının gecikme tazminatı talebinin yerinde olduğuna kanaat getirilmiştir. Dosya bu hususta hesaplama yapılması için bilirkişiye verilmiş ve bilirkişiler tarafından davacının 275 gün karşılığı gecikme tazminatı talep edebileceği sonucuna varılarak hesaplama yapılmış, yapılan hesaplama sonucundan da davalının hak edişleri mahsup edilerek 80.295,08- TL gecikme cezası hesaplanmıştır. Ancak mahkememizce yapılan incelemede, davalıya verilen sürenin dolmasından 275 gün sonra sözleşmenin feshine karar verildiği görülmüştür....
Hukuk Dairesi'nin 07.11.2019 tarih ve 1523/4463 sk. ile 12.06.2017 tarih ve 121/2508 sk.na konu uyuşmazlıklar hakkındaki yargılamalar da asliye ticaret mahkemelerinde görülmüş ve karara bağlanmıştır. Davada, eser sözleşmesinin haksız feshedildiği ileri sürülerek, sözleşme kapsamında yapılan masrafların ve ayrıca kazanç kaybının tazmini talep edilmektedir. Davacı, sözleşme kapsamında ödediği vergi ve harçların iadesini menfi zararın tazmini talebi içinde ileri sürmektedir. Zarar sorumlusunun sözleşmenin tarafı olması hasebiyle davalı olduğu ileri sürüldüğüne göre, husumet davalıya tevcih edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin husumet itirazı yerinde değildir. 6098 sayılı TBK'nun 147. maddesinde, yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacakların beş yıllık zamanaşımına tabi olduğu vazedilmiştir....