Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ARA KARAR TARİHİ : 20/04/2022 NUMARASI : 2022/283 Esas İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN/ DAVACI : VEKİLİ : KARŞI TARAF/ DAVALI : DAVANIN KONUSU : Menfi Zarar (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir KARAR TARİHİ : 16/06/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden/ davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle müvekkili tarafından feshedildiğini ve fesih tarihine kadar olan hakedişlerin düzenlendiğini, sözleşmenin haklı feshi nedeniyle müvekkilinin menfi zararının doğduğunu ve bunun 9.571.865,17 TL olduğunu, dava konusu alacağın teminat altına alınmasını teminen müvekkili ...'...

    Yargıtay içtihatları ve doktrinde eser sözleşmesinden ve eser sözleşmenin bir türü olduğu kabul edilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmekte; sözleşmenim yapılmasına ilişkin giderler, harçlar, posta giderleri ve noter ücreti de menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir. Sözleşmenin feshi yahut sözleşmeden dönülmesi halinde alacaklı ancak menfi zararının tazminini isteyebilecektir....

    Sözleşmenin haklı feshi durumunda fesheden taraf BK'nın 108/II. maddesince akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararını isteyebilir. Öğretide ve Yargıtay uygulamalarında bu zarar, menfi (olumsuz) zarar olarak ifade edilmektedir. Olumsuz zarar, sözleşmenin geçerli olduğuna güvenmekten, başka anlatımla, sözleşme yapılması nedeniyle uğranılan, yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Eldeki davada akdin feshi sonucu yeniden ihale yapılmasından doğan zararın ödenmesi istenildiğinden bu zarar, menfi (olumsuz) zarardır. Mahkemece, kesinleşen ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2006/679 esas sayılı dosyasında feshin haklı olduğunun kabul edilmesi dikkate alınarak davacının zarar istemi incelenmiştir. Mahkemece 3 farklı heyetten rapor alınmış ve 3. heyet raporu ve ek raporu hükme esas alınmıştır....

      Davacının tüm dosya kapsamında sunulan belgelerden ve mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarından ve bozma sonrası heyetten alınan rapordan da anlaşılacağı üzere; Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin haksız feshi sonucu uğranılan kâr kaybı, müspet ve menfi zararın tazmini ile imalat bedelinin tahsili, karşı dava ise ayıplı eser nedeniyle uğranılan zarar ve gecikme tazminatının tahsili istemidir.Davacı vekili, dava dilekçesinde eser sözleşmesine dayanarak sözleşmenin feshi nedeniyle imalat bedeli, menfi ve müspet zarar talebinde bulunmuştur....

        Menfi zarar kavramına ise ; sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla (gönderilen şeyin kaybolması gibi) uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masraflarının gireceği kabul edilmektedir (Tandoğan, age., s. 427- 428): Dosya incelendiğinde; taraflar arasında 26.09.2017 tarihinde Elazığ İli, M2.bölge İlçesi Hozik Köyü, Tor Mevki 1042 parsel numarada kayıtlı susuz tarla vasıflı taşınmaz üzerine yapılacak bina işine ilişkin eser sözleşmesi akdedildiği, davacının işsahibi davalı tarafın yüklenici olduğu, işin süresinde yapılmaması nedeniyle sözleşmenin iş sahibi tarafından feshedildiği, iş bu dava ile davacı iş sahibi tarafından söz konusu sözleşmenin ifası için kullanılan kredi için bankaya ödenen masraf ve faizi...

        Müspet zarar ise, alacaklının ifadan vazgeçerek zararını istemesi halinde değerlendirilebilir. Bu durumda sözleşme ortadan kalkmaz, ifaya ilişkin talep hakkının yerini tazminat istemi alır. Menfi zarar, sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilememesi nedeniyle güvenin boşa çıkmasından dolayı uğranılan zarardır. Dava konusu somut olayda davaya konu edilen 2.000,00 TL yıkım masrafı menfi zarar kapsamında olup mahkemece bu bedelin kabulü yönünde hüküm kurulmasında usul, yasaya ve yönteme aykırılık bulunmamaktadır. Ancak kabul edilen diğer iki kalem alacak inşaatın süresinde bitirilememesi nedeniyle uğuranılan zarar 50.000,00 TL ile kira geliri nedeniyle uğranılan zarar 5.000,00 TL müspet zarar niteliğindedir. Sözleşmenin feshi kesinleştiğine göre talep edilmesi mümkün değildir. Feshe rağmen müspet zararın istenebilmesi için sözleşmenin feshedilmesi halinde de istenebileceğine dair sözleşmede düzenleme olması gerekir....

          Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, mahkeme aksi kanaatte olursa fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile sözleşmenin 11.2 Cezalar başlıklı maddesinin ilgili hükümleri uyarınca toplamda 199.000,00 TL cezai şart alacağı ve yine davalının kusurlu davranışları ile sözleşmenin feshine sebebiyet vermesi sonucu müvekkili firmanın oluşan 450.000,00 TL müspet ve 500.000,00 TL menfi zarar tazminat alacağı olmak üzere toplam 1.149.000‬,00 TL'nin davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir. Dava, Eser Sözleşmesi'nin feshi nedeniyle cezai şart ile müspet ve menfi zararın tazmini istemine ilişkindir. Birleştirilmesi talep edilen ... Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden incelenmesinde; tarafların aynı olduğu, uyuşmazlığın aynı sözleşmeden kaynaklandığı, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyebilecek nitelikte bulunduğu anlaşılmıştır....

            İstinaf Nedenleri Davacı vekili, sözleşmenin feshi sebebiyle kar kaybının oluştuğunu, taşınmazın kiraya verilemediğini, bilirkişi raporlarının yeterli olmadığını, işin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle davacının dükkanları kullanamadığını, mahkemece fesihten kaynaklanan kaçırılan fırsat hususunun dikkate alınmadığı gibi gerekçelerle istinaf edilmiştir. Davalı vekili, tespit raporunda ayıbın açık ayıp olduğunun belirlendiğini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davacının ayıpların giderilmesini istemesi gerektiğini, işin yapıldığı şekliyle kiraya verilmeye çalışıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının kötü niyetli olduğunu, tüm işlerin sözleşmeye uygun yapıldığını, eksik incelemeyle karar verildiği gibi gerekçelerle karar istinaf edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, eser sözleşmesinin feshinden kaynaklanan fazla ödenen iş bedeli alacağı ve gecikmeden kaynaklanan mahrum kalınan kazanç kaybından kaynaklanan alacak davasıdır....

              Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Çünkü sözleşme fesih edilerek hükümsüz olduktan sonra tekrar sözleşmeye dayanarak borcun ifa edilmemesinden doğan zarardan söz edilemez; istenilecek zarar menfi zarardır. Başka bir anlatımla, genel olarak menfi zarar, sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından; müspet zarar ise, ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 12. Baskı, İstanbul 2010, s. 482). Nitekim aynı hususlara Hukuk Genel Kurulunun 07.06.2022 tarihli ve 2020/3-688 Esas, 2022/846 Karar sayılı kararında da değinilmiştir. Müspet veya menfi olsun zararın tazmini isteyen tarafın sözleşmenin feshinde kusurunun bulunmaması ve diğer tarafın kusurlu olması gerekmektedir....

                ile ilgili sözleşmenin feshi talep edilmiş olması nedeniyle reddine karar verdiğini, oysa dava dilekçemizden de anlaşılacağı üzere davalı müteahhitten sadece müspet zarar talep edilmediğini, aynı zamanda davacı müvekkilin uğramış olduğu maddi manevi zarar da talep edildiğini, nitekim davacı müvekkil davalı müteahhide dolar bozdurarak ödemeler yaptığını, ayrıca işin sürüncemede ve uzatılması nedeniyle yapı malzemelerindeki değerler arttığını ve söz konusu yer zamanında teslim edilmediğinden kira ve sair maddi menfaatlerden mahrum bırakıldığını, bu da taraflar arasındaki müspet zarar değil mevcut ve menfi zararı ifade ettiğini, bu yöndeki taleplerimiz yani menfi zarar ile ilgili sayın mahkemece dikkate alınmaksızın karar verildiğini, davacı müvekkil bu yönde iyi niyet ve hakkaniyet kuralları gereği büyük bir menfi zarara uğramış olmasına rağmen mahkemece bu yönde bir karar verilmediğini, ayrıca talebimizden ve bilirkişinin vermiş olduğu rapordan da anlaşılacağı üzere davacı müvekkilin mevcut...

                UYAP Entegrasyonu