Davalı, yapılan icra takibi itirazla durduğu için, davacıların itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı olmadığından menfi tespit davasının reddine, birleştirilen davada ... ve ... aleyhine yaptığı icra takibine haksız olarak itiraz edildiğinden itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Mahkemece, ...’ün açtığı menfi tespit davasının kabulüne, ...’ün açtığı menfi tesbit davasının reddine, ... tarafından açılan itirazın iptali davasında, ... hakkındaki davanın reddine ... hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, ... tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin iptali, menfi tespit, tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali, menfi tespit ve tazminat davasına dair karar, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek duyulan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/50 D.İş sayılı dosyasının eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit - Senet iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve senet iptali davasına dair karar, davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Hükmü temyiz eden davacı, 09.04.2012 havale tarihli dilekçesiyle temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden feragat nedeniyle temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece her ne kadar her iki istem birlikte incelenerek karar verilmiş ise de, ihraç kararının iptali davası tefrik edilerek, menfi tesbit istemi bakımından ihraç kararının iptali davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekir. Zira, ihraç kararının iptali davasının sonucuna göre davacının üyelik durumu belirlenecek ve buna göre menfi tesbit davasında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı tesbit edilecektir. Mahkemece, menfi tespit istemine ilişkin davacının aktif dava ehliyetinin ve hukuki yararının belirlenmesi için, bu davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydı yapılıp, ihraç kararının iptali davasının kesinleşmesinin beklenmesi ve sonucuna göre, davacının menfi tespit davasındaki aktif dava ehliyetinin ve hukuki yararının belirlenmesi gerekirken, her iki davayı birlikte görmesi doğru olmamıştır. b)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2015/631 esaslı itirazın iptali davasında verilen kararara karşı istinaf ve temyiz başvurularının reddedilerek kararın onandığı, davacı dava sebebini kredi sözleşmesinde imza dışındaki yazıların kendisine ait olmaması olarak açıklamış ve bu durumu itirazın iptali yargılaması sırasında öğrendiğini iddia etmiş, menfi tespit davasına konu sözleşmenin dayandığı icra takibine itirazın iptali davası görülmüş olmakla aynı alacak için borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığı, genel hükümlere göre yürütülen itirazın iptali davasında menfi tespit davasında ileri süreceği hususları ileri sürmesi mümkün olduğu, davacının itirazın iptali davasında ileri sürülmesi mümkün olan bir sebebe dayanarak menfi tespit davası açmasının usulen mümkün olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Dava menfi tespit, tapu iptali ve tescil, tevdii mahalinin belirlenmesi istemlerine ilişkindir. Davacının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü temyiz nedenleri de dikkate alınarak, davacı tarafın mahkemece 11.07.2014 tarihli tapu iptali ve tescil talebi yönünden harcın Harçlar Kanunu uyarınca ikmali için davacı tarafa süre verildiği, davacı taraf vekilinin ise 13.03.2012 tarihli oturumda harcı yatıramayacaklarını belirtmesi üzerine davalı ... yönünden açılan davanın (492 sayılı Harçlar Kanunu 28-29-30-31. maddeleri gereğince) sadece açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, husumetten reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, miktarı belirtilen menfi tespit davasının 156.750.10 TL'lık kabul edilen kısmı üzerinden davacı yararına, reddedilen 28.840, 40 TL'lık kısım üzerinden de davalı taraf yararına avukatlık ücret tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, bu hususta yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması; ayrıca HUMK'nın 416, 417....
DAVA TARİHİ : 05.05.2011 KARAR : Dava kabul Taraflar arasında görülen itirazın iptali, birleşen menfi tespit ve alacak davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; itirazın iptali ve birleşen alacak davalarının reddine, birleşen menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiştir....
Dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dairemizce temyiz incelemesi sonucunda verilen kararda, davanın menfi tespit isteğine ilişkin olduğu belirtilmiş ancak gerekçe kısmında itirazın iptali davasına dair açıklamalara yer verilerek takip miktarının % 40’ı kadar kötüniyet tazminatının koşullarının oluşmadığından bahisle ilgili bölüm hüküm fıkrasından çıkartılarak karar onanmıştır. Dava menfi tespit isteğine ilişkin olduğu halde Dairemiz kararında itirazın iptali davasından söz edilerek bu yönüyle maddi hataya yer verilmiş olsa da, netice olarak davalı aleyhine olan kötüniyet tazminatı kaldırılmıştır. Bu yönüyle düzeltilerek onama kararı davalı yararınadır. Davalı vekilinin maddi hatanın giderilmesi talebi bu yönüyle yersizdir....
K A R A R Dava, tasarruf teşvik ve nema alacağının tahsiline yönelik icra takibi sonrasında açılan menfi tespit ve takibin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle HMK'nın 115. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. İİK'nun 72.maddesine göre "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." İcra takibinden önce veya sonra açılan menfi tesbit davasında görevli mahkeme HMK'nın göreve ilişkin hükümlerine göre belirlenir. Uyuşmazlık İş Hukukundan kaynaklanmakta ise menfi tespit isteminin de yine İş Mahkemesinde görülmesi gerekir. Öte yandan 2577 sayılı İYUK'un 2.maddesine göre gerçek kişiler aleyhine idari yargıda idari dava açılması da mümkün değildir....
K A R A R Dava, tasarruf teşvik ve nema alacağının tahsiline yönelik icra takibi sonrasında açılan menfi tespit ve takibin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle HMK'nın 115. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. İİK'nun 72.maddesine göre "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." İcra takibinden önce veya sonra açılan menfi tesbit davasında görevli mahkeme HMK'nın göreve ilişkin hükümlerine göre belirlenir. Uyuşmazlık İş Hukukundan kaynaklanmakta ise menfi tespit isteminin de yine İş Mahkemesinde görülmesi gerekir. Öte yandan 2577 sayılı İYUK'un 2.maddesine göre gerçek kişiler aleyhine idari yargıda idari dava açılması da mümkün değildir....