WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER ; 05/10/2023 tarihli ara karar ile 28/3/2023 tarihinde kabul edilip 05/04/2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan .... nolu ... ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 31. maddesindeki " 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. " hüküm ele Türk Ticaret Kanununun " Dava şartı olarak arabuluculuk " başlıklı 5/A maddesinin 1. fıkrasının " Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. " şeklinde değiştirilerek menfi tespit davalarından önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı haline getirilmesi, aynı Kanununun 43. maddesine göre bu değişikliğin 01/09/2023 tarihinde...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf talebinde bulunan davacılar vekili, hukuken tüm ticari davalar için değil sadece bir miktar paranın tahsili talepli alacak ve tazminat davaları için arabulucuya başvurunun dava şartı olarak düzenlendiğini, huzurdaki davanın ise bu kapsamda bir alacak/tazminat davası olmadığını, uyuşmazlık konusunun sahte evrak niteliğindeki çek nedeniyle ikame edilen menfi tespit davası olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde, çek istirdatı dışında açılan menfi tespit davalarında arabuluculuğun dava şartı olduğu yönünde güncel tarihli kararlar verildiğini belirterek davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir....

      Yine davalı aleyhine açılan menfi tespit davası usulden ret olmuş ise de davalı alacaklının alacağını tedbir nedeniyle geç almasını gerektirecek ve infaz olunmuş bir tedbir mevcut değildir. Bu nedenle davalının kötü niyet tazminat talebinin reddi gerekmiştir. Öte yandan davacıların icra takibine dayalı menfi tespit davasının usulden ret olması ve kefaletname belgesi ile ilgili bir icra takibi davasının bulunmaması nedeniyle karşısında davacının İİK m.72 hükmüne dayalı tazminat talebinin ret olması gerekmiştir. c)Davacının objektif dava yığılmasına konu diğer talebi ise haksız takip nedeniyle davacının manevi tazminat talebinin kabulünün gerekip gerekmediği noktasındadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki davacının aleyhine başlatılan ......

        HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK'nın 32. maddesi uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK.’nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı ......

            Dava takibe konu çekler nedeniyle ödenen miktardan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Menfi tespit davası dava tarihindeki haklılık durumuna göre incelenip sonuçlandırılmalıdır. Alınan bilirkişi raporu ile davacının dava tarihi itibarıyla borçlu bulunduğu bildirilmiştir. Ne var ki, aynı raporda dava tarihinden sonra davacı yanın 25.000 TL. ödeme yapmış olduğu da açıklanmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece İİK.nun 72. maddesi hükmü gereğince menfi tespit davasının devamı sırasında yapılan fazla ödeme varsa bu ödemenin, menfi tespit davası yasa gereği istirdata dönüştüğünden, istirdatına karar vermek suretiyle bir hüküm oluşturulması gerekirken açıklanan bu yönler gözetilmeden menfi tespit, çeklerin iptali ve istirdat şeklinde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bozma ilamına uyularak, yapılan yargılamada tarafların karşılıklı olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini talep ettikleri ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine karar verildiği, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi halinde davacı tarafın ancak menfi zararını talep edebileceği, bilirkişi raporundaki 108.000,00 TL zararın menfi değil müspet zarar olduğu gerekçesiyle 04.05.2009 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, tazminat talebinin koşulları oluşmaması nedeniyle reddine, karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/933 Esas KARAR NO : 2021/550 DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/12/2020 KARAR TARİHİ : 04/06/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021 Davacı vekili tarafından açılan Menfi Tespit davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkilİ ile davalı arasında hizmet sözleşmesi olduğunu, müvekkili şirkette çalışan iş kazası sonucu vefat ettiğini, bu nedenle müvekkili ve davalı aleyhine tazminat davaları açıldığını, davalı tarafın tazminat bedellerini ödeyip tamamını müvekkilin cari hesabından mahsup ettiğini, davalı tarafın sözleşme gereği işçilere yapması gereken sigortayı yapmadığı gibi 3.kişilerin kusur oranı da dikkate alınmayarak kusurun müvekkili şirkete davalı tarafından yansıtıldığını, sözleşmeye aykırılık nedeniyle 264.027,79 TL tazminat bedelinden müvekkilinin sorumlu olmadığının tespitine, mahkemece...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava menfi tesbit isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 31.1.1997 gün ve 4115-801 sayılı kararı gereğince tacirler arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat davaları ile buna bağlı olarak açılan itirazın iptali ve menfi tesbit davalarında verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 3.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, teminat amacıyla boş olarak verilen senedin haksız yere icra takibine konu edildiği iddiasına dayanan menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili , davanın reddi ile %40 tazminatının davacıdan tahsili gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davacının iddiasını yazılı delillerle ispatlayamadığı, davacı yanca teklif edilen yeminin davalı tarafça eda edildiği gerekçeleri ile davanın reddine, davalı yanın tazminat isteminin yerinde bulunmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu