İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen mahkeme kararının hatalı olduğunu, dayanak gösterilen hükümlerin yanısıra imzaya herhangi bir itiraz söz konusu olmadığını, mahkemenin İİK'da düzenlenen menfi tespit davası hükümlerine göre tedbir talebini değerlendirmesi gerektiğini, bu halde ise; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini, yani borçlunun icra takip dosyası borcunu icra dosyasına yatırma ve akabinde en az alacağın %15 tutarında da teminat yatırması halinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini beyanla takibin teminatsız olarak durdurulması kararından ve itirazlarının reddine dair karardan dönülerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep...
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen mahkeme kararının hatalı olduğunu, dayanak gösterilen hükümlerin yanısıra imzaya herhangi bir itiraz söz konusu olmadığını, mahkemenin İİK'da düzenlenen menfi tespit davası hükümlerine göre tedbir talebini değerlendirmesi gerektiğini, bu halde ise; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini, yani borçlunun icra takip dosyası borcunu icra dosyasına yatırma ve akabinde en az alacağın %15 tutarında da teminat yatırması halinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini beyanla takibin teminatsız olarak durdurulması kararından ve itirazlarının reddine dair karardan dönülerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep...
açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilmesi takibi durdurmamakta; ancak icra veznesine giren paranın alacaklıya verilmesini önlemekte olduğunu ara kararının kaldırılarak haklı taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, "...davacı takipten sonra açmış olduğu menfi tespit istemli davada ihtiyati tedbir talep etmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 72/3. maddesi gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasında mahkemenin ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilmeyecek olması, mevcut bir durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın veyahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde ihtiyati tedbir kararı verilebilecek olması, ihtiyati tedbir talep eden tarafın dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunluluğu bulunması; talep eden tarafından ortaya konulan delillerle geçici hukuki koruma için yaklaşık ispata yeter mahiyette olması, muhtemel menfi tespit davası kazanılsa dahi sonuçsuz kalmasının önlenmesi amacıyla...
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit KARAR TARİHİ: 12/07/2023 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, haciz ihbarnamesi nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespiti ile davacı hakkındaki cebri icra işlemlerinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 27/02/2023 tarihli ara karar ile, "İİK'nun 72/3. maddesinde; ''İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği düzenlendiğinden, söz konusu yasal düzenleme uyarınca icra takibinin durdurulması şeklindeki ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir.Davacı vekili bu ara karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Maddesine dayalı menfi tespite ilişkin olup tedbiren dava konusu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmemesi ve icra takibinin durdurulması talep edilmektedir.1- Takibin durdurulması yönünden; İİK'nun "Menfi Tesbit ve İstirdat Davaları" başlıklı 72.maddesinde: "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurul- masına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir.İİK 72....
İİK’nun 72/2. maddesinde icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında talep halinde alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulmasına karar verilebileceği hükme bağlanmıştır. Yine İİK'nun 72/4. maddesinde ise; ''Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar.'' hükmü yer almaktadır. Anılan yasal düzenleme uyarınca menfi tespit davasında ''davanın reddi'' ile birlikte tedbir kararı kendiliğinden ortadan kalkacağı ve ihtiyati tedbir kararının kalkması için mahkeme kararının kesinleşmesi koşulunun da bulunmadığı açıktır. Menfi tespit davasının reddi kararı ile ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkar. Bunun için davanın reddi kararında ihtiyati tedbirin kalkmış olduğunun açıkça belirtilmiş olması gerekli olmadığı gibi davanın reddi kararının kesinleşmesi de şart değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ("İİK") m. 72 hükmü uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı tarafından varlığı inkâr edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, İstanbul 2013, s. 346). Menfi tespit davası 2004 sayılı İİK'nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir....
HMK'nın 389. maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. İİK 72. maddede; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfî tespit davasında amaç, bir hukukî ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir....