Taraflar kardeş olup HUMK 293/1 maddesi gereği tanıkla ispat mümkündür.Dinlenen davacı tanıkları davacının ödünç verdiği iddiasını doğrulayamamış,paranın ev alımı için gönderildiğini,ödünç verme ile ilgili bilgilerinin olmadığını bildirmişlerdir. Davacı yasal delillerle iddiasını kanıtlayamamıştır. Hal böyle olunca mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik Hüküm : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kontör, cep telefonu ve aksesuarları alım satımı yapan sanığın 2008 yılında POS tefeciliği yaptığı iddiasıyla açılan kamu davasında mahkemenin suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdiği iş bu dosyada, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesinde atılı suçun "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verme" biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, yani birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmadığı nazara alındığında; vergi tekniği raporunda tanık olarak dinlenen kişilerden ..., ... ve ...’ın raporda yer alan ifadelerinde, sanığın iş yerinden nakit ihtiyaçlarını karşılamak için komisyon karşılığında...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik yapma Hüküm : Sanıklar hakkında tefecilik suçundan CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin...
kişiler arasında önemli miktarlardaki paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde, maddi gerçeğin açığa çıkarılması amacıyla, UYAP sorgulama evrakı içeriğinden sanıklar hakkında tefecilik ve örgütlü suçlardan soruşturma dosyalarının bulunduğu anlaşılmakla bu dosyaların akıbetlerinin araştırılarak kamu davaları açılmış ise getirtilip incelenmesi, sanıkların faiz karşılığı ödünç para verme işi ile uğraşıp uğraşmadıkları hususunda kolluk marifetiyle araştırma yaptırılması, alacaklı oldukları icra takip dosyaları bulunup bulunmadığı araştırılıp varsa takip borçlularının tanık sıfatı ile dinlenmesi, mahkemenin 2013/489 E. 2014/387 K. sayılı dosyasındaki Vergi Dairesince düzenlenen vergi tekniği raporunun onaylı örneğinin de dosya içerisine alınıp incelenmesinden sonra hasıl olacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın katılana faiz karşılığı ödünç para verdiği gerekçesiyle tefecilik suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de; TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için, kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin gerektiği ancak tarafların ve tanıkların beyanları ile iddianame anlatımı dikkate alındığında, katılanın sanıktan tır çekicisi ve dorse satın aldığı, karşılığında bir miktar peşinat verip geri kalan 14.500 Euro'yu yüzde elli faizli olarak 24 ay vadeli şekilde ödeme konusunda anlaştıkları, borcun mal alımından kaynaklandığı, ödünç para verme unsurunun bulunmadığı ve sanığa yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından, yüklenen suçtan beraati yerine yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de;...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK'nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 12/05/2015 gün ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması; bu bağlamda, sanığın toptan kontür ticareti...
K.. hakkındaki hükmün incelemesinde ise; Tefecilik suçunun, 765 sayılı TCK'nın yürürlükte olduğu dönemde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/07/1995 tarih ve 1995/207-236 sayılı Kararında da belirtildiği üzere birden fazla kişiye sürekli ve sistemli bir şekilde faiz karşılığı ödünç para vermek suretiyle çıkar sağlanması, başka bir anlatımla ödünç para verme işinin meslek haline dönüştürülmesi durumunda oluştuğu, suçun yaptırımının ise 2279 sayılı Yasanın 17. maddesinde düzenlendiği, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesinde ise atılı suçun; "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,..." biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümü içerisinde yer aldığı, bu bölümün de topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunduğu, 5237 sayılı Yasanın...
Dava, tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir. 6098 Sayılı Yasa'nın 386. maddesinde tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa'nın 26. maddesinde ise bir sözleşmenin içeriğinin kanunda öngörülen sınırlar içinde taraflarca özgürce belirlenebileceği düzenlenmiştir. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faiz karşılığı ödünç para verme işlemleri münhasıran banka ve diğer finans kuruluşlarının tekeline bırakılmış olup, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 241. maddesinde de kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişilerin, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır....
Açıklanan bu durum karşısında dava unsurları arasında, ödünç verme ilişkisini de barındıran rehin karşılığı ikrazat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 09/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Tefecilik suçu TCK'nın 241. maddesinde "kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, cezalandırılır." biçiminde düzenlenmiş olup, 01.06.2005 tarihinden sonra işlenen eylemler açısından faizle borç para verme faaliyetinin sistemli ve sürekli biçimde gerçekleştirilmesi aranmayıp, kazanç sağlamak amacıyla yalnızca bir kez ödünç para verilmesinin suçun oluşumu için yeterli olduğu gözetilmeden ve bu hususa ilişkin kanıtlar da toplanıp değerlendirilmeden "sanıkların müştekiye birden fazla değişik zamanlarda faizle para verdiği veya başka şahıslara da izinsiz olarak faiz karşılığı para verdiğinin kanıtlanamadığı" şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı ve katılan ......