ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun Doğal (Tabii) Sitler, Koruma ve Kullanma Koşulları ile İlgili İlke Kararı nın ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlem niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından, bu işleme karşı açılan davanın görüm ve çözüm yeri Danıştaydır....
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır.Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati tedbir talep eden, geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Somut olayda; davacı vekilince dava dilekçesine ek olarak sunulan faturaların davalılardan ... Turizm Sanayi Ticaret Ltd....
Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımmında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminata (para alacağına) yönelik olup; geçici hukuki koruma istemi de ihtiyati haciz isteğine ilişkindir. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Uludağ Üniversitesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyeleri tarafından düzenlenen 11.02.2015 tarihli raporda, 63 IQ ile hafif düzeyde mental retardasyonu olduğu, akıl hastalığının olmadığı, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığı, davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azaldığı değerlendirilen ve fiili işlediği tarihte oniki yaşını doldurup, onbeş yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında, TCK'nın 31/2. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken, aynı Yasa'nın akıl hastalığını düzenleyen, 32/1. maddesi uyarınca güvenlik tedbirine hükmedilip, yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (MUSTAFAKEMALPAŞA) 1....
Bu durumda da borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Borçlu hem borca hem de rehin hakkına itiraz ederse takip durur. Bu durumda alacaklının takibini dayandırdığı belge 68. madde de sayılan belgelerden ise, itirazdan sonra borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Ancak, alacaklı takibinde 68. maddede sayılan belgelerden birine dayanmıyorsa borçlunun takibe itirazdan sonra menfi tespit davası açmakta hukuki yararı mevcut değildir. Menfi tespit davasının bu nedenle reddi gerekir. SONUÇ: Hukuki yararın dava şartı olduğu HMK'nun 114.maddesinde düzenlenmiştir. Tespit davalarında hukuki yararın bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Mahkeme tespit davalarında bu arada menfi tespit davasında hukuki yararı kendiliğinden araştırır ve yarar yoksa menfi tespit davasını bu nedenle reddeder. Menfi tespit davasında davacı dava açmakta hukuki yararı bulunduğu gerektiğini de ispat etmelidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/572 Esas KARAR NO : 2022/607 DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/08/2022 KARAR TARİHİ : 15/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalının ---- dosyasında kambiyo senedine dayalı haciz yolu ile haksız ve hukuka aykırı olarak takip yaptığını, kendisinin davacıya böyle bir borcunun olmadığını, davalı ile kendisi arasında hali hazırda------- sayılı dosyası ile dava bulunduğunu, huzurdaki dava ile tarafları aynı -----dosyası ile birleştirilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE : Dava; Hukuki niteliği itibariyle ticari ilişkiden kaynaklanan menfi tespit davasından ibarettir. 6100 Sayılı HMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin .. sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı vekili tarafından maddi hata yoluyla kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla .. 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, .. 89. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne dair karar, davalının temyizi üzerine Dairemizin .. sayılı ilamıyla davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle bozulmuş; davacının karar düzeltme istemi üzerine davacının hukuki menfaatinin bulunduğu, dosya kapsamına göre de takip borçlusunun davacı kooperatiften alacaklı olduğu ispatlanamadığından bozma ilamı kaldırılarak, usul ve yasaya uygun kararın onanmasına karar verilmiştir....
İcra İflas Yasasının 72. maddesinin 1. bendine göre; borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.Böyle bir davaya muhatap olma tehdidi altında olan davacının bu belirsizliği ortadan kaldırmak, uyuşmazlığı kesin hükme bağlatmak için menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır. Davacı maaşından 2.762,12 YTL kesildiği halde talimat dairesine müzekkere yazılarak 4.498,00 YTL daha kesinti yapılması istendiğine göre, davacının bu miktar yönünden de borçlu olmadığının tespitini istemesinde hukuki yararı olduğu gibi davacı 2.762,12 YTL nin istirdadını istediğine ve bu talebindede haklı olduğu halde, mahkemece aksi düşüncelerle yazılı şekilde ve herhangi bir gerekçe gösterilmeden fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep; menfi tespit davasında verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin tensip ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK'nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati tedbir, geçici hukuki koruma görünümlerinin temelini oluştur ve hükmün kesinleşmesine kadar, dava konusuna, hukuki koruma sağlayarak olası verilecek hükmün infazının kolaylaştırmasını amaç edinir. Mevzuatımızda ihtiyati tedbirlerler hakkında genel düzenleme HMK'nın 389 ve 399 maddeleri arasında yapılmış olup özel kanunlarda da bir hayli düzenleme bulunmaktadır. 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu'nda da ihtiyati tedbir hususunda düzenleme bulunmaktadır....
Dosyanın incelenmesinden, bünyesinde sit alanı bulunduran özel çevre koruma bölgelerinde imar planı yapma yetkisi ve imar planlarının yapılması sırasında idarelerin eşgüdüm halinde çalışabilmeleri konusunda izlenecek usul konusunda … Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ile Özel Çevre Koruma Kurumu arasında meydana gelen ihtilafın çözümlenmesi için anılan idarelerin kendi aralarında yaptıkları toplantılarda bir uzlaşmaya varılamadığı, bunun üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinin … tarih ve … sayılı yazısıyla Başbakanlıktan; (a) Özel koruma bölgesi ilan edilen sit alanlarına yönelik imar planları hakkında koruma bölge kurullarından sadece görüş alınmasının yaratacağı sakıncalar da göz önünde bulundurularak söz konusu imar planları hakkında koruma bölge kurullarının uygun görüşünün alınmasının gerekip gerekmediği, (b) İmar planlarının onaylanması sürecinin belirlenmesi hususunda iki kurum arasında yapılan istişarelerin bugüne kadar sonuç vermediği ve kamu...