WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

göre, 728 sayılı, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun Doğal (Tabii) Sitler, Koruma ve Kullanma Koşulları ile İlgili İlke Kararının ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlem niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından, bu işleme karşı açılan davanın görüm ve çözüm yeri Danıştaydır....

    Başka bir koruma yolu da bulunmadığına göre, bu hususta ihtiyatî tedbir kararı verilebileceği kuşkusuzdur (Reisoğlu, Seza: Türk Hukukunda ve Bankacılık Uygulamasında Çek, 2. Bası, Ankara 1998, s. 97). Ayrıca, 6100 sayılı HMK m. 389 vd. hükümlerinde geçici hukukî himayenin bir türü olan ihtiyatî tedbirlere ilişkin düzenleme genel nitelikte olup; 2004 sayılı İİK m. 72 hükmünde menfî tespit davaları hakkındaki tedbirlerin özel olarak düzenlenmiş olması, bu davada, 6100 sayılı HMK m. 389 vd. hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyecektir. Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri, ispat ölçüsüdür. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü hâkim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez....

      Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 1086 sayılı HUMK'da hukuki yarar ile ilgili bir düzenleme bulunmamakla birlikte Yargıtay uygulamasında hukuki yararın dava şartı olduğu hususu istikrar kazanmış, nitekim yargılama sırasında yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK 114/h maddesinde hukuki yararın bulunması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacının 08.05.2009 tarihinde Yatırımcıları Koruma Fonuna başvurusu üzerine, Fon tarafından, davacının hisse senetlerini elinde bulundurmakta iken davalıya rehin veren ... Değerler A.Ş.'yi temsilen davacının hisse senetlerinin tüm fer'ileri ile birlikte iadesi istemi ile ... 36 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/103 esas sayılı dosyasında dava açılmıştır. Eldeki davada aynı istekle daha sonra 10.09.2009 tarihinde davacı tarafından ikame edilmiştir. ... 36 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/103 esas sayılı, davacının aynı isteklerini içeren davasının varlığına rağmen, davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....

        İİK'nun 72. maddesine göre açılacak menfi tespit davalarının takip alacaklısına karşı yöneltilmesi gerekir....

          İhtiyati tedbir, geçici hukuki koruma görünümlerinin temelini oluştur ve hükmün kesinleşmesine kadar, dava konusuna, hukuki koruma sağlayarak olası verilecek hükmün infazının kolaylaştırmasını amaç edinir. Mevzuatımızda ihtiyati tedbirlerler hakkında genel düzenleme HMK'nın 389 ve 399 maddeleri arasında yapılmış olup özel kanunlarda da benzer düzenlemeler bulunmaktadır. Dosyamız konusu, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında, icra takibinin durumuna ilişkin ihtiyati tedbir 72/3 maddesinde düzenlenmiş olup "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir" hükmünü getirmiştir....

          Anılan yasal düzenlemelere göre; hukuki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce ya da dava sırasında geçici hukuki koruma olarak istenen ihtiyati tedbir kararının yasal koşulları olarak; "hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle ciddi bir zarar doğması" olasılıkları belirtilmiştir. Hak iddia eden kişinin, bu olasılıkları ifade ederek geçici hukuki koruma istemesi halinde, iddia ettiği vakıaları tam olarak kanıtlaması kendisinden beklenmez. Çünkü, adı üstünde; "geçici hukuki koruma ve olasılık" bunu gerektirir. İstek sahibinin, iddialarını yaklaşık olarak kanıtlaması, bunun için en azından iddiaya ilişkin bazı verileri mahkemeye sunması gerekir. Bu durumda mahkemece, iddiacı hak sahibinin muhtemel zararlarını önlemek adına tedbir kararı verilmelidir. Uygulamada genellikle tedbir istekleri mahkemelerce olumlu karşılanmakta olup, yerleşik yargı kararlarında da bunun için yaklaşık ispatın yeterli olduğu yaklaşımı mevcuttur....

            Anılan yasal düzenlemelere göre; hukuki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce ya da dava sırasında geçici hukuki koruma olarak istenen ihtiyati tedbir kararının yasal koşulları olarak; "hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle ciddi bir zarar doğması" olasılıkları belirtilmiştir. Hak iddia eden kişinin, bu olasılıkları ifade ederek geçici hukuki koruma istemesi halinde, iddia ettiği vakıaları tam olarak kanıtlaması kendisinden beklenmez. Çünkü, adı üstünde; "geçici hukuki koruma ve olasılık" bunu gerektirir. İstek sahibinin, iddialarını yaklaşık olarak kanıtlaması, bunun için en azından iddiaya ilişkin bazı verileri mahkemeye sunması gerekir. Bu durumda mahkemece, iddiacı hak sahibinin muhtemel zararlarını önlemek adına tedbir kararı verilmelidir. Uygulamada genellikle tedbir istekleri mahkemelerce olumlu karşılanmakta olup, yerleşik yargı kararlarında da bunun için yaklaşık ispatın yeterli olduğu yaklaşımı mevcuttur....

            HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK.nun 353/(1)-b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 3- İstinaf başvurusu ile birlikte yatırılan gider avansından, kullanılmayan kısmın HMK.nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine, 4- Davalıdan alınan istinaf karar harcı yeterli olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 5- İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, 7- İşbu kesin kararın hukuki bilgilendirme hakkı kapsamında taraflara İLK DERECE MAHKEMESİNCE TEBLİĞİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile olmak üzere geçici hukuki koruma kararı olduğundan HMK.nun 362/(1)-f.maddesi itibariyle kesin olarak karar verildi....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava bonoya dayalı olarak açılan menfi tespite yönelik ise de konuta yönelik eser sözleşmesine dayalı alacak davasıdır. 6502 Sayılı Yasanın 3/1. Maddesi'nin (k) bendi, tüketicinin kim olduğunu açıklamış olup, buna göre “Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade eder, düzenlemesini getirmiş olup, davacı taraf gerçek kişidir. Tüketici işlemi, tüketici ve satıcı/sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi ifade eder. Ancak her türlü hukuki işlem, tüketim sonucunu doğurmaz. Görülmektedir ki, 6502 sayılı Kanun, ticari dağıtım zincirinin nihai halkasını oluşturan ve ekonominin nihai hedefi olan tüketicinin, satıcı/sağlayıcı karşısında daha etkin olarak korunması gereğinden hareketle düzenlenmiş ve bu koruma anlayışı tüketici hukukunun temelini oluşturmuştur....

              Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır.Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati tedbir talep eden, geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Davalı ......

                UYAP Entegrasyonu