sayılı ilamına karşı temyiz isteminde bulunulduğu, ancak, 13.12.2020 tarihli tebliğnamede davalı vekilinin temyiz istemi ile ilgili olarak görüş belirtilmediği anlaşıldığından; davalı vekilinin temyiz istemi ile ilgili görüş bildirilmek ve düzenlenecek ek tebliğname ile birlikte gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ceza Dairesinin 09.01.2017 tarihli, 2016/219 Esas, 2017/29 Karar sayılı ilamına karşı temyiz isteminde bulunulduğu, ancak, 28.05.2021 tarihli tebliğnamede davacı vekilinin temyiz istemi ile ilgili olarak görüş belirtilmediği anlaşıldığından; davacı vekilinin temyiz istemi ile ilgili görüş bildirilmek ve düzenlenecek ek tebliğname ile birlikte gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ceza Dairesinin 29.12.2016 tarihli, 2016/218 Esas, 2016/185 Karar sayılı ilamına karşı temyiz isteminde bulunulduğu, ancak, 11.06.2021 tarihli tebliğnamede davalı vekilinin temyiz istemi ile ilgili olarak görüş belirtilmediği anlaşıldığından; davalı vekilinin temyiz istemi ile ilgili görüş bildirilmek ve düzenlenecek ek tebliğname ile birlikte gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ağır Ceza Mahkemesinin 07.02.2022 tarihli ve 2019/117 Esas 2022/101 Karar sayılı ilamına karşı temyiz isteminde bulunulduğu, ancak, 17.07.2022 tarihli tebliğnamede davacı vekilinin temyiz istemi ile ilgili olarak görüş belirtilmediği anlaşıldığından; davacı vekilinin temyiz istemi ile ilgili görüş bildirilmek ve düzenlenecek ek tebliğname ile birlikte gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.04.2024 tarihinde karar verildi....
Ağır Ceza Mahkemesi'nin 17.09.2020 tarihli ve 2020/331 Esas, 2020/270 Karar sayılı ilamına karşı temyiz isteminde bulunulduğu, ancak, 15.05.2022 tarihli tebliğnamede davacı vekilinin temyiz istemi ile ilgili olarak görüş belirtilmediği anlaşıldığından; davacı vekilinin temyiz istemi ile ilgili görüş bildirilmek ve düzenlenecek ek tebliğname ile birlikte gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.03.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ceza Dairesinin, 25.02.2020 tarihli ve 2018/1856 Esas, 2020/681 Karar sayılı ilamına karşı temyiz isteminde bulunulduğu, ancak, 28.11.2021 tarihli tebliğnamede davacı vekilinin temyiz istemi ile ilgili olarak görüş belirtilmediği anlaşıldığından; davacı vekilinin temyiz istemi ile ilgili görüş bildirilmek ve düzenlenecek ek tebliğname ile birlikte gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.04.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Geçici hukuki koruma müessesinin dayanağı olarak tarafların hak ve yarar dengeleri ile yargılama sonunda oluşabilecek giderilmesi güç zararların önüne geçilebilmesi için kesin kanaati beklemeye gerek olmaksızın tedbir alınmasında fayda vardır. Davacının asıl istemi harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil olup davacının birincil talebi taşınmazların aynına yöneliktir. Yerel mahkemece davacının tapu iptali ve tescil istemi yönünden ihtiyati tedbir talebinin teminat karşılığı kabulüne, dava konusu taşınmazlar davalı adına kayıtlı ise 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş ve ihtiyati tedbir kararı uygulanmış, davacı açısından tapu iptali ve tescili yönünden geçici hukuki koruma sağlanmıştır. Davacının tapu iptali ve tescil istemi yönünden ihtiyati tedbir talebi kabul edilip geçici hukuki koruma sağlanmış olduğundan ikinci kez ihtiyati haciz talebi ile geçici hukuki koruma isteminde bulunması usul ve yasaya aykırıdır....
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 01.03.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Esas sayılı dosyasının dava konusunun taraflarının ve olayların çek bedelinin istirdatı istemi ve borçlu olunmadığının tespiti istemi olduğu, birbiriyle bağlantılı olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan sebeplerle taraflar arasındaki dava, senedin bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı olarak menfi tespit istemine ilişkindir. .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında tarafların aynı olduğu, senet bedellerine ilişkin alacak talebini içerdiği, mahkememiz dosyasının ise 15/02/2002 tanzim ve 05/07/2003 ödeme tarihli, 12.500,00 TL'lik bononun bedelsiz kaldığı iddiasıyla menfi tespit talebinden ibaret olduğu, söz konusu bononun .... Asliye icaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında bahsedilen sulh sözleşmesindeki bonolardan biri olduğu, bononun ve ilgili icra dosyasının .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında celp edildiği, .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ......
nin 25/09/2009 tarihli olağan genel kurul toplantısında ünvan değişikliği ile merkez ve çalışma bölgesi değişikliğine gidildiği, kooperatifin yeni ünvanının ... olarak tescil edildiği, davacı kooperatifin menfi tespit davası açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu, dosya kapsamına göre de takip borçlusunun davacı kooperatiften alacağının bulunduğunun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Şu durumda; mahkemece açıklanan olgular gözetilerek davanın kabüne dair verilen karar usul ve yasaya uygun olmakla onanması gerekirken bozulmuş olduğu anlaşıldığından davacının karar düzeltme istemi kabul edilmeli, Dairemizin bozma kararı kaldırılmalı ve karar açıklanan nedenlerle onanmalıdır....