WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece menfi tespit davasının reddine, birleştirilen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı kooperatif asıl davada, davalının icra takibi ile talep ettiği kontrolörlük ücreti nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, birleşen dava da ise; ödenmeyen üyelik aidatı nedeniyle alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalının haksız itirazının iptalini istemiştir. Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek, davalının aidat borçlarının kontrolörlük ücretinden daha fazla olduğu buna göre davalının alacak bakiyesinin oluşmadığı gerekçede kabul, edilmiş, gerekçenin son paragrafında ise; davalının kontrolörlük ücretinden dolayı alacağı aidat borcundan mahsup, edilerek birleşen davada davanın kısmen kabulüne, menfi tespit davasının reddine karar verilmiştir....

    Davacı, davalı tarafından kendi aleyhine kambiyo senedine dayalı olarak yapılan icra takibindeki borcu aşacak şekilde davalıdan alacaklı olduğunu, alacağının icra takibini karşılayacak kısmı için takas def'ide bulunduğu belirterek, menfi tespit ve bakiye alacağı tahsilini istemiştir. Mahkemece, hükümle birlikte menfi tespit davasının tefriki ile yeni esasa kaydedilmesine karar verildiği halde kararın devamında, menfi tespit davası ile ilgili dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Menfi tespit davasının tefrikine karar verildiğine göre artık bu dava hakkında verilecek bütün kararların mahkemenin yeni esas numarası üzerinden verilmesi gerekirken dosyanın tefriki ile işlemden kaldırılması doğru olmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle borclu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. HUMK.nun 8. maddesinin 2. fıkrasına göre dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veyahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevi içindedir. Ancak davacı dava dilekçesinde tahliye, akdin feshi veya tespit talebinde bulunulmaksızın kira sözleşmesi hükümleri gereğince cezai şarttan sorumlu olmadığının tespitini istenmiştir....

        her ay ödenen maaş alacağı dışında herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, maaş kesintilerinin de zaten yapılmakta olduğunu belirterek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini ve %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir....

        3300 TL fark nafaka alacağı talep edildiğini ileri sürerek, 1800 TL'nin istirdatı ile icra müdürlüğünün 2012/630 E sayılı dosyasında 3300 TL nafaka alacağı yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir....

          Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve taraf beyanları, vergi dairesinden gelen yazı cevabında borçlunun yeniden yapılandırma için başvurmuş olması da göz önüne alınarak borçlunun davacı şirketten alacağı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı tarafından davacıya gönderilen 10/11/2010 tarih 24823, 24824 sayılı haciz bildirgesi ile vergi borçlusunun davacı şirket nezdinde 49.713,32 TL alacağının olmadığı anlaşılmış olmakla bu yöndeki davacının menfi tespit talebinin kabulüne borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Yasanın 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir....

            Bu ihtarın semeresiz kalması üzerine 27.10.2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2009 yılı Ocak ayından Temmuz ayına kadar aylık 400-TL üzerinden 7 aylık toplam 2.800-TL kira alacağı yerine 4.000-TL alacağın tahsilini istemiştir. Takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş, davalı borçlunun bu takip yönünden değişik tarihlerde ödemede bulunduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde aylık kira bedeli 400-TL olduğundan icra takibinde talep edilen 2009 yılı Ocak ayından Temmuz ayı dahil 7 aylık kira alacağının toplamı 2.800-TL tutarındadır. Mahkemece, icra takibi ile talep edilen 7 aylık kira alacağı miktarına göre yapılan ödeme de nazara alınarak fazla talep edilen kısım ve ödeme yönünden menfi tespit ve istirdat istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

              Somut olayda, haciz bildirilerine konu Kurum alacağı "prime" ilişkin olup haciz bildirisine süresinde itiraz etmeyen ve bu nedenle Kurumun prim alacağı zimmetinde kabul edilen davacının 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesinin 4. bendine dayalı olarak açtığı menfi tespit istemine ilişkin eldeki davanın İş Mahkemesinde görülmesi gerektiği halde mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yerinde olmayan gerekçeyle görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının Isparta Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 31/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasında .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile .... Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira sözleşmesi ve kat mülkiyetinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'ya göre alacak ve menfi tespit davalarında görev dava değerine göre belirlenir....

                  Mahkemece, yapılan yargılamaya göre, davacı borçlu tarafından başlatılan icra takibine konu edilen asıl alacaklar yönünden bir itirazın bulunmadığı, uyuşmazlığın uygulanan faiz oranları ile ilgili olduğu, davaya konu uyuşmazlığın menfi tespit davası ile çözüme kavuşturulamayacağı, davacının salt faize yapmış olduğu itirazının menfi tespit davası olarak görülemeyeceği, bu hususun İcra Mahkemesince tartışılarak karara bağlanması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinden kaynaklanan takip alacağı nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu