Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Dava, elektrik aboneliğinden kaynaklanan menfi tespit davasına ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 20/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, ... .... ... Dairesinin görevi kapsamında kaldığından dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı tarafından davalı aleyhine Varto Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/198 Esas, 2016/151 Karar sayılı dosyası üzerinden, icra takibine konu taşınmazlar nedeniyle yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemli dava açıldığı, yargılama sırasında ıslah ile birlikte davaya konu icra dosyası nedeniyle menfi tespit talebinde bulunulduğu, mahkemece 06/05/2016 tarihinde menfi tespit ve tapu iptal tescil isteminin kabulüne karar verildiği, kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin 20/06/2018 Tarih, 2018/249 Esas, 2018/11336 Karar sayılı ilamı ile, uyuşmazlığın çözümü için öncelikli olarak davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, ıslahla talep edilen menfi tespit isteminin usulüne uygun bir dava olmadığı belirtilmek suretiyle davacıya menfi tespit davası açması için süre verilerek dava sonucuna göre tapu iptal tescil konusunda karar verilmesi için hüküm bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında...

      Dosya kapsamından, dava dilekçesinde 7.706,85 TL değer gösterilip, harcı yatırılarak menfi tespit davası açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı 03.10.2007 günlü dilekçesinde de menfi tespit isteminin İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2007/2381 sayılı icra dosyasındaki mevcut alacağın tamamına ilişkin olduğunu açıklamıştır. Toplam değer üzerinden harç yatırılıp dava açıldığına göre, asıl davaya dönüşen uyuşmazlığın çözümünde HUMK’nun 8/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. ( 1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26. ) maddeleri gereğince İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        a ödenen 4000,00 Tl miktar üzerinden İcra takibi yapılması nedeniyle, söz konusu miktar üzerinden dava harcı yatırılarak menfi tespit davası açıldığı anlaşılmaktadır. İİK’nun 72. maddesine göre açılan menfi tespit davalarında, takibe itiraz edilmemiş ya da itirazın kaldırılmış olması nedeniyle borçlu olunmayan bir paranın tamamının ödenmek zorunda kalınacağı göz önünde bulundurulduğunda ve toplam 4000,00 TL.değer üzerinden harç yatırılıp dava açıldığına göre, asıl davaya dönüşen uyuşmazlığın çözümünde HUMK’nun 8/1. maddesi uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 10.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : ... YAZIM TARİHİ : ... Davacılar tarafından, davalılar aleyhine Konya Asliye ... Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında ... tarihinde tesis edilen davanın usulden reddine ilişkin karara karşı davacıların istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde; DAVA: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı ... İnş. A.Ş. ile davalılardan ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 23/03/2015 tarih Konya ... Noterliğinin ... Yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile resmi tasfiyesine karar verilmesini, adi ortakların alacağı olan ve Konya ... İcra Müdürlüğünün ......

            TTK 5/A maddesi uyarınca arabuluculuğun dava şartı olabilmesi için (1) davanın konusunun bir miktar pararın ödenmesi olmalı (2) bu talebin bir davada alacak ve tazminat olarak ileri sürülmesi gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere menfi tesbit davalarında kanunda belirlenen şartların bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kanun koyucu menfi tesbit davalarını zorunlu aracbuluculuğa tabi tutmak isteseydi bunu açık şekilde ifade ederdi. Yukarıda açıklandığı üzere yorum yoluyla menfi tesbit davalarını İİK 5/A maddesi kapsamına almak mümkün bulunmamaktadır. Tüm bu gerekçeler ışığında menfi tesbit davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurmanın dava şartı olmadığının sonucuna varılmalıdır....

            DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/12/2022 KARAR TARİHİ : 10/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Çek İptali ve menfi tespit taleplerine havi dava ve tedbir taleplerinden ve müvekkil tarafından davalı .... Akaryakıt Enerji Nakliyat İnşaat San. Tic Ltd. şirketine keşide edilen; ......

              Menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK’nun 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi sayısız hukuki sakıncalara da neden olacaktır. Bu itibarla kanun hükmünde öngörülen açık ifadelere rağmen dava şartı arabuluculuğun uygulama alanının genişletilmesi doğru değildir. HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir....

              Menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK’nun 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi sayısız hukuki sakıncalara da neden olacaktır. Bu itibarla kanun hükmünde öngörülen açık ifadelere rağmen dava şartı arabuluculuğun uygulama alanının genişletilmesi doğru değildir. HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir....

                UYAP Entegrasyonu