Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki dava menfi tespit davası olup, uyuşmazlık TTK 4/1-a maddesi gereğince mutlak ticari dava olup, TTK' nın 5/A maddesi gereğince ve yukarıda belirtilen gerekçelerle dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır...." şeklindedir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, menfi tespit istemine ilişkindir. TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesiyle, TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir....

    Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; arabulucuya başvurmanın, menfi tespit davalarında dava şartı olarak yer almadığı, TTK'nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği, yani, ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmadığı, davanın konusunun (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucu, yani neticei talep esas alınarak belirleneceği,netice-i talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olmasının dava şartı olduğu, menfi tespit davalarının bu kapsamda değerlendirilemeyeceği, çünkü, menfi tespit davalarında, bir miktar alacağın tahsili talebinin bulunmadığı, yani, ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamadığı, İlk derece mahkemesinin kararının...

    Süha Tanrıver Dava Şartı arabuluculuk üzerine bazı düşünceler Türkiye Barolar Birliği Dergisi Mart- Nisan 2020 Sh.111- 141) Bunun yanında İİK 89 . maddesi ve HMK 211 vd. maddelerine istinaden açılan menfi tesbit davalarında arabulucuya gitme imkanının bulunmadığı da izahtan varestedir. TTK 5/A maddesi uyarınca arabuluculuğun dava şartı olabilmesi için (1) davanın konusunun bir miktar paranın ödenmesi olmalı (2) bu talebin bir davada alacak veya tazminat olarak ileri sürülmesi gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere menfi tesbit davaları alacağın tahsili sonucunu doğuran bir dava değildir. Kanun koyucu menfi tesbit davalarını zorunlu aracbuluculuğa tabi tutmak isteseydi bunu açık şekilde ifade ederdi. Yukarıda açıklandığı üzere yorum yoluyla menfi tesbit davalarını TTK 5/A maddesi kapsamına almak mümkün bulunmamaktadır. Tüm bu gerekçeler ışığında menfi tesbit davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurmanın dava şartı olmadığı sonucuna varılmalıdır....

    Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; arabulucuya başvurmanın, menfi tespit davalarında dava şartı olarak yer almadığı, TTK'nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği, yani, ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmadığı, davanın konusunun (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucu, yani neticei talep esas alınarak belirleneceği,netice-i talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olmasının dava şartı olduğu, menfi tespit davalarının bu kapsamda değerlendirilemeyeceği, çünkü, menfi tespit davalarında, bir miktar alacağın tahsili talebinin bulunmadığı, yani, ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamadığı, İlk derece mahkemesinin kararının...

      Bilindiği üzere dava şartları resen dikkate alınabilecek şartlardan olup dava şartının bulunmaması halinde dava dava şartı yokluğundan usulden reddedilecektir. 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile değişik T.T.K. 5/A maddesine göre dava konusu bir para alacağı olduğunda, arabuluculuğa başvuru dava şartı olarak kabul edilmiştir. Bu dava şartı giderilebilir bir şart değildir. Dava açılmadan evvel yerine getirilmesi gerekir. Menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı uygulama ve doktrinde tartışmalara sebep olmuştur. Kanun metninin lafzi yorumuna bağlı kalındığında menfi tespit davaları kapsam dışında görünmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki menfi tespit davası bir olumsuz alacak davasıdır. Esasen tartışılan husus bir alacağın varlığı veya yokluğudur. Alacak davası olumlu bir tespite dayalı alacak hükmü kurulmasını gerektirir ve bir tarafı para ödemeye mahkum eder....

        Menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı bu nedenle alacaklıya dava açarken arabulucuya başvurma dava şartının tabi tutulması ancak aynı konu ve alacakla ilgili borçlu tarafından açılacak menfi tespit davasının arabuluculuğa başvurma dava şartına tabi tutulmaması hak arama yönünden eşitsizliğe yol açacağından menfi tespit davasında zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar nazara alındığında; ticari davalarda alacaklıya istirdat talebinde bulunması halinde arabulucuya başvurma zorunluluğu kabul edildiğine göre, menfi tespit davasında da öncelikli olarak bir alacağın varlığın tartışıldığı gözönünde bulundurulduğunda; menfi tespit davasında arabulucuya başvurma dava şartının yerine getirilmiş olması gerekir, aksi taktirde; hak arama konusunda eşitlik kuralı ihlal edilmiş olur....

          Menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı bu nedenle alacaklıya dava açarken arabulucuya başvurma dava şartının tabi tutulması ancak aynı konu ve alacakla ilgili borçlu tarafından açılacak menfi tespit davasının arabuluculuğa başvurma dava şartına tabi tutulmaması hak arama yönünden eşitsizliğe yol açacağından menfi tespit davasında zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar nazara alındığında; ticari davalarda alacaklıya istirdat talebinde bulunması halinde arabulucuya başvurma zorunluluğu kabul edildiğine göre, menfi tespit davasında da öncelikli olarak bir alacağın varlığın tartışıldığı gözönünde bulundurulduğunda; menfi tespit davasında arabulucuya başvurma dava şartının yerine getirilmiş olması gerekir, aksi taktirde; hak arama konusunda eşitlik kuralı ihlal edilmiş olur....

          A.Ş hakkında takip yapılmadığını, harici duyumlarına göre alacağın tahsil edilmiş olduğunu, müvekkili şirketin davalı bankaya herhangi bir borcunun olmadığını belirterek icra dosyalarına esas teşkil eden çeklerle ilgili olarak borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava ettikleri görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince 6100 sayılı HMK'nın 115 ve 6325 sayılı yasanın 18/A-2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; menfi tespit davalarında arabulucuya gitme dava şartı olmadığını, bu yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2020/85 E. 2020/454 K. sayılı içtihadının bulunduğunu ve içtihatta menfi tespit davalarında arabuluculuğun dava şartı olmadığının belirtildiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; menfi tespit talebine ilişkindir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince 6100 sayılı HMK'nın 115 ve 6325 sayılı yasanın 18/A-2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; menfi tespit davalarında arabulucuya gitme dava şartı olmadığını, bu yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2020/85 E. 2020/454 K. sayılı içtihadının bulunduğunu ve içtihatta menfi tespit davalarında arabuluculuğun dava şartı olmadığının belirtildiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; menfi tespit talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince 6100 sayılı HMK'nın 115 ve 6325 sayılı yasanın 18/A-2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; menfi tespit davalarında arabulucuya gitme dava şartı olmadığını, bu yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2020/85 E. 2020/454 K. sayılı içtihadının bulunduğunu ve içtihatta menfi tespit davalarında arabuluculuğun dava şartı olmadığının belirtildiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; menfi tespit talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu