WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2....

Yargılama sürerken davacı vekili, tahakkuka konu meblağın ödendiğini bildirerek davaya istirdat davası olarak devam edilmesini istemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalı yanın cezalı tahakkuk da bulunmasının yasal olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı yanca ödenen 27.433.252.061 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Menfi tespit davası biçiminde açılan dava yargılama sürecinde davacı tarafın yapmış olduğu ödeme sonucu İİK’nun 72/6.maddesi uyarınca istirdat davasına dönüşmüştür. Bu durumda mahkemece bu hüküm gözetilerek ve eksik harç da tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ...'ın ortağı olduğu, diğer davalının çalıştığı dava dışı ....'nin davalı şirkete 9.756,22 TL cari hesap borcunun bulunduğunu, bu borç için müvekkillerinin boş senet verdiklerini, davalının kötüniyetli olarak senede 18.000 TL yazarak takibe koyduğunu, müvekkillerinin toplam 23.435 TL ödeme yaptığını belirterek 18.000 TL lik senedin 8.243,78 TL'sinden müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, ödenen miktardan borçlu oldukları kısım için yapılması gereken miktar mahsup edilerek fazla ödemenin istirdatına karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile istirdat taleplerini toplam 11.193,42 TL'ye yükseltmiştir....

      İİK’nın 72. maddesi uyarınca menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi için alacaklıya ödeme yapılması yeterli olup, icra yoluyla paranın tahsil edilmesi şart değildir. Bu nedenle mahkemece, davacının yargılama sırasındaki istirdat talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte belirtilen nedenden dolayı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte gösterilen nedenden dolayı temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Her ne kadar davacı tarafça takip konusu borcu haciz ve icra tehdidi altında ödendiği ileri sürülerek istirdat davası açılmış ise de davalının sunmuş olduğu cevap dilekçesinde davacının henüz takip konusu borcu ödemediğini bildirdiği ayrıca icra dairesine yazılan yazı cevabında davacı borçlunun icra dosyasının borcunun ödenmesine ilişkin herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığını bildirmiştir. Açılan menfi tespit davası, takip konusu borcun davacı borçlu tarafından ödenmesi halinde kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği yerleşik yargıtay uygulamasından anlaşılmakla ise de istirdat davasının kendiliğinden menfi tespit davasına dönüşmeyeceği açıktır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-istirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit-istirdat davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kefil tarafından açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir....

            Maddesi ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. Ancak, yapılan değişiklik, 7445 sayılı Kanun’un 43/1-a maddesi uyarınca 1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu nedenle, 01.09.2023 tarihine kadar ticaret mahkemeleri nezdinde açılacak itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında zorunlu arabuluculuğa başvurulmasına gerek bulunmayacaktır....

              Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir. Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde, “......

                Dava kambiyo senedine dayalı başlatılan icra takibine karşı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Davacı takip öncesinde ödeme savunmasında bulunarak menfi tespit isteminde bulunmuş ve dava süresince takip nedeniyle ödeme yapmak zorunda kalırsa bu miktarın istirdatını talep etmiştir. Mahkemece verilen ilk karar, "kararın dayanağı olan bilirkişi raporunun kendi içinde çelişkili olduğu gerekçesiyle bozulmuştur." Mahkemece bozmaya uyulmuş ancak gereği tam olarak yerine getirilmemiş davayı çözümleyici rapor alınamamıştır. Mahkemece yapılacak iş davacılar tarafından davalıya takip öncesinde yapılan ödemelerle takip dayanağı bononun ödenip ödenmediği hususunun ortaya çıkarılması, takip dayanağı bono takip öncesinde ödeme nedeniyle bedelsiz kalmışsa sadece menfi tespit kararı verilmesi, takip nedeniyle takipten sonra davacılardan tahsilat yapılmışsa bunların istirdatına karar verilmesidir....

                  Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın, davacı tarafından davalı aleyhine borçlu olmadığının tespiti talebi ile açılan menfi tespit davası olduğu ancak kesinleşmiş mahkeme ilamlarına dayalı icra takipleri üzerine kural olarak menfi tespit ve istirdat davasının açılamayacağı, taraflar arasında kesin hüküm oluşturan ilamın yanlışlığının ancak yargılamanın iadesi yolu ile giderilebileceği, kesinleşmiş ilamların yanlışlığının menfi tespit davası ile ileri sürülemeyeceği, istirdat davasının ise ancak ilamdan sonra gerçekleşen olaylara ve hukuki nedenlere dayanılarak ileri sürülebileceği, aksi halin kabulünün HMK'nın 303. maddesinde düzenlenen maddi anlamda kesin hükme aykırılık teşkil edeceği, davacı iddialarının bu aşamadan sonra takip hukukuyla ilgili olabileceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu