"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kambiyo senetlerinden kaynaklanan Taraflar arasındaki uyuşmazlık kambiyo senedine dayalı alacak nedeniyle icra takibinden kaynaklanan menfi tespit isteğine ilişkin bulunduğuna göre, ... Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, ... Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (4.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
un mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir rapor tanzim etmişlerdir. Dava; Menfi Tespit davasıdır. Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davanın İİK.72.maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesi "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/4945 (eski esas 2014/1704) esas sayılı dosyasıyla yapılan takiple ilgili menfi tespit davası nedeniyle verilen Bandırma 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/279 esas 2015/160 karar sayılı ilamına dayanılarak icra inkar tazminatı alacağının faizi ile birlikte tahsili için ilamlı takibe başlanıldığı anlaşılmıştır. Buna göre, menfi tespit davasında verilen hüküm takip dosyasından bağımsız bir hüküm olup her iki takibin dayanaklarının farklı olduğu, bu halde mükerrer takipten bahsetmek mümkün olmadığı gibi, menfi tespit davalarında verilen hükümde eda içeren kalemler bakımından ayrı takip yapılabileceği anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
Madde 72 "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez." şeklinde hükme yer verildiği, İİK. 72. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden davacı vekilinin söz konusu satışların yapılmaması ve durdurulması yönündeki talebin reddine kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, Kredi Kartı Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, icra takibinden feragat edildiğini bildirerek konusuz kalan davanın reddini istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/335 Esas KARAR NO : 2022/706 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/04/2022 KARAR TARİHİ : 21/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafın müvekkili aleyhine ... İcra Müdürlüğü'nün 2019/... esas sayılı dosyasından kambiyo senedine dayalı olarak icra takibi başlattığını, müvekkili aleyhine yapılan icra takibinden müvekkilinin yurtdışında olması sebebi ile sonradan haberi olduğunu, davalı tarafın icra takibinden sonra ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/... esas sayılı dosyası ile de tasarrufun iptali davası açtığını, iş bu davanın açılmasından sonra haricen müvekkilinin bu senet ve içeriğinden haberdar olduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan .......
İşbu icra takibinin alacaklı tarafından takipsiz bırakılmış olması sebebiyle öncelikle 2008/..., akabinde 2012/..., en son ise 2017/... Esasına kaydının yapılmış olduğu, icra dairesine yazılan müzekkerelere cevaben söz konusu icra dosyasının bulunamadığının mahkememize bildirilmiş olduğu görüldü. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. İİK'nın Menfi tesbit ve istirdat davaları başlıklı 72. Maddesinin "(1)Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. (2)İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. (3)İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde menfi tespit davasında arabucuya başvurulmasının dava şartı olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz....
Menfi tespit davası, bir eda davası olan istirdat davasının öncüsüdür. Bu nedenle borç ödenmediği için istirdat davasının öncüsü olan menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı vardır. Bu durumda icranın geri bırakılması yoluna hiç başvurmamış olan davacı (borçlu), ilamlı icrada, borcunu icra dairesine ödemeden önce ilam tarihinden sonraki döneme ait nafaka ile ilgili borçlu olmadığını ileri sürerek davalı (alacaklı)ya karşı menfi tespit davası açabilir. Mahkemece; 11.05.2005 tarihinde kesinleşen boşanma ve nafaka ilamına dayanılarak 11.06.2005-11.03.2008 dönemine ait nafaka borcuna ilişkin menfi tespit davasının esası hakkında araştırma yapılarak, bu konuda taraflardan delilleri sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Sonuç itibariyle, menfi tespit davasının anılan düzenleme kapsamı dışında tutulduğu sonucuna ulaşılamamaktadır. Menfi tespit davası İcra ve İflas Kanununun 72.maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, sırf borçlu olmadığının tespitinde hukuki bir yararı bulunmadığı için artık menfi tespit davası açamaz....