Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılı madde gereğince üçüncü kişi, menfi tespit davasını üçüncü haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren on beş gün içinde açmak zorundadır. (md.89/III c.3) Bu süre hak düşürücü nitelikte olduğundan, mahkemenin, davanın süresi içinde açılıp açılmadığını re’sen araştırması gerekmektedir. Bununla birlikte somut olayda davacı tarafından, haciz ihbarnamelerine itiraz ve İİK'nın 89/3 maddesi kapsamındaki menfi tespit davası açma süresinin davalı yanların dürüstlük kuralına aykırı davranışları nedeni ile kaçırıldığı belirtilerek, İİK'nın 72. maddesi kapsamında menfi tespit istemi ileri sürülmüştür....

    Dava, İİK'nın 89/3. maddesi kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesine karşı açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı - takip alacaklısı şirket tarafından davacıya, İİK'nın 89. maddesi gereğince gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine cevap verilmediğinden bahisle 3. haciz ihbarnamesi gönderilmiş, üçüncü kişi konumunda olan davacı ise İİK'nın 89/3. maddesine uygun olarak 15 günlük hak düşürücü süre içinde işbu menfi tespit davasını açmıştır. 2004 sayılı İİK'nın 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir (Bkz: Bkz: Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, Ankara 2013, 2. Baskı, s. 476)....

      nun 89. maddelerinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına ve tarafların tacir olmamasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 02.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        GEREKÇE: Dava, İİK 89/3 maddesi uyarınca açılmış olan menfi tespit istemine ilişkindir. İİK 89. maddesi uyarınca 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine 7 gün içerisinde itiraz edilmemesi sebebiyle borç zimmetinde sayılan üçüncü kişi İİK 89/3. maddesi gereğince 3. haciz ihbarnamesine karşı 15 günlük süre içinde menfi tespit davası açtığı takdirde bu davada üçüncü kişi takip borçlusuna borçlu olmadığını ispata mecburdur. Somut olayda davacı ticari defter ve belgelere dayanmış olup, ticari defter ve belgelerin incelenmesine ilişkin 25.11.2022 tarihli arar karar gereği karar duruşmasına kadar davacı yanca yerine getirilmemiş ve başkaca delil de sunulmamış olduğundan, ispatlanamayan davanın reddine, davanın niteliği gereği davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

          yönündeyken, yerel mahkemenin itiraza uğramış 89/1 üzerinden oluşturulan hukuken yok hükmündeki 89/2 ve 89/3 ihbarnameleri ile menfi tespit dava açma süresinin geçtiği gerekçesi ile davayı reddetmiş olmasının Bölge Adliye Mahkemesinin kararına da aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

          Esas sayılı icra takip dosyasında, müvekkiline İİK'nın 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, haciz ihbarnamelerinin Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi nedeniyle haciz ihbarnamelerine itiraz edilemediğini ve müvekkilinin borçlu konumuna sokulduğunu, bu nedenle menfi tespit davası açtıklarını, müvekkilinin dava açmaya hakkı olduğunu, İİK'nın 72. maddesine göre dava açmadıklarını, İİK'nın 89/3. maddesinde müvekkiline menfi tespit davası açma hakkı tanındığını, kararın bu nedenle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Yukarıda da belirtildiği üzere; dava dilekçesinde İİK'nın 89/3. maddesine dayanılarak menfi tespit davası açıldığı açık bir şekilde belirtilmiştir....

            - K A R A R - Dava, kaynağını İİK'nun 89.maddesinden olan menfi tespit davasıdır. Davacı 6868,44 YTL'den borçlu bulunulmadığının tespitini istemiş, mahkemece davanın açılmasından sonra konusu itfa nedeniyle ortadan kalktığından bu hususta hüküm kurulmasına mahal bulunmadığına karar verilmiştir. HUMK.nun değişik 440/III-1.maddesindeki karar düzeltme ile ilgili parasal sınır 21.7.2004 tarih, 25529 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5219 Sayılı Kanun ile 6.000.000.000.-TL.ye çıkarılmıştır. Buna göre 6.000.000.000.-TL.den az olan hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamaz. HUMK.nun 427.maddesinin 5.fıkrasına göre 6.000.000.000.-TL.lık karar düzeltme sınırının belirlenmesinde bu maddenin 4.fıkrası hükmü uygulanmak gerekir. Hüküm tarihi itibariyle bu sınır 7.600.00 YTL'ye çıkarılmıştır. Bu nedenlerle onama kararı ile ilgili davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddi gerekmektedir....

              DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) Her ne kadar istinaf incelemesi için dosya Dairemize gönderilmiş ise de, inceleme konusu ilk derece mahkemesi kararına konu uyuşmazlıkta davacı şirketin menfi tespit talebi, takip dayanağı çekteki imzanın sahteliği iddiasına dayalıdır. Diğer davacı ...'ın menfi tespit talebi ile İİK'nın 89. Maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Her iki davacının iddiası itibariyle, Hakimler ve Savcılar Kurulunun 25.06.2020 gün ve 564-586 sayılı iş bölümü kararına göre istinaf başvurusunu inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16-44. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dava dosyasının görevli daireye gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Dosyanın istinaf incelemesi bakımından görevli İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16....

                Hukuk Dairesi'nin 2016/3568 esas, 2016/6425 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir." İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. (Dairemizin 2020/71 Esas 2020/680 Karar sayılı ilamı). Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnameleri nedeniyle borçtan davacının sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. İİK 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağı da açıktır....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE : Dava, İİK 89/3 maddesi kapsamında menfi tespit istemine ilişkindir. İİK'nın 89/3 maddesinde, haciz ihbarnamelerinin gönderilme usulü, haciz ihbarnamelerine karşı üçüncü şahsın itiraz şekli ve süreleri, itiraz etmeyen veya itiraz süresini kaçıran üçüncü şahsın başvurabileceği hukuki yollar ayrıntılarıyla özel olarak düzenlenmiştir.Maddede süresinde haciz ihbarnamelerine itiraz etmeyen üçüncü şahsın, hak düşürücü süre içinde menfi tespit davası açabileceği hüküm altına alınmıştır. İİK'nın 89/3 maddesi uyarınca borç zimmetinde sayılan üçüncü şahsın, aralarında maddi hukuk anlamında hukuki ilişki bulunmayan alacaklıya karşı açtığı davada İİK'nın 72. maddesine dayanması mümkün değildir. Somut olayda menfi tespit davası ve tedbir istemi alacaklı ve borçlulara birlikte yöneltilmiş olup, dava ve tedbirin dayanağı haciz ihbarnameleri olduğundan, yukarıda açıklandığı üzere mahkemece vasıflandırmada hataya düşülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu