Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Menfi Tespit istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 10. Hukuk Dairesi iş bölümünün 12. maddesinde; "Tarafların tacir ve işin ticari işletmeyle ilgili bulunmadığı İcra ve İflas Kanununun 89. maddesinden kaynaklanan menfi tespit davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda; Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 10....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2018/894 KARAR NO : 2021/235 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/12/2018 KARAR TARİHİ : 29/03/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :30/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; ... Müdürlüğü'nün ......

    DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/09/2023 KARAR TARİHİ : 02/10/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 10/08/2022 tarihinde ... bulunan konutun kiralanması adına düzenlenen kira sözleşmesi mevcut olduğunu, taşınmazın tahliyesi için kira sözleşmesinde kararlaştırılan depozito olan 4.000,00-TL nakit ve 8.000,00-TL değerinde senedi iade etmediğini, taşınmazın 10/09/2023 tarihinde tahliye edildiğini ancak kiraya veren kötü niyetli olarak anahtarları taraflarından teslim almaya direndiğini ve depozitonun iadesinden imtina ettiğini, taşınmaza ait anahtarların tam ve eksiksiz olarak noter katibine teslim edildiğini, kiralayan yanın 05/09/2023 tarihinde .......

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 Sayılı Yasa’nın 79. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı vergi alacaklısı idarece davacı üçüncü kişi bankaya gönderilen haciz bildirisine itiraz edilmeyerek borç davacı zimmetinde sayılmış, davacı da yine aynı Yasa’nın verdiği olanaktan yararlanarak eldeki menfi tespit davasını açmıştır...

        Bunlardan davalı HUMK’nun 432/1. maddesinde yazılı onbeş günlük ve 427/4 ve 433/2. maddelerinde belirlenen on günlük süreleri geçirdikten sonra temyiz ettiğine göre temyiz istemi reddedilmelidir. 2-Davacının temyiz itirazlarına gelince; Dava, İİK.89 maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki belgelerden, dava konusu edilen alacak nedeniyle davacı kurumun başkanı ile birlikte davacıdan olan alacağını davalı şirketin borçlusuna temlik eden dava dışı şirket yetkilisi hakkında davacı belediyeyi usulsüz bir şekilde, alım-satım gibi gösterilen işlemlerle zarara uğrattıkları iddiasıyla kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçundan ... 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/56 Esas sayılı dosyası ile yargılamanın devam ettiği anlaşılmaktadır....

          Noterliğinde 06.01.1993 günü düzenledikleri satış vaadi sözleşmesi uyarınca 1638, 1634, 1650, 892, 894, 673, 630, 889, 1573, 1570 ve 1611 parsel sayılı taşınmazların satışının vaat edildiğini ileri sürerek, taşınmazların adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı, annesinden intikal eden payı sattığını, babasından kalan payları satmadığını savunmuştur. Mahkemece, davacı ...’nin isteminin reddine, diğer davacıların isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/94 Esas KARAR NO : 2021/401 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A K A R A R DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/02/2021 KARAR TARİHİ : 04/06/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine davalı tarafından ... Dairesi' nin ......

              Mahkememizce yaptırılan imza incelemesinde, davaya konu senetteki keşideci imzasının davacı eli ürünü olup olmadığı tespit edilememiştir. Menfi tespit davalarında ispat yükümlülüğü davalı/alacaklıya aittir. Dava konusu senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespit edilememiş olması karşısında senetten dolayı davacının herhangi bir hukuki sorumluluğu bulunduğu ispatlanamamıştır (Yargıtay 19. HD 2018/4089 esas 2020/894 karar sayılı ilamı). Her ne kadar davalı, davacının takibe itiraz etmediği gibi süreçte imza inkarında da bulunmadığını bildirmiş ise de, bu durumun menfi tespit davası açılmasına engel teşkil etmeyeceği, davacının imzayı ikrar etmiş sayılamayacağı açıktır. Davalı tarafça, cevap dilekçesinin süresinden sonra ibraz edildiği gözetildiğinde yeni delil sunulması mümkün olmamakla birlikte imzanın davacıya ait olduğunu ispata elverişli başkaca bir delil de sunulamamıştır....

                Bu durumda; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez ise de; somut olayda mahkemece İİK’nın m.72/3 hükmü gözetilerek tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tuzla Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 02.04.2009 gün, 2009/5398-5842 sayılı, 11.Hukuk Dairesinin 09.11.2010 gün, 2009/4328-2010/11541 sayılı, 19.Hukuk Dairesinin 30.11.2010 gün, 2010/13525-13552 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 23.12.2010 gün, 2010/14645-13478 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, 6183 sayılı Yasanın 79.maddesinden kaynaklanan menfi tesbit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görevi 17.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın 17.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.07.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu