Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Eldeki dava, İİK m.72'ye göre açılan menfi tespit davasıdır. .... Asliye Ticaret Mahkemesi ... Esas sayılı dosyası Uyaptan celbedilmiş ve incelenmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2013/6848 E., 2014/4247 K., 04/03/2014 tarihli ilamında, "davacı aleyhindeki icra takibi kesinleşmiş ilama dayalı olup, kesinleşen ilama karşı menfi tespit davası açılamaz. Bu durumdaki davacının ilamlı icra takibine karşı menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekirken yazılı gerekçeyle esastan reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı gibi, bu gerekçe ile davanın reddi sonucunda İİK'nun 72. maddesindeki yazılı tazminata hükmolunabilmesi için gerekli şartların somut olayda gerçekleşmediği gözetilmeden tazminata hükmedilmesi de doğru değildir." gerekçesi ile kesinleşmiş ilama karşı menfi tespit davası açılamayacağı belirtilmiştir....

    olduğunun tespit edildiği görülmüştür....

      İcra takibinden sonra menfi tespit davası açılması halinde verilebilecek tedbir kararlarının niteliği usul ve esaslara 2004 sayılı İİK'nın 72.maddesinde düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadıgını ispat için menfi tesbit davası açabilir. Icra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacagın yüzde onbesinden asagı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

      Bu bildirimi alan üçüncü şahıs icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur..." düzenlemesine yer verilmiştir. Dava İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. İhbarnamenin gönderildiği takip, davalı ... tarafından, dava dışı borçlu ...' e karşı kambiyo senedine istinaden yapılmış bir takiptir. Bu itibarla ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. (Yargıtay 19....

        C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : Mahkemece, davacı tarafından açılan davanın icra takibi başlatıldıktan sonra açılan menfi tespit davası olduğu, İİK 72/3. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına da karar verilemeyeceği, kaldı ki davacının icra takip dosyasında taraf sıfatı olmadığı gerekçeleriyle İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2019/36022 Esas sayılı takip dosyasının durdurulması talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle ".....İİK 72/3 maddesi uyarınca her ne kadar takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması talep edilemez dense de; mahkemenin de hükmün devamında belirttiği gibi müvekkilin dosyada taraf sıfatı bulunmamaktadır. Müvekkilin alacaklı ve esas borçlu ile herhangi bir organik bağı olmadığından; alacaklının borçluya yönelttiği takipten önce işbu davanın açılması ve tedbir istenmesi oluşa ve hukuka aykırıdır....

        İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış dosya ilk olarak görev yönünden değerlendirme yapılmıştır. İcra dosyası celp edilmiş taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir....

          Esas sayılı dosyasında takip alacaklısına borçlu olmadığının tespiti için karşı dava yoluyla menfi tespit davası açtığı, Karşı davaların yazılı yargılama usulüne tabi olmasına rağmen iflas istemli asıl davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu gözetilerek her iki karşı davanın tefrik edildiği ve davaların yukarıdaki esasa kaydının sağlandığı dosya kapsamıyla sabit olup; mahkememizce itirazlı iflas davasına karşı açılan her iki menfi tespit davasında öncelikle davacıların hukuki yararının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmiştir. İtirazlı iflas davası açılıp görülmekte iken, aynı icra dosyasındaki borç nedeniyle, borçlunun ileri sürebileceği itirazlarını, davalı sıfatıyla itirazlı iflas davasında ileri sürme imkanı bulunduğundan ayrı bir menfi tespit davası açmada hukuki menfaati bulunmamaktadır. Hukuki menfaat HMK 114/1-h maddesi uyarınca dava şartı olup HMK nun 115 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında re' sen dikkate alınması gerekir....

            Maddesi hükmü uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davası kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararına itiraza ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir. Sayın çoğunlukla uyuşulamayan nokta henüz icra takibi yokken İİK'nın 72/2. Maddesi hükmünde düzenlenen ihtiyati tedbire hükmedilip hükmedilemeyeceğidir. Bilindiği ve İİK'nın 72/2. Maddesinde açıklandığı üzere; icra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkemece, talep üzerine alacağın % 15'inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilecektir. Kuşkusuz bu madde kapsamında ihtiyati tedbir kararının verilebilmesi için ihtiyati tedbiri düzenleyen genel hüküm niteliğindeki HMK'nın 390/3. Maddesindeki yaklaşık ispat ölçütü gözetilebilecektir....

              Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit KARAR : Adıyaman 4....

              Bu kapsamda; taraflar 27.09.2022 tarihli duruşmaya davet edilmekle, Yargıtay ilamına ilişkin beyanları alınmış ve mahkememizce söz konusu Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, Yargıtay aşamasında kesinleşen alacağa ilişkin hüküm korunmakla, ilam kapsamında; davacının menfi tespit iddiasına konu 13.06.2011 tarihli 25.595,41-TL bedelli faturayı defterlerine kaydettikten iki buçuk ay sonra iade ettikleri görülmekle, ilgili faturanın benimsenerek deftere kaydedilmesi nedeniyle işbu faturaya ilişkin menfi tespit iddiasının dinlenmesi mümkün olmadığından, davacının menfi tespit davasının reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu