Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 18/02/2022 KARAR TARİHİ : 24/05/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :26/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilim hakkında Bursa 13. İcra Müdürlüğü 2021/... ... E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatılmıştır. İcra takibine konu çekteki imza müvekkile ait olmadığını,müvekkilinin haksız olarak borçlandırıldığını, müvekkilinin davalıya borcunun olmadığını, yukarıda açıklanan nedenle davalıya borcunun olmadığının tespitine yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İİK 135/2 'ye göre, taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı, resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise 15 gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edileceği, bu müddet içinde tahliye edilmez ise zorla çıkarılıp taşınmazın alıcıya teslim olunacağı belirtilmiştir. Davacı borçluya ait taşınmazın ihale ile alacaklıya alacağına mahsuben ihale edildiği, ihalenin 05/11/2020 tarihinde kesinleştiği, ihale kesinleştikten sonra borçlu tarafından Kırklareli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/494 E. Sayılı dosyasında 04/12/2020 tarihinde haksız eylemden kaynaklanan menfi tespit davası açıldığı, bu dosyada her hangi bir tedbir kararı verilmediği gözetildiğinde müdürlükçe İİK 135/2'ye göre işlem yapılması usulüne uygun olup, buna istinaden yapılan şikayet üzerine mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi hukuken yerindedir....

    Mahkemece, davacının bonoda avalist olması nedeniyle aleyhine icra takibine girişilmiş isede, kendisine ödeme emri gönderilmediğinden hakkındaki takibin kesinleşmediği, böylece menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve koşulları oluşmadığından dolayı davalının tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir İİK 72/1.maddesinde "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir." denilmektedir. Somut olayda davacı taraf takibe dayanak yapılan bonoda avalist olarak yer almakta olup, takip tarihinden önce muaccel hale gelmiş bonodan dolayı herhangi bir takip başlatılmamış olsa bile İİK 72/1.maddesi hükmü de birlikte değerlendirildiğinde, davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının mevcut bulunduğunun gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/322 Esas KARAR NO : 2021/743 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/05/2021 KARAR TARİHİ : 14/10/2021 Mahkememiz asıl dosyası yönünden dosya tefrik edilerek mahkememiz ayrı bir esasına kaydedilmiştir....

        Taraf sıfatı bu anlamda, defi değil itiraz niteliğinde olup; taraflarca süreye ve davanın açılmasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi taraflar ileri sürmemiş olsa bile mahkemece resen nazara alınmalıdır---- İİK.'nun 72/1.maddesi hükmüne göre borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için tespit davası açabilir. İİK'nun 72. maddesine göre açılacak menfi tespit davalarının takip alacaklısına karşı yöneltilmesi gerekir....

          Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğundan, İİK 72/3. maddesindeki özel düzenlemeye göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında tedbir istenmesi halinde, borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebileceği, Mahkemece talebin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği halde HMK'nın 389.maddesi kapsamında değerlendirme yapılmasının doğru olmadığı, her ne kadar iddialar yargılama gerektiriyor olsa da, eldeki delillere göre İİK'nun 72/3.maddesi kapsamında yaklaşık ispat için yeterli olduğu, aksi halde telafisi güç veya imkansız zararların doğma tehlikesinin bulunduğu anlaşılmakla, bu aşamada hak kaybına sebep olunmayacak şekilde davacının icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmesine ilişkin talebi yönünden dava değeri üzerinden hesaplanacak %15 teminat mukabilinde İİK 72/3. maddesi gereğince...

            Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur..." hükmünü içermektedir. Anılan hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte, İİK.'nun 235/1. maddesindeki gibi “kayıt kabul” ve 154/3. maddesindeki gibi “iflas” davaları için Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğuna ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından, maddede belirtilen mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca 01/10/2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, 6100 sayılı HMK.'nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. (Prof. Dr....

              Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun m. 72,II hükmüne göre, “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” Olayımıza gelince, mahkemece İİK 72/2 şartları değerlendirilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur....

              Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın imzaya ve borca itiraz davası olduğu İİK 169 ve 170. maddeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Yalova İcra Hukuk Mahkemesi de, davacı tarafından takip kesinleştikten sonra imzaya ve borca itiraz edildiği, İİK'nın 169 ve 170.maddelerine göre davacı tarafından açılması gereken davanın süresinin kaçırılmış olduğu, bu nedenle açılan davanın İİK 72/1.maddesi gereğince menfi tespit davası niteliğinde olduğu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/07/2018 KARAR TARİHİ : 18/01/2023 KARAR Y.TARİHİ : 09/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacılar vekili, davacıların hisselerini, devir sözleşmesi ile ... ve ...'a devrettiklerini, ticaret sicil gazetesi ile hisse devrinin ve yetki iptallerinin ilan edildiğini, davacıların davalı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığını ve davalıya borçları bulunmadığını, davalı tarafından ... ... Müdürlüğü 2016/2870 sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, birinci haciz ihbarnamesinin davacılara ulaşmadığını, ikinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz ettiklerini belirterek; davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu