Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati talep eden geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK 72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir....
Gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen davacı üçüncü kişi zimmetinde sayılan bu borcu ödemekten kurtulmak için takip alacaklısına karşı, takip borçlusunun kendisinden böyle bir alacağı olmadığını tespit için menfi tespit davası açabilir. İİK 89/3 maddesi gereği açılan bu menfi tespit davasının davacısı yürütülen icra takibinin borçlusu olmayan üçüncü kişidir. İş bu davanın İİK’nın 89/3. maddesine göre açılan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve davanın dayandırıldığı vakıalar da davacının isteminin bu yönde olduğunu göstermektedir. İİK 89. maddesi özel bir düzenleme olup, buna dayandırılan menfi tespit davası açılabilmesinin koşulları belirtilmiştir. Davacı haciz ihbarnamesinin kendisine tebliği üzerine eldeki davayı açmıştır. Hal böyle iken, yerel mahkemece işin esasına girilip varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir....
Davalı tarafından dosyaya sunulan 31/07/2019 tarihli protokole göre davacının icra takibine konu borcu kabul ettiği, bu protokol gereğince davacının 50.000,00 TL bedelli 1 adet bono verdiği, 42.100,00 TL ödeme yaptığı, ödemelerin cebri icra tehdidi altında yapılmadığı, davacının alacaklı ile anlaşarak takip borçlusu şirketlerin borcunu yüklendiği görülmüş, 21/10/2022 tarihli celsedeki beyanlarında; davacı vekili tüm borcun davalı alacaklıya ödendiğini, davanın istirdat davasına dönüştüğünü beyan ettiği görülmüş, davacının icra dosyasında taraf olmadığı, İİK 89 gereğince gönderilen ihbarnamelere karşı cevap vermediği, haciz baskısı olmaksızın icra konusu borcu haricen ödediği, davanın İİK 89 gereğince açılan menfi tespit davası olduğu,İİK 72 maddesinde menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşebileceği belirtilmiş olup, İİK 72 maddesine göre dava açma hakkı borçluya aittir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; menfi tespit davalarında alacak kararı verilmediğinden zorunlu arabuluculuğun dava şartı olarak kabul edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Menfi tespit, Mahkemeye yöneltilmiş hukuki himaye talebi dava olarak nitelendirilir. Menfi tesbit davası 6100 sayılı HMK’nın 106. maddesinde ifade edilmiştir. Bunun yanında İİK 72. maddesinde icra hukuku açısından özel bir menfi tespit davası türü düzenlenmektedir....
İcra takibinde üçüncü kişi durumunda olan davacının, İİK 89.maddesi uyarınca zimmetinde sayılan parayı icra alacaklısına ödedikten sonra istirdat davası açarak haksız biçimde ödediğini iddia ettiği paranın iadesini istemesi gerekirken, İİK 89. maddesindeki düzenlemeyi işlevsiz bırakacak şekilde doğrudan menfi tespit davası açmasında isabet bulunmamaktadır. İİK 89. maddesi özel bir düzenleme olup menfi tespit davası açılabilmesinin koşulları belirtilmiştir. Hal böyle iken İİK 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağı açıktır. Şu durumda eldeki davanın menfi tespit davası olarak açılmasında isabet bulunmamaktadır (Yargıtay 4.HD.'nin 03.04.2012 tarihli 2011/3535 Esas 2012/5586 Karar sayılı ilamı)....
ihbarnamesine itiraz etmeyen 3. şahsın 3. haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 gün içinde menfi tespit davası açması gerektiğini, 15 gün süreden sonra açılan menfi tespit davasının dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, İİK. m. 89 gereği uhdesinde kabul edilen tutardan davacının sorumlu olduğu ve davanın reddi gerektiğinin aşikar olduğunu belirterek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/3390 esas sayılı dosyasında dayanak Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/402 esas ve 2021/1069 karar sayılı ve 29.06.2021 tarihli asıl davası 2017/402 esas ile ticari satımdan kaynaklanan menfi tespite ilişkin ve 2020/1041 esas sayılı ve birleşen davanın ticari satımdan kaynaklanan alacak davası nedeniyle açılan dava ve birleşen davaya ilişkin olarak verilen ilamının kesinleşmeden ilamlı icra takibine konu edildiği, takip konusu ilamda yer alan asıl davası 2017/402 esas ile ticari satımdan kaynaklanan menfi tespite ilişkin hükmün menfi tespit ilamı niteliğinde olup İİK 72. Maddesi gereğince kesinleşmeden takibe konulması mümkün değildir. Ayrıca ilamda yer alan avukatlık ücreti ve mahkeme masrafı da kararın eklentisi niteliğinde olduğundan tespit ilamı kesinleşmeden takibe konulamaz. Alacaklı bu durumda tespit ilamını ve eklentisi olan ücret-i vekalet ve mahkeme masrafını kesinleşmeden takip konusu yapamaz....
GEREKÇE: Dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu bonoda malen kaydının bulunduğunu ve kendisine mal tesliminin yapılmadığını, bononun bedelsiz kaldığından bahisle menfi tespit isteminde ve ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından; "İİK 72. maddesi uyarınca verilecek tedbir kararının yaklaşık ispat koşulunu sağlaması gerekmekte olup dosyaya sunulan belgeler ve anlatım ışığında yaklaşık ispatın yerine getirilmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İİK 72/3 maddesinde; "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı 3.kişiye üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmediğini, menfi tespit davası açılabilmesinin ön şartının 3.kişiye üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmiş olması olduğunu, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek esas hakkında hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacıya gönderilen 16/12/2016 tarihli yazının hukuki niteliğinin haciz müzekkeresi olduğundan, İİK.'nun 89. maddesinde bahsi geçen haciz ihbarnamesi olmadığından davacı 3.kişinin menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacı şirket menfi tespit davası açamasa da haciz müzekkeresi sonucunda takip borçlusuna borcu olmadığı halde yanlışlıkla ödeme yapmış ise sebepsiz zenginleşme davası açma hakkına sahip olduğunu, İİK.'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/666 Esas KARAR NO : 2022/175 DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/12/2020 KARAR TARİHİ : 09/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 02/12/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından müvekkili hakkında İstanbul ...İcra Dairesinin ... esas dosyası ile 3.101,20 TL alacak üzerinden icra takibi yapıldığını, davacının davalı tarafa hiçbir borcu, davalı ile borç doğuran bir hukuki ilişkisi olmadığını, davalıdan hiç bir şekilde mal ve hizmet de satın almadığını, müvekkili hakkındaki takip de ödeme emri tebliği Teb.Kan.21/2. maddesine göre yapıldığı için hakkındaki icra takibine itiraz edemediğini, davalı alacaklıya İİK.72/1 maddesi gereği takip sırasında borçlu olmadığının tesbiti için iş bu davayı açma gereği hasıl olduğunu, müvekkilin davalı...