Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle davacının mükerrer talep edilen aylar kirası nedeniyle borçlu olunmadığının tespit edilmesinde hukuki yararı bulunmaktadır. Bu durumda aynı aylara ilişkin ikinci kez yapılan icra takibi nedeniyle menfi tespit kararı verilmesi gerekirken, mahkemenin mükerrer takibin varlığını belirlemesinden sonra, ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2009/1436 sayılı dosyasında yapılan 2009 yılı Ocak ayı kirası dışındaki Ağustos-Eylül-Ekim-Kasım-Aralık 2008 ayları yönünden borçlu olunmadığının tespiti yerine, ilk olarak yapılan ve mükerrer olmayan Nisan -Temmuz 2008 ayları kira parasının tahsiline ilişkin ... 3 İcra Müdürlüğü'nün 2008/7519 (yenileme ile 2011/1539) sayılı dosyası dolayısıyla borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2010/3553 ve 2010/6358 esas sayılı icra takiplerinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2010/5387 esas sayılı icra takibinde ise bonoya dayalı bir takip bulunmadığından bu takibe yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince reddedilen kısım yönünden temyiz edilmiştir. Borçlu olunmadığının tespiti istenen ... İcra Müdürlüğünün 2010/5387 esas sayılı icra takibi dayanağı olarak 06.08.2010 vade tarihli 5.000 TL ve 06.06.2010 vade tarihli 5.000 TL bedelli bonolar gösterilmiştir. Mahkemece bu durumda menfi tespit davasının ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 1.074,76 TL bedelli takibin borçlusu olunmadığının tespiti ile 5.000,00 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece menfi tespit davasının kabulü, manevi tazminat davasının kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır: Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

          Mahkemece, davacının defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi doğrultusunda davacının davalıya icra takibine konu çeklerin 33.000 TL'lik kısmından dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, icra takibi nedeniyle kısmen borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu icra takibinde 107.050,00 TL alacak talebinde bulunulmuştur. Takip borçlusu olan davacı, dava dilekçesinde aleyhindeki takibe karşılık şimdilik 10.000 TL 'sından borçlu bulunulmadığının tespiti istemiyle dava açmış, ıslah dilekçesiyle de talebini 33.000 TL'ye yükseltmiştir. Başka bir anlatımla kısmi menfi tespit talebinde bulunulmuştur. Menfi tespit davası, kısmi olarak açılamaz. Mahkemece, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağı ve su bedelinin tahsili için yapılan takipte borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin tüm kira bedellerini ödediğini, kira borcu olmamasına rağmen davalının takip başlattığını, takibin kesinleştiğini belirterek takip dolayısıyla müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davada ve icra takibinde dayanılan 01.11.2003 başlangıç tarihli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

              Mahkemece, davacı kefiller hakkında yapılan icra takiplerine ilişkin dosyalar üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre ...’un bankaya borçlu olmadığının tespitine, ...’un ise 2008/83, 2008/82 Esas sayılı icra dosyalarından dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, icra takibine konu olan banka alacağından dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, dava konusu icra dosyalarında davacı ... hakkında yapılmış bir icra takibi bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, hakkında icra takibi yapılmayan ...’un bu icra dosyaları bakımından menfi tespit davası açmasında nasıl bir hukuki yararı olduğu açıklanmadan davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Dava icra takiplerinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....

                Mahkemece, tarafların 13.04.2010 tarihli oturumdaki karşılıklı ve birbirine uygun beyanlarından davacının davalıya 12.000 TL. borçlu olduğunun anlaşıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı asil tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Küçükçekmece 4.İcra Müdürlüğünün 2007/16420 E. sayılı dosyası ile yapılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkin İİK’nun 72. maddesine dayalı açılmış olan menfi tespit davasıdır. Davalı yan, anılan bu takibinde 20.163 TL asıl alacak ve 13.050,57 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.633,57 TL talep etmiştir. Davacı açmış olduğu davasında bu takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davacı aleyhine faturaya dayalı olarak yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.Davalı vekili, takip konusu fatura muhteviyatı malların davacıya teslim edildiğini, bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin kesinleştiğini beyan ederek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının davalıya 16,036 TL borçlu olduğu ancak temerrüt oluşmadığı için icra takibinde davalının faiz isteyemeyeceği gerekçesiyle asıl alacak yönünden davanın reddine, işlemiş faiz yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                    Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen ikinci bilirkişi kök ve ek raporlarına göre; 5407,84-TL alacaktan takip öncesi ödenen 2000-TL'nin mahsubu ile davalının 3407-TL alacaklı olduğu, icra takibi 20.05.2009 tarihinde başlatılmış olup takipten sonra ancak ödeme emrinin tebliğinden önce takip dışı yapılan 3407,84-TL' ödemeden icra başvuru ve tahsil harcı tebliğ ve haciz masraflarının da alacağa mahsup edilmesi gerekmekle borcun tamamı ödenmemiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, iki adet satış faturasına dayalı kesinleşen ilamsız icra takibinde takip öncesi yapılan ödeme nedeniyle tüm alacak miktarı üzerinden yapılan takipte İİK'nın 72. maddesi gereği borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu