Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit davasıdır....

    DEĞERLENDİRME : Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanun'un 20. maddesi ve 7445 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/A. maddesinde; " (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır....

      GEREKÇE : Dava, elektrik abonelik sözleşmesine dayalı başlatılan icra takiplerinden dolayı menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya kapsamı gereği yapılan incelemede, Mahkememizin .....Esas .......

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/663 Esas KARAR NO : 2023/84 DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/08/2022 KARAR TARİHİ : 15/02/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin davalı bankadan ...-TL kredi kullandığını, işbu kredi ödemelerin aksatmadan ödemeye çalıştığını, ödemelerin bir müddet sıkışıklığa girmesi üzerine davalı tarafın Antalya ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile icra takibine başladığını, davalı ... tarafından aynı icra alacak talebine ilişkin mükerrer şekilde başkaca icra dosyasının da açıldığını, Antalya ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.sıfatıyla) - K A R A R - Uyuşmazlığın banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmasına, davanın itirazın iptali ya da menfi tespit ve istirdat davası olmayıp, alacak davası niteliğinde bulunmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            idare bir kamu kurumu olarak hem sayaç okunması ve resmi faturalandırma işlemlerini yapmış olup hem de itiraz üzerine sayaç muayenesini uygun şekilde yaptırdığını, müvekkil idarenin sunduğu resmi faturalar, abonelik sözleşmesi ve sayaç muayene raporları ispat yükü gereği ispata yeter derece de vasıtalar olup hepsi resmi belge olduğunu, kaldı ki; Yargıtay 3, Hukuk Dairesinin 2019/4387E., 2020/50K. ve 13.01.2020 tarihli kararında abonelik sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat davalarında savac muayene raporunun kesin delik teşkil ettiği hüküm altına alındığını, müvekkil idarenin ispat yükü bakımından gerekli edimleri yerine getirdiği açık olup, mahkeme tarafından resmi belge ve faturalara itibar edilmeyerek bilirkişinin tahmini hesaplamalarına göre düzenlediği rapora istinaden verilmiş olan karara itiraz etmek zorunluluğu hasıl olduğunu, Yargıtay kararından da açıkça görüleceği üzere; dosyadaki bilirkişi raporlarında belirtilen; davacının, dava konusu suyu tüketmesinin söz...

            GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle, İİK'nın 72.maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf İstanbul BAM 14 HD'nin 22/03/2019 tarih ....E.K sayılı ilamı ile İstanbul BAM 16 HD'nin 13/09/2019 tarih ....-.... E-K sayılı ilamını emsal göstererek menfi tespit davası açısından arabulucuya başvuru zorunluluğunun bulunmadığını ileri sürmüştür. 19/12/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun'un 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir....

              Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır; Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında akdedilen 02/04/2018 tarihli sözleşme kapsamında davalıya avans olarak verilen çeklerin, davalı tarafça üstlenilen edimlerin yerine getirilmemesi sebebiyle istirdatı istemli alacak davasıdır. Eldeki dava ilk olarak istirdat ve menfi tespit talepli olarak açılmış, ------- çeklerin yargılama devam ederken davacı tarafça ödendiği ve davanın istirdat davasına dönüştüğü gelen banka kayıtlarından anlaşılmıştır....

                Dava, kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır. 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 22 ve 23.maddesi hükümlerinin kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 Sayılı HUMK.nun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Somut olayda davacı kart hamilidir.Bu durumda mahkemece Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek davacının sıfatına göre görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu