WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün müteselsil kefaletinin devam ettiği, bu bakımdan davacının ipoteğin kaldırılmasına yönelik talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu, ipoteğin fekki talebine ilişkindir. Yapılan tahkikattan dava dışı ...'ün konut satın almak için davalı bankadan konut kredisi kullandığı, bu krediyle satın aldığı konut üzerine konut kredisinin teminatı olarak ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, üzerinde ipotek bulunan konutu dava dışı ...'dan satın aldıktan sonra konut kredisinin kalan borcunu ödemiş ve daha sonra konut üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir....

    Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." denilmekte olduğunun izahtan vareste olduğunu, ticari nitelikteki menfi tespit davalarında, dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı açık ve kesin bir şekilde belirtildiğini, davalarının konusu ipoteğin kaldırılması davası olup, davaları bakımından arabuluculuğun bir dava şartı olmadığını beyan ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması istemli menfi tespit talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Yargıtay 11....

    Bir borcu teminat altına alan ipoteğin geçerli olabilmesi için tapu sicil müdürlüğünde resmi şekilde yapılması şarttır. Ayrıca ipotek senedinde borcu garanti edilen kişi veya kişilerin ismen ve açıkça belirtilmesi gerekir. İpotek ile verilen garantinin, adi yazılı belgelerle ipotek senedine atıflar sonucu genişletilmesi mümkün değildir. İpotek senedinden de anlaşılacağı üzere davacının, sadece 31/03/2014 tarihli kredi sözleşmesinden doğan borçlarını garanti etmek amacıyla davaya konu ipoteği vermiş olduğu kabul edilerek, bu sözleşmeye ilişkin borçlarının tamamının ödenmiş olması nedeniyle menfi tespit ve ipoteğin fekki taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Davacı borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin, davalı tarafından haksız olarak açılmış olmasına rağmen, bilerek ve kötü niyetli olarak yapıldığı konusunda mahkememizce kanat oluşmadığından, davacının tazminat talebinin İİK'nun 72/5 maddesi uyarınca reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, kredi borcunun ödenmesi nedeniyle sözleşmeden doğacak alacağın teminatı olarak tesis edilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Mahkemece yargılama aşamasında ipoteğin fekkedildiği gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir....

        Tıraşlar Gıda Ltd.Şti vek.Av.... ve diğer davalı şirket vek.Av....'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, 01.06.2004 tarihli Sulhnamenin iptali ile bu sulhname doğrultusunda yapılan ipoteğin fekki işleminin geçersiz olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin Kayseri Ticaret Mahkemesinde açtığı menfi Tespit ve ipoteğin fekki davasının lehlerine sonuçlandığını davacının bu karar için yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğunu yargılamanın yenilenmesi talebinin ret edilip kesinleştiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nin, 28.03.2018 tarih ve 2017...Esas 2018/...Karar sayılı ilamı ile özetle, davacı tarafın davasında talepleri arasında İpoteğin Fekki talebi de olduğu, İpoteğin Fekki Talebinin talebinin gayrimenkulün aynına ilişkin dava niteliğinde bulunduğu, 6100 Sayılı Kanunun 12.md uyarınca gayrimenkulün bulunduğu yerin kesin yetkili olduğu, davacı tarafın diğer taleplerinin ipoteğin fekki talebi ile sıkı sıkıya bağlı olduğu ve fiili irtibat halinde bulunduğu aynı delillerin toplanacağı anlaşılmakla İpoteğin Fekki davasında Bursa Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmaya Kesin yetkili olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı Kanunun 114md/1-c ve 115.md/2f uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilerek dosyanın mahkememize tevzi edildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE, Dava, Davacı tarafın davalıdan 05/01/2015 tarihinde satın alınan 1 adet Hartfort 2....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı banka ile dava dışı ...arasında kredi sözleşmeleri imzalandığı, davacının maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde borçlu lehine 35.000.00 TL’lık ipotek tesis edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava, 09.01.2009 tarihinde bankaya 7.470.00 TL ödendiğinden bankaya borçlu olunmadığının tespiti ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalı banka vekili, ipoteğin tek bir kredi borcu için değil doğmuş doğacak kredi borçlarının teminatı olarak verildiğini, bankanın halen alacağı bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....

              Dosya kapsamından, davanın konut satış sözleşmesinin teminatı amacı ile sözleşme gereği satın alınan taşınmaz üzerinde davalılar lehine tesis edilen ipoteğin, konut satış sözleşmesine konu tüm borcun ödendiğini iddiası ile menfi tespit ve ipoteğin fekki davası olduğu, davada alacak talep edilmediği, dava konusu uyuşmazlığa neden olan konut satış sözleşmesinin tüketici işlemi mahiyetinde olup davacının tüketici sıfatına sahip olduğu, davanın kayıt kabul davası niteliğinde alacağa ilişkin olmadığı anlaşıldığından Tüketici Mahkemesince davaya devam edilerek bir karar verilmelidir. Bu nedenle uyuşmazlığın Ankara 8.Tüketici Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir....

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; vekalet ücretine ilişkin verilen bölüm hakkında verilen kararın kaldırılarak yeniden karar verilmesini, davanın konusunun ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olması sebebiyle ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davalarda AAÜT'nin 13.maddesi gereğince vekalet ücretinin nisbi hesaplanması gerektiğini, dava değerinin 72.078,00TL olduğunu, buna göre AAÜT'nin 3.kısmına göre nisbi vekalet ücretinin 10.170,14TL olması gerektiğini, AAÜT'nin 6.maddesi gereğince de, 5.085,07TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 850,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu belirtmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir. Davacı tarafça davalı bankadan kullanılan kredinin teminatı olarak taşınmaz üzerine 72.078,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, konut kredi borcunun tamamının ödenmesi üzerinden iki yıl geçmesine rağmen ipoteğin kaldırılmaması sebebiyle eldeki davanın açıldığı belirtilmiştir....

                İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan da, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nın 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 16/04/2019 tarih, 201/4058 esas ve 2019/6495 karar sayılı ilamı). İpotek alacaklısının gerek icra müdürlüğüne, gerekse ipotek borçlusunun açacağı ipoteğin fekki davasında ipotek bedeline itiraz etmesi üzerine icra mahkemesince ipoteğin fekkine karar verilemez. Diğer taraftan 6100 sayılı HMK'nın 1. maddesine göre; Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. Diğer bir deyişle mahkemeler ancak kendilerine kanunla görev verilen davaları karara bağlayabilir....

                UYAP Entegrasyonu