WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davacının ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın yargı yolu yanlışlığı nedeni ile reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davaya konu olayda, davacıya, aleyhine tahakkuk ettirilen idari para cezalarının tahsili amacı ile düzenlenen ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacının, anılan borçlardan sorumlu olmadığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptali istemi ile dava açtığı anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 140. Maddesi olup gerek anılan maddede, gerekse 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesinde, işverenin kanunla düzenlenen yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde idari para cezası ile sorumlu olacağı düzenlenmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2021 NUMARASI : 2021/54 ESAS, 2021/373 KARAR DAVA KONUSU : Ödeme Emrinin İptali ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, davalı alacaklı vekili tarafından müvekkilleri aleyhine İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2020/7835 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle gönderilen ödeme emrinde takibe konu çek bilgilerinin yer almadığını ve ödeme emri ekinde çek örneğinin bulunmadığını, öncelikle bu nedenle ödeme emrinin iptali gerektiğini, ayrıca müvekkillerinin davalıya her hangi bir borcunun bulunmadığını, takip öncesi ve sonrası istenen faize ve faiz oranına, çek tazminatına, itiraz ettiklerini beyanla ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dosyanın incelemesinde; davalı idare tarafından düzenlenen 21/08/2007 tarihli haciz bildirisinin davacı şirkete 26/09/2007 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirketin haciz bildirisine yasal süresi içinde cevap vermediği, daha sonra davalı kurum tarafından düzenlenen 25/03/2008 tarihli ödeme emrinin 25/04/2008 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği, eldeki menfi tespit istemli davanın ise haciz bildirisinin tebliğ edildiği yıl yıllık yasal süre içinde açıldığı, davanın dayanağını oluşturan ödeme emrinin iptali için vergi mahkemesinde dava ikame edildiği, ... 8....

      Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanun'da, İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır....

        "İçtihat Metni" Dava, ödeme emrinin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 23.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Asıl dava menfi tespit, birleşen dava ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde asıl ve birleşen davaların kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri ve ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Kendisine dava ihbar edilen ... İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd....

            kişiye tebliğ edilmesi ve daha sonra eldeki menfi tespit davasını açması, dolayısıyla davaya davacının kendisinin sebep olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesine karar verilmesi gerekmektedir....

            Mahkemece yapılacak iş; 27.06.2006 tarihli uzlaşma dışında davacı ile hsazine arasında yapılmış uzlaşma olup olmadığı araştırılmalı ve 2006 yılında yapılan uzlaşmada belirtilen borçların neye ilişkin olduğu tespit edilmeli ve davaya konu alacakların karara bağlandığı mahkeme ilamları getirtilip, bu borçların uzlaşma kapsamında kalıp kalmadığı değerlendirilmeli ve giderek her ne kadar dosya içerisinde ödeme emrinin gönderildiğine ilişkin belge bulunmadığından bahsedilmişse de Kurumdan ayrıca bu husus sorulup, tebliğ edilmediği tespit edilirse davayı menfi tespit olarak değerlendirip gerekirse alanında uzman bir bilirkişiden de rapor alınmak sureti ile çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

              Dosya kapsamı incelendiğinde, dava dışı limited şirketin 2008/4-2011/6 dönem ve aralarına ilişkin prim borçlarından dolayı, şirket ortağı olan davacıya gönderilen ödeme emrinin tebliğ edilememesi nedeniyle davacının aracına ve taşınmazına ihtiyati haciz konulduğu, söz konusu haciz işleminin iptali ve borçlu bulunmadığının tespiti istemli açılan işbu davada, mahkemece, şartları oluşmadığından bahisle ihtiyadi haciz kararının kaldırılmasına, dava dışı şirket hakkında haciz veya mal varlığı araştırmasına gidilmeksizin doğrudan davacıya ödeme emri gönderilmesi yerinde olmadığı gerekçesiyle de ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmış ise de, ödeme emrinin iptali yönünden verilen karar yerinde görülmemiştir. 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddesi kapsamında davacıya tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunmaması karşısında, davanın menfi tespit davası olarak kabul edilerek işin esasına girilmesi gerekmektedir....

                Somut olayda; davacılar adına düzenlenen bir ödeme emrinin bulunmaması, davacıların da asıl borçlu murisi adlarına dava açtıklarının belirgin olması karşısında, 6183 sayılı Yasanın 55. maddesi kapsamında davacılar adına düzenlenmiş ve anılan Yasanın 58. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin ya da başlatılmış bir icra takibinin bulunmaması, yapılan bu tebligatın ödeme emri niteliğinde olmayıp borç bildirim yazısından ibaret bulunması karşısında, davanın menfi tespit davası olarak kabul edilip esastan karara bağlanması gerekirken, yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu