hakkında 1.138,70 YTL asıl alacak, 5.367,09 YTL işlemiş faiz için, toplam 6.505,79 YTL üzerinden icra takibi yapıldığı ve bu miktar değer gösterilip, harcı yatırılarak menfi tespit davası açıldığı, birleştirilen davada davacı İbrahim Duran hakkında 2.041,49 YTL asıl alacak, 8.189,276 YTL işlemiş faiz için, toplam 10.230,75 YTL üzerinden icra takibi yapıldığı ve bu miktar değer gösterilip, harcı yatırılarak menfi tespit davası açıldığı, yine birleştirilen davada davacı .... hakkında 2.507,52 YTL asıl alacak, 10.245,20 YTL işlemiş faiz için, toplam 12.792,72 YTL üzerinden icra takibi yapıldığı ve bu miktar değer gösterilip, harcı yatırılarak menfi tespit davası açıldığı anlaşılmaktadır....
Sayılı dosyası tarafından reddedilmiş ve bu karar taraflarınca istinaf edildiğini, HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemeyeceğini, bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulduğunu, menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hallerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerektiğini, oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek nitelikte olduğunu, ancak yukarıda açıklandığı gibi menfi tespit davaları sonucunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilemeyeceğinden, ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan Yasa Koyucu'nun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşıldığını...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, icra takibine konu edilen senetten dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece benimsenen Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın raporuna göre senet üzerindeki imzanın davacının ... ürünü olmadığı ve davacının borcunun bulunmadığına dair yemin eda etmesi hususları nazara alınarak menfi tespit istemi kabul edilmiş, tazminat talebi yerinde görülmemiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, çeke dayanılarak girişilen icra takiplerine yönelik menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davanın kısmen kabulüne, davacı borçlunun Antalya 2.İcra Müdürlüğünün 2004/8380 nolu takip dosyasına konu borçtan dolayı borçlu olmadığının tespitine, Antalya 2.İcra Müdürlüğünün 2004/8579 sayılı takip dosyası yönünden açılan davanın reddine, davalının kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, bedelsiz kalan bononun icra takibine konulduğu iddiasına dayalı menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili cevabında, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Hukuk Dairesinin 2020/85 E. 2020/454 K. sayılı içtihadının bulunduğunu ve içtihatta menfi tespit davalarında arabuluculuğun dava şartı olmadığının belirtildiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; menfi tespit talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
İfade olunan bu hususlar karşısında somut olaya bakıldığında; mahkemece, alacak davası tefrik edildikten sonra kötüniyet tazminatına ilişkin olarak devam edilen menfi tespit davasında, alacak davasının sonucunun beklenmesi, İcra Mahkemesi tarafından eldeki davanın davacısı aleyhine hükmolunan kötüniyet tazminatına ilişkin menfi tespit davası için, eldeki davadan tefrik edilen alacak davasının bekletici mesele yapılması, alacak davasında verilecek karara göre temyize konu menfi tespit davası hakkında karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçe ile yazılı olduğu biçimde menfi tespit davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19.9.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... vd vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/05/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya arasında, davacı tarafından açıldığı anlaşılan Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/118 esasında kayıtlı menfi tespit dosyasına rastlanılmamıştır. Belirtilen menfi tespit dosyasının incelenmek üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir....