Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

na tabi menfi tespit davasının anılan düzenlemeden ayrı tutulduğuna dair gerek TTK’da gerekse İİK’da bir hüküm de bulunmamaktadır. İİK kapsamında kalmayan menfi tespit davaları da olabileceği için menfi tespit davasının ayrıntılı olarak İİK’da düzenlenmesi de dava şartı arabuluculuk dava şartından muaf olması için yeterli bir dayanak değildir. İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasının aynı zamanda yargılama sırasında ödeme üzerine kendiliğinden istirdata dönüşme ihtimali de gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme üzerine açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı da Yargıtay'da tartışmalı bir konudur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi ödemeden sonra istirdat davası yerine soyut olarak tespitle yetinilmesini istenilmesi özel düzenlemelerden olmadığı gibi genel biçim koşullarına aykırılık oluşturduğundan davanın reddi gerektiği görüşünde (Baki Kuru Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası sayfa 233 ve devamı, Yargıtay 19....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit, tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı vekili Av.... geldi. Hazır bulunanın sözlü beyanı dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına ve bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm verilmiş bulunmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma gereklerine uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 26.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Maddesinde menfi tespit davasının özel şekli olan menfi tespit davasının, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemeyeceği, bu kararlarda, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmakta olduğunu, bu hüküm herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m.32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamadığını, oysa arabulucuk sonucu verilen kararlıran ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek nitelikte olduğunu, bu bağlam da yasa koyucunun bilinçli olarak menfi tespit davasını arabuluculuk şartına tabi tutmadığının anlaşıldığını, belirterek istinaf talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Niza; dava dilekçesinde belirtilen çekten dolayı davacı şirketin, davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır....

      Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacı, menfi tespit isteminin yanı sıra manevi tazminat isteminde de bulunmuştur. Mahkemece, sadece menfi tespit talebine ilişkin bir hüküm kurulmuş, manevi tazminat talebi yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılmamış, bir hüküm de tesis edilmemiştir. Keza, menfi tespit talebine ilişkin kabul kararı verildiğine göre, mobilyaların iadesi yönünde de bir karar verilmediği görülmektedir. Kararın, açıklanan bu nedenlerle az yukarıda değinilen düzenlemelere aykırılılık oluşturulduğu görülmektedir. Karar bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/1188 KARAR NO : 2023/120 DAVA : Menfi Tespit ve Manevi Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 07/11/2017 KARAR TARİHİ : 16/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve Manevi Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, iş bu davanın 15/11/2022 tarihinde işlemden kaldırıldığı anlaşılmakla, dosya ele alınıp, tetkik edildi....

          Menfi tespit davaları ile davacı, borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir. Menfi tespit davalarında borçlu olunmadığının tespiti istendiğine ve alacak ya da tazminat ödenmesi istenemeyeceğine göre, bu tür davalardan önce arabulucuya başvurma şartı aranması, kanunun açık ifadesine aykırı olacaktır. Diğer taraftan alacaklının arabulucuğa başvurma zorunluluğu olmadan takip başlatması mümkün iken, borçlunun açtığı menfi tespit davasında arabulucuğa başvurulmasının dava şartı sayılması amaca uygun düşmeyeceği gibi, borçlunun menfi tespit davasından önce arabulucuya başvurma zorunluluğunun kabulü halinde, borçlunun İİK'nun 72. maddesinde menfi tespit davasında öngörülen tedbirden yararlanması imkanı ile ilgili gecikme ve sakıncalar da sözkonusu olabilecektir....

          TTK’nın 5/A maddesi “Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari da- valardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükümlerini içermektedir. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından yayınlanan “Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk” isimli kitapta menfi tespit ve istirdat davalarında arabuluculuğun dava şartı olduğu görüşüne yer verilmiştir. Ancak menfi tespit davalarında bir miktar paradan borçlu olunmadığının tespiti talep edilmekte, davalar sonucunda da borçlu olunmayan kısımla ilgili olumsuz hüküm kurulmaktadır. Bu hüküm taraflar arasında kesin hüküm teşkil etse de, ifa imkanı tanımayan bir tespit hükmü niteli- ğindedir. TTK’nın 5/A maddesi ise "bir miktar paranın ödenmesi, alacak ve tazminat talepleri" ile ilgili olarak dava açılmadan önce arabulucuya başvuru şartını içermektedir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, kooperatif eski Yönetim Kurulu yetkililerinin keşide ederek davalıya verdiği 12.10.2001 vade tarihli 5.750.-YTL. bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile senedin iptali ve ödenen 2.900.-YTL.nin ödeme tarihlerinden itibaren ticari reeskont faizi ile tahsili ve % 40 tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece menfi tespit ve istirdat davasının reddine, davadan ve takipten önce ödeme yapıldığından, takipteki alacağın 2.850.-YTL. asıl alacak üzerinden yapılmasına, davaya takipten önce ödenen ve takip sırasında düşülmeyen 8.00....

              DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/04/2019 KARAR TARİHİ : 02/05/2019 YAZIM TARİHİ : 06/05/2019 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar .... ve ......

                HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK'nın 32. maddesi uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....

                  UYAP Entegrasyonu