Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK'nın 32. maddesi uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....

Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156-164).   Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde (m.68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Alacaklının hiçbir belgeye dayanmadığı, borçlu hakkında icra takibi başlatmadığı ancak alacaklı tarafından alacak hakkının varlığının herhangi bir şekilde ileri sürüldüğü durumlarda da, borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı görüşü ileri sürülmüş ise de; bu görüş de yine bu halde dahi borçlunun “borç tehdit”i altında olduğu dolayısı ile borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu gerekçesi ile oyçokluğu kabul edilmemiştir....

    Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından yayınlanan “Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk” isimli kitapta menfi tesbit ve istirdat davalarında arabuluculuğun dava şartı olduğu görüşüne yer verilmiştir. Menfi tesbit davası, HMK 106. ve İİK 72. maddesinde düzenlenmiş özel bir tesbit davası türüdür. Bu davalarda bir miktar paradan borçlu olunmadığının tesbiti talep edilmekte davalar sonucunda da borçlu olunmayan kısımla ilgili olumsuz hüküm kurulmaktadır. Bu hüküm taraflar arasında kesin hüküm teşkil etse de ifa imkanı tanımayan bir tesbit hükmü niteliğindedir. TTK’nın 5/A maddesi bir miktar paranın ödenmesi, alacak ve tazminat taleplerinin dava açılmadan önce arabulucuya tabi olduğuna amirdir. Gerek HMK 106 ve gerekse İİK 72. maddesinde belirlenen menfi tesbit davaları yukarıda belitildiği gibi ifa hükmü içermeyen olumsuz tesbite yönelik davalardır....

      Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

      Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan Banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı .......Ltd. Şti. vekili asıl davada, davalı bankanın icra takibine konu ettiği çeklerdeki keşideci imzasının müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek menfi tespit ve tazminat isteminde bulunmuş, aynı davacı vekili birleşen davada aynı iddialarla çeklerde lehdar yönünden davalı, ...Gübre....Ltd. Şti. aleyhine açılan davada yine menfi tespit ve tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı banka vekili, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, kullandırılan kredinin teminatı olarak, çeklerin ciro edildiğini belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-alacak-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf kanun yolu başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 05/07/2021 tarih 2020/903 Esas ve 2021/419 Karar sayılı hükmün KALDIRILMASINA, 2.HMK 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE YERİNE GEÇMEK ÜZERE; Hükmün aşağıdaki şekilde yeniden tesisine; a)A-Menfi tespit davasına ilişkin olmak üzere; 1- Davanın REDDİNE, 2- Davacı vekilinin tazminat talebinin reddine, 3- Davalı vekilinin tazminat talebinin reddine, B-Manevi tazminat davasına ilişkin olmak üzere; 1- Davanın REDDİNE, b)(İlk Derece Harcı) Menfi tespit davası yönünden; Alınması gerekli 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.707,75TL'den mahsubu ile bakiye 1.648,45TL'nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine, Manevi tazminat davası yönünden; Alınması gerekli 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 256,17TL'den mahsubu ile bakiye 196,87TL'nin...

            Karar sayılı hükmün KALDIRILMASINA, 2.HMK 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE YERİNE GEÇMEK ÜZERE; Hükmün aşağıdaki şekilde yeniden tesisine; a)A-Menfi tespit davasına ilişkin olmak üzere; 1-Davanın REDDİNE, 2-Davacı vekilinin tazminat talebinin reddine, 3-Davalı vekilinin tazminat talebinin reddine, B-Manevi tazminat davasına ilişkin olmak üzere; 1-Davanın REDDİNE, b)(İlk Derece Harcı) Menfi tespit davası yönünden; Alınması gerekli 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.707,75TL'den mahsubu ile bakiye 1.648,45TL'nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine, Manevi tazminat davası yönünden; Alınması gerekli 59,30TL karar ve ilam harcının peşin alınan 256,17TL'den mahsubu ile bakiye 196,87TL'nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine, c)(İlk Derece Vekalet Ücreti) Menfi tespit davası yönünden; Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 13.450,00TL nispi vekalet ücretinin...

              görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, 2-Davalı vekilinin menfi tespit davası hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazına gelince, ... 8....

                UYAP Entegrasyonu