Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 2020/85 esas ve 2020/454 karar sayılı ve 13.02.2020 tarihli "BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ HUKUK DAİRELERİ’NİN KESİN NİTELİKTEKİ KARARLARI ARASINDAKİ UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİNE YÖNELİK KARARI " ile 7155 sayılı Kanun'un 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesi gereğince, ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığına ve arabuluya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığına, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir. Yine YARGITAY 11. Hukuk Dairesi 'nin 24/05/2021 tarihli, 2020/2891esas, 2021/4366 karar sayılı kararı ve yerleşik uygulamalarında da HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davasının, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemeyeği ve menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi tutulmadığı yönündeki kararları dairemiz tarafından da benimsenmiştir....

Hukuk Dairesi'nin 2020/85 esas ve 2020/454 karar sayılı ve 13.02.2020 tarihli "BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ HUKUK DAİRELERİ’NİN KESİN NİTELİKTEKİ KARARLARI ARASINDAKİ UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİNE YÖNELİK KARARI " ile 7155 sayılı Kanun'un 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesi gereğince, ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığına ve arabuluya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığına, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir. Yine YARGITAY 11. Hukuk Dairesi 'nin ............ tarihli,.........esas, ............ karar sayılı kararı ve yerleşik uygulamalarında da HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davasının, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemeyeği ve menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi tutulmadığı yönündeki kararları dairemiz tarafından da benimsenmiştir....

    DELİLLER ; 05/10/2023 tarihli ara karar ile 28/3/2023 tarihinde kabul edilip 05/04/2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan .... nolu ... ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 31. maddesindeki " 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. " hüküm ele Türk Ticaret Kanununun " Dava şartı olarak arabuluculuk " başlıklı 5/A maddesinin 1. fıkrasının " Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. " şeklinde değiştirilerek menfi tespit davalarından önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı haline getirilmesi, aynı Kanununun 43. maddesine göre bu değişikliğin 01/09/2023 tarihinde...

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde eldeki davanın menfi tespit istemine ilişkin olduğunu ve konusunun bir miktar paranın ödenmesine ilişkin tazminat ve alacak davalarından bulunmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE Dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit (borçlu bulunulmadığının saptanması) istemine ilişkindir. 7155 sayılı Yasanın 20'nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na eklenen 5/A maddesi ticari davalarda dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğu öngörmüştür. Anılan maddenin 1 numaralı fıkrası şu şekildedir: "Bu Kanunun 4'üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır"....

        Maddesi ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. Ancak, yapılan değişiklik, 7445 sayılı Kanun’un 43/1-a maddesi uyarınca 1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu nedenle, ...tarihine kadar ticaret mahkemeleri nezdinde açılacak itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında zorunlu arabuluculuğa başvurulmasına gerek bulunmayacaktır. Tüm bu açıklamalardan sonra somut olayda; davanın kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olduğu, UYAP kayıtlarına göre davanın ......

          Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere, benimsenen Adlı Tıp Kurumu raporuna göre senetteki ... adına atılı imzaların teşhise götürecek karakteristik materyal, önemli yazı ve tanı unsuru içermeyen karalama tarzında çizgilerden ibaret, basit tersimli imzalar olması nedeniyle aidiyetinin ve ...’ın el ürünü olup olmadığının tespit edilemediği, davalının senetteki keşideci imzasının davacıya ait olduğunu kanıtlayamadığı, davacının tazminat isteminin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının dava konusu bonodan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, bonodaki imzanın sahteliği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....

            Mahkemece, İcra Hukuk Mahkemesince, 2.ve 3.haciz ihbarnamelerine yönelik müdürlük işleminin iptaline karar verildiği, İİK 89/3.maddesinde belirtilen dava açma şartları gerçekleşmeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, İİK’nun 89.maddesi uyarınca çıkarılan haciz bildirisinin tebliğinden itibaren süresinde takip alacaklısına karşı menfi tespit davası açmıştır. İİK 89/3 haciz ihbarnamesini olan 3 kişi haciz ihbarnamelerine karşı şikayet yoluna gidebileceği gibi menfi tespit davası da açabilir. Menfi tespit davasının açıldığı tarihte haciz ihbarnamesi iptali edilmediğine göre üçüncü kişi davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır. Daha sonra haciz ihbarnamesinin iptal edilmesi halinde menfi tespit davası konusuz kalır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ecrimisil alacağından kaynaklanan tazminat sebebiyle yapılan takip sonrası açılan menfi tespit davasıdır. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan dairenin geç teslim edilmesi nedeni ile rayiç kira bedelinin tazminat olarak talep edilmesi üzerine borcun olmadığına ilişkin menfi tespit istemidir. Işin niteliği ve tarafların sıfatlarına bakılmaksızın bütün istisna sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen kararların temyiz incelemesi Yargıtay 23. Hukuk Dairesine aittir. Bu durumda uyuşmazlığın niteliğine göre temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesi, 25.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davacının evine hacze gelinmesi ve araç kaydına haciz şerhi konması dolayısıyla davacı menfi tespit davası açmak zorunda kalmış ise de; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 72. maddesi uyarınca borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olması halinde borçlu lehine tazminata hükmedilebilecektir. Somut olayda ise, davacı davalı aleyhine takibe girişmediğinden ve davacının borçlu sıfatı bulunmadığından davacı lehine tazminatın koşulları oluşmamıştır. Açıklanan sebeplerle davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA; tarafların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenle reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 11/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu