Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin10.02.2009 tarih ve 2008/8569 E., 2009/543 K. sayılı kararı ile; Kooperatif üyelerinin kesinleşmiş genel kurul kararlarına dayalı olan aidat borcu ile diğer parasal yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerektiği, somut olayda, davalı vekilince müvekkilinin aidat belirlenen genel kurul kararlarına karşı iptal davası açıldığı, davaya konu alacağa ilişkin olarak, ilgili genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesi halinde, kararın tüm ortaklar için sonuç doğuracağı, genel kurul kararlarının hiç alınmamış duruma düşeceği, bu durumda davaya konu alacağın varlığının ve miktarının belirlenmesi, genel kurul iptali davasının sonucuna ve buna göre genel kurul kararlarının kesinleşip kesinleşmemesine göre yapılacağı, bu nedenle, taraflar arasında görülen genel kurul iptali davasının sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmek suretiyle karar bozulmuş ve davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir....

    UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Uyuşmazlık, davacının davalı kooperatifin peşin ödemeli ortağı olup olmadığı, davalı kooperatifin davacının ihracına ilişkin 26.09.2016 gün ve 74 sayılı yönetim kurulu kararının yerinde olup olmadığı, davalı kooperatif tarafından davacıya gönderilen 1. ve 2. ihtarnamelerde yazılı bedelin hangilerinden davacıların sorumlu olup olmadığı ve miktarı hususlarında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE : Dava, ihraç kararının iptali, üyelik tespiti ve menfi tespit istemine ilişkindir....

      Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli istemine ilişkin olup, mahkemece, dava açıldıktan sonra alınan genel kurul kararında davalının yeniden müdür seçilmesine karar verildiği ve davacı tarafından genel kurul kararının iptali davası açıldığı, genel kurul tarihinden önceki döneme dair davalının temsil yetkisinin kaldırılması istemine dair davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. 6102 sayılı ... m. 622 gereğince bu kanunun anonim şirket genel kurul kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla limited şirketlere de uygulanacağı düzenlenmektedir. 6102 sayılı ... m. 450 maddesi gereğince genel kurul kararının iptaline ilişkin kesin hüküm geçmişse etkilidir. Fakat bu geçmişse etki şirket içi ilişkilerde ve bir de genel kurul kararının şirket ile üçüncü kişiler arasındaki hukuki ilişkinin unsuru veya geçerliliği şartı olduğu hallerde söz konusudur....

        ın şirketin süresiz temsilcisi ve müdürü olarak atandığını beyanla dava konusu kararın genel kurul kararı olmaması nedeniyle hatalı verilen Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, limited şirket genel kurulu kararının iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davanın süresinde açılıp açılmadığı ve dava konusu genel kurul kararının geçerli olup olmadığı noktasındadır. Şirketin 01/08/2017 tarih ve 2017/1 sayılı Genel Kurul Toplantı Kararında, şirket yönetim kurulunun şirket merkezinde toplandığı belirtilerek şirketin farklı adreslerdeki 5 şubesinin 31/07/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kapatılmış olduğu karar altına alınmıştır. Bu kararın altı ortak sıfatıyla ... tarafından imzalanmıştır. TTK'nın 617/1. Maddesine göre, limited şirkette genel kurul müdürler tarafından toplantıya çağrılır. 620....

          konusu 01.08.2017 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....

          DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 13/12/2021 KARAR TARİHİ : 02/06/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 03/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda, DAVA: Kendi adına asaleten diğer davacılar adına vekaleten Av. ... sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 1976 yılında kurulduğunu, amacının her bir üyeye 500 m2 arsa sağlamak olduğunu, bu amaçla 4 adet arsa aldığını, üyelerin tamamına yakınının yaşlı ve saygın meslek grubundan oluştuğunu, her birinin 500 m2 arsa sahibiyim diyerek bu güne kadar geldiğini, ancak son yönetimin iki arsayı 1/10 fiyatına sattığını ve bunu üyelere bildirmediğini, 14.11.2021 tarihinde yapılan genel kurulda bu arsaların parası gösterilmediği gibi arsaların satışının üyelerden gizlendiğini, bu iki arsanın satış tarihindeki ederinin 2.500.000.00-TL olduğunu, ancak arsaların toplamda 400.000.00...

            ve .... maddelerin iptali ile doğrudan bağlantılı olduğundan bu maddelerin de iptaline karar verilmesi gerektiğini savunarak, ....06.2009 tarihli genel kurul kararlarından ...,...,...,...,... maddelerinde alınan genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacı vekili,davalı kooperatif hakkında değerlendirme raporunun ana sözleşmenin 61. Maddesine aykırı olduğunu aynı genel kurulun .... maddesinin iptali ile, konutların geçici maliyetlerinin rayiç bedel esasına göre belirlenmesini talep ve dava etmiştir. talebiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. Davalı vekili, davacıların kötü niyetli olduğunu, şerefiye tespit raporuna itiraz üzerine yeniden şerefiye tespitinin yapıldığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı......

              Mahkemece, ihraç kararının iptali talebi reddedilmiş ise de, .... ve .... ihtarnamelerde davacının hangi ay için ne kadar borçlu bulunduğu ayrı ayrı ve açık bir şekilde belirtilmediği gibi ihtarnamelerde belirtilen miktar ile bilirkişi raporunda hesaplanan ve mahkemece de benimsenen miktar arasındaki fark makûl sayılabilecek ölçüde değildir. Bu durumda, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun ... ve anasözleşmenin .... maddesine uygun ihtarların ve ihraç kararının varlığından söz edilemez. Hal böyle olunca, davacıya gönderilen ihtarnameler yasa ve anasözleşmeye göre şekli unsurları ihtiva etmediği gibi gerçek borç durumunu da yansıtmadığından ihraç kararının iptaline karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                Hukuk Genel Kurulu 2008/11-708 E., 2008/698 K. Hukuk Genel Kurulu 2008/11-708 E., 2008/698 K.GECİKME FAİZİMENFİ TESPİT DAVASI"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "menfi tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 9.11.2004 gün ve 2003/172-2004/527 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 9.2.2006 gün ve 2005/1614-2006/1218 sayılı ilamı ile; (“ “...Davacı vekili, müvekkili aleyhine ortağı bulunduğu davalı kooperatifçe herhangi bir neden ve alacağın varlığı belirtilmeden yapılan haksız icra takibine süresinde itiraz edilemediğini bildirerek, müvekkilinin takibe konu borcunun bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

                  Genel kurul kararının iptali davasında husumet şirket tüzel kişiliğine yöneltilmelidir. Şirket yetkililerinin yada ortaklarının pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle genel kurul kararının iptali yönünden davalı ...'e husumet yöneltilemez. Müdürün azline ilişkin davaların ise azli istenen müdüre karşı açılması gerekmektedir. Asıl dava genel kurul kararının iptaline ilişkin olup tedbiren müdürün görevden azli istenilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu