Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

e atfedilen imzanın sahte olduğunun açılan menfi tespit davası ile belirlendiğini, dava devam ederken muris adına kayıtlı ipoteğin paraya çevrildiğini, taşınmazın değerinin daha fazla olmakla birlikte kıymet takdirinde 221.101,75 TL olarak belirlendiğini, alacağa mahsuben taşınmazın davalı tarafından alındığını ileri sürerek şimdilik 221.100,00 TL'nın faizi ile birlikte tahsilini istemiş ve dilekçesi ile talep sonucunu 234.803,00 TL'ye çıkarmıştır. Davalı vekili, menfi tespit davasının henüz kesinleşmediğini, davacıların miras bırakanın risklerinin halen devam ettiğini, davalının ipoteğe konu taşınmazı belirlenen değeri üzerinden değil %40'ı üzerinden satın aldığını, aradaki farkın davalıdan istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....

    Kooperatifin müracaatı üzerine dava dışı şahıslara ait 2868 parsel numaralı taşınmazı kamulaştırdıklarını ve akabinde 1987 yılında kooperatif adına tescili sağladıklarını, taşınmazların önceki malikleri tarafından tezyidi bedel davası açılması ve kamulaştırma bedelinin artırılmasına karar verilmesi nedeni ile idarece artırılan bedeli davalı kooperatifin ödemeyi taahhüt ettiğini, önceki malik tarafından açılan tezyidi bedel davası sonunda da 2.204.304.310 TL ödemek zorunda kaldıklarını ileri sürerek, bu miktarın temerrüt tarihi olan 13.03.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir....

      Mahkemece toplanan delillere göre; paraların paylaştırılması aşamasında birden fazla alacaklı olması halinde davalıya fazla ödeme yapıldığı iddiasının ancak diğer alacaklılar tarafından sıra cetveline itiraz davası açılması veya sıra cetveline karşı şikayet yoluna gidilmesi suretiyle çözümlenmesi gerektiği, malları haczedilen ve satılarak paraya çevrilen borçlunun dosya alacaklısına fazla ödeme yapıldığı iddiasını menfi tespit ve istirdat davası açmak suretiyle ileri sürmesi imkanının olmadığı, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı,ayrıca aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin tıbbi malzeme ticareti yaptığını ve davalı firmadan toplam tutarı 32.180,00 TL tutarında mal satın aldığını, müvekkilinin davalıya 25.000 TL nakit ödeyip, 2.612,00 TL tutarındaki malıda iade ettiğini ve bakiye 4.568.00 TL borcu kaldığını, bu borcunun da mal karşılığı ödemek üzere davalı ile görüşmeler devam ederken davalının yüksek bedel üzerinden takibe geçtiğini belirterek müvekkilinin davalıya olan borcunun 4.568,00 TL olduğunu, bu miktar üzerinde kalan tutar nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın pasif husumet yokluğundan reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalılardan veresiye olarak gübre ve buğday alımı yaptığını ve davalılara garanti amacıyla bedel kısmı boş olan bir bono verdiğini, davalılara 5.170-TL borcu kalmasına rağmen, ekonomik yönden zor duruma düşen davalıların dava dışı bankaya olan borçlarını ödeyebilmek için sözkonusu senedin bedel kısmını 49.571-TL olarak doldurmak suretiyle bankaya verdiklerini ve bankanın da kendisi aleyhine icra takibi başlattığını belirterek, takip konusu bono nedeniyle davalılara 44.401-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Davacı idare vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, Mahkemece tespit edilen bedel ile daha önce Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi gereğince tespit edilen bedel arasındaki fark bedelin davalı taraftan tahsili ile davacı idareye ödenmesi yerine, fark bedelin iadesi için davacı idarenin dava açmakta muhtariyetine karar verilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının beşinci bendindeki (D....

                zorunda olduğunu, borca itiraz edilmediğini, icra takibinde takip talebinde ve ödeme emrinde borcun sebebi (tarih 12.04.2010) 12,04.2010 tarihii ... numaralı çek Tl borç verilen bedelin iadesi ibaresinin eklendiğini, menfi tespit davasının 5 yıllık zaman aşımına tabi olup bu yasal sürenin dolduğunu, bu nedenle davacının davasının reddini talep etmiştir....

                  zorunda olduğunu, borca itiraz edilmediğini, icra takibinde takip talebinde ve ödeme emrinde borcun sebebi (tarih 12.04.2010) 12,04.2010 tarihii 0157439 numaralı çek Tl borç verilen bedelin iadesi ibaresinin eklendiğini, menfi tespit davasının 5 yıllık zaman aşımına tabi olup bu yasal sürenin dolduğunu, bu nedenle davacının davasının reddini talep etmiştir....

                  na olan borcunun devam ettiği, takibin derdest olduğu, iadesi gereken bir meblağ bulunmadığı, diğer davalı kooperatif tarafından yürütülen icra takibinde fazla tahsilatın iade edildiği, başkaca iade edilmesi gereken bir alacağın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, her bir davalı tarafından ayrı ayrı davacı aleyhine yapılan Diyarbakır 3. İcra Müdürlüğü’nün 2008/7755 E. sayılı dosyası ile Diyarbakır 8. İcra Müdürlüğü’nün 2010/9676 E. sayılı dosyalarına yönelik menfi tespit ve istirdat davasıdır. Dava dilekçesinde yapılan açıklamalarda davacının her iki takip dosyasına yönelik ne miktarda menfi tespit davası açtığı açıklanmamış, ancak 100.-TL üzerinden harç yatırılarak menfi tespit davası kısmi olarak açılmıştır. Menfi tespit davasının kısmi olarak açılması usulen mümkün değildir....

                    UYAP Entegrasyonu