Noterliği'nin ... sayılı ihtarnamesi ile alacaklı olduğunu belirtmiş ise de davalı yana 14/02/2022 tarihinde 12/02/2022 ödeme tarihli çek bedeli olarak 1.000.000,00 TL bedel yatırıldığını, 28/02/2022 tarihli menfi tespite konu iş bu çekin bedeli ödendiğinde davalının açıkça fazla tahsilat yapmış olacağını, müvekkilinin ifa edilmemiş bir borç sebebi ile ödeme yapmak zorunda kalacağını açıklayarak fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile öncelikle ..... Bank ..... Şb. .....seri numaralı 1.000.000,00 T bedelli çek yönünden ödeme yasağına karar verilmesi ile çekin iptaline karar verilerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DEĞERLENDİRME: Dava menfi tespit istemine ilişkindir.. Davacı vekilinin 02/03/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini ve feragat yönünde karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin Diyarbakır 6....
Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davacılar vekili, davacıların davalı şirketten 15.09.2011 günlü sözleşmeyle 2380 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki E Blok PH 3 numaralı bağımsız bölümü (yeni EG1 Blok 9 numaralı bağımsız bölümü) satın aldığını, bağımsız bölümün teslim edilmesine rağmen ortak alanlarda yapılması vaat edilen işlerin eksik ya da ayıplı imal edildiğini belirterek adi yazılı satış sözleşmesine göre ödenen 46.472 Sterlinin ödeme tarihinden en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsilini olmazsa iskan ve sitedeki eksik ve ayıplı işlerden dolayı bedel indirimi yapılarak taşınmazın tapusunun davacı adına tescilini ve menfi zararlarının karşılanmasını talep etmiştir....
K A R A R Davacı, davalı yana ait mağazadan bilgisayar satın aldığını daha sonra arıza yaptığını belirterek servise bıraktığını, tamir değil bedel iadesi isteminde bulunduğunu bunun davalı yanca kabul edilmediğini belirterek ödediği bedelin iadesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı yanca temyiz edilmiştir. Davacının davalıdan satın aldığı dizüstü bilgisayarın arıza yaptığından bahisle bedel iadesi talep etmişse de ürünün telsim edildiği 11/11/2009 tarihli ürün gönderim formunda müşteri şikayetinde üründen ses geldiği belirtilmiş ancak üründe herhangi bir arızanın olduğuna dair tespit yapılmamıştır. Bu haliyle servis formunda sadece müşteri şikâyeti yer alıp arızanın tespit edildiğine dair herhangi bir açıklama yer almamıştır. Mahkemece yapılan ürün üzerindeki incelemede elektronik mühendisi bilirkişi raporunda üründe herhangi bir arızanın bulunmadığı bildirilmiştir....
tedbiren ödemenin durdurulması ve kambiyo senedinin bedelsizlik iddiasına ilişki menfi tespit davası açma zaruretinin hasıl olduğunu, arz ve izah edilen nedenler ve mahkemece tespit edilecek diğer nedenlerle davalı tarafça dürüstlük edimini yerine getirmeden cari borç durumunu bilerek ve isteyerek saklaması sonucunda hile ile karşı edimini gereği gibi ifa etmemiş olması gerekçesiyle, yukarıda bilgileri verilmiş kambiyo senedinin bedelsiz kılınmasına, dava konusu kambiyo senedinin bankaya sunulması veya icra takibine konulması ihtimaline karşılık tedbir kararı verilerek durdurulmasına ve ilgili banka şubesine tedbir kararının bildirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacının takibe konulan 60.000 TL asıl alacak ve 1.000 TL işlemiş faiz yönünden borçlu olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinin 5.fıkrası uyarınca; “...Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” Buna göre; alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça takibin kötü niyetle yapılmış olması ve takip nedeniyle borçlunun zarara uğramış olması koşullarına bağlanmıştır....
Esasına kayıtlı menfi tespit davasının ve eldeki menfi tespit davasının aynı ticari ilişkiye ilişkin olduğu, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi ... Esas sayılı dava dosyası ile Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi ... Esas sayılı dava dosyalarının taraflarının ve dava konularının benzer olması sebebiyle aralarında şahsi ve hukuki bağlantı olduğu sonucuna varıldığından, 6100 sayılı HMK 166/1. madde ve bendi uyarınca davaların birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle Mahkememizin ... E. sayılı davası ile Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. sayılı davalarının BİRLEŞTİRİLMESİNE, ... E. sıramızın birleştirme nedeniyle kapatılarak, yargılamaya Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. sırası üzerinden devam olunmasına, 2-Harç ve yargılama giderleri ile gerekirse avans iadesi hususunun Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......
Menfi tespit davası ile itirazın iptali davası arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulmasına yönelik Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/19-892 Esas, 2020/305 Karar sayılı ilamında, "...İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 87-88, 119). İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasında ... Asliye Hukuk ile ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın satış sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, davanın kabulüne, davacıların 6.167 TL borçlu olduklarının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilerek Dairemizin 08/06/2015 gün ve 2014/19590 E- 2015/8470 K sayılı ilamıyla, menfi tespit davasında olumlu tespit hükmü kurulamayacağından bahisle bozulması üzerine mahkeme bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, dava bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, dosya kapsamında bulunan ve davacının imzasını inkar etmediği belgede davacıların 6.167 TL borçlu olduklarının yazılı olduğu, öte yandan davalı hakkında ... 1.Sulh Ceza Mahkemesi tarafından açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçundan hakkında mahkumiyet kararı verildiği gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacıların ... 4.İcra Müdürlüğü'nün 2010/2645 Esas sayılı dosyasında 8.833 TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Bunun dışında BK'nın 369. maddesi, ... sahibine yüklenicinin her türlü zarar ve ziyanın ve yapılan işin bedelini ödemek şartıyla sözleşmeden dönme imkanını vermekte olduğu gibi tapu devri dışında bedel karşılığında yapılacak esere ilişkin sözleşmelerin de tarafların, tek taraflı fesih iradelerinin karşı tarafa ulaştırılmasıyla feshi de mümkündür. Bu durumda fesihte haklılığa göre tarafların açtıkları davaların değerlendirilmesi gerekir. Dava konusu olayda, davacının davalıya gönderdiği 03.07.2007 tarihli ihtarnamenin davalıya ulaşmasıyla akit son bulmuştur. Bu durumda fesihte kimin haklı olduğu mahkemece belirlenerek, davacının talebinin akti feshettiği için BK'nın 108. maddesi doğrultusunda ödediği bedelin iadesi ve menfi zararların belirlenmesi suretiyle karşı davadaki talepleri ise yapılan bir imalât varsa, onun bedeli ile fesih haksız ise BK'nın 325. maddesi doğrultusunda akdin feshi yüzünden uğradığı kâr payının belirlenerek sonuçlandırılması gerekir....