"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Menfi Tespit - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm kira ilişkisinden kaynaklanan menfi tespit ve alacak istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.16.04.2012 (Pzt.)...
Dosyanın ve dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; Eldeki davanın konusunun bir miktar para olan Menfi Tespit davası olduğu, 7445 sayılı Kanun'un 31....
- K A R A R - Davacı, davalının ... 4.Noterliği’nden 27.06.2007 tarihinde gönderdiği ihtarname ile 340.072,20 TL alacak talebinde bulunduğunu, bu ihtarnameden dolayı borçlu olunmadığının ve taraflar arasındaki ileri tarihli döviz alım satım sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti için ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/298 Esas sayılı dosyasında açtığı, davanın kabul edildiğini ve hükmün Yargıtay’ca onanarak kesinleştiğini, davacının alacak talebinde bulunmakta haksız ve kötü niyetli olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek 340.072,20 TL’nin %40’ı oranında kötü niyet tazminatının ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/298 Esas, 2009/379 Karar sayılı dosyasında menfi tespit kararının verildiği, 16.12.2009 tarihinden itibaren davalıdan yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının İİK’nun 72/5.maddesinde belirtilen kötü niyet tazminatını ayrı bir dava konusu yapamayacağını, davacının açtığı davada ......
İş Mahkemesinin 2017/466 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, dosyanın halen derdest olup istinaf aşamasında bulunduğunu, kesinleşmemiş mahkeme hükmüne dayanarak işlem yapıldığını, menfi tespit davası sonucunda verilen hükmün kesinleşmeden infaza ve icraya konu edilemeyeceğini, yerel mahkemenin menfi tespit davası ilamını red ve kabule göre değerlendirerek kesinleşme beklenmeksizin infazın yapılabileceğine hükmetmesinin mevzuata ve yüksek mahkeme kararlarına açıkça aykırılık teşkil ettiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı alacaklı vekili tarafından T3 Şti. aleyhine 206.000,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi yapılmış, borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan Eskişehir 1....
KİRA SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN MENFİ TESPİT DAVASI GÖREVTİCARİ DAVAHUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 4 "İçtihat Metni"Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilerek dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.'...
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; arabulucuya başvurmanın, menfi tespit davalarında dava şartı olarak yer almadığı, TTK'nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği, yani, ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmadığı, davanın konusunun (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucu, yani neticei talep esas alınarak belirleneceği,netice-i talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olmasının dava şartı olduğu, menfi tespit davalarının bu kapsamda değerlendirilemeyeceği, çünkü, menfi tespit davalarında, bir miktar alacağın tahsili talebinin bulunmadığı, yani, ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamadığı, İlk derece mahkemesinin kararının...
Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; arabulucuya başvurmanın, menfi tespit davalarında dava şartı olarak yer almadığı, TTK'nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği, yani, ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmadığı, davanın konusunun (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucu, yani neticei talep esas alınarak belirleneceği,netice-i talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olmasının dava şartı olduğu, menfi tespit davalarının bu kapsamda değerlendirilemeyeceği, çünkü, menfi tespit davalarında, bir miktar alacağın tahsili talebinin bulunmadığı, yani, ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamadığı, İlk derece mahkemesinin kararının...