WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yönünden Ödeme emrinin İptali, diğerleri yönünüden menfi tespit davasıdır. 6183 sayılı Kanun'un “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

    Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün, 1060088.07 sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emrinden dolayı; 5 yıllık tahsil zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeni ile borçlu olmadığı ve söz konusu ödeme emrinin iptali gerektiğinin tespitine” karar verilmiştir....

      Ödeme emrinin iptali istemine ilşkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup,”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297, 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı kararları). Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen gözönünde tutulmalıdır. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir....

        Vergi Dava Dairesinin .. tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Asıl borçlu … Müteahhitlik İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Gıda Taşımacılık Hayv. Emlak San. ve Tic. Ltd. Şti'nin vergi borçları nedeniyle, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi uyarınca, davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararıyla; savunma dilekçesinde, dava konusu ödeme emrinin dayanağı … tarih ve … sayılı haciz bildirisi işlemine yönelik menfi tespit davası açıldığının bildirildiği, söz konusu davada ......

          Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır. Somut olayda; davacı hakkında 2014/18959, 2015/10549 ve 2015/10550 takip numaralı, dava dışı ... Konut Yapı Kooperatifinin prim borcu, işsizlik sigortası prim borcu ve idari para cezasına ilişkin borçlarını içeren ödeme emrinin dava dışı ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı, davalı ....Başkanlığınca hakkında idari para cezası tahakkuk ettirerek 6183 sayılı Yasaya göre ödeme emri tebliğ edildiğini, idari para cezasının usulsüz ve yersiz olduğundan ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, alacağın 6183 sayılı Yasaya dayalı amme alacağı olduğunu, 3039 sayılı ... Kanununun 11.maddesi gereğince idari para cezası verildiği, davacının Sulh Hukuk Mahkemesine yaptığı itirazın red edildiğini cezanın kesinleştiğini ve menfi tespit davası açamayacağını belirtmiştir....

              İdare Mahkemesinin kesinleşen kararı ile itiraz komisyonunun 14.08.2009 tarih ve 143 sayılı red kararının (başka bir idari para cezasına ilişkin komisyon kararı) iptaline karar verildiği, oysa dava konusu ödeme emrinin dayanağı olan idari para cezasına itirazın reddine dair 05.10.2009 tarih ve 174 sayılı komisyon kararına karşı, yukarıda belirtilen şekilde dava açılıp açılmadığı, mahkemece irdelenmemiştir. O halde mahkemece öncelikle, söz konusu ödeme emrinin kesinleşip kesinleşmediği irdelenmeli, bu bağlamda, itirazın reddine ilişkin davaya konu 05.10.2009 tarih ve 174 sayılı komisyon kararına karşı idare mahkemesinde, süresinde dava açılıp açılmadığı araştırılmalı, kesinleşme söz konusu ise artık iş mahkemesinde menfi tespit ve itiraz davası açılamayacağı hususları gözden uzak tutulmamalı, ödeme emri iptali yönünden ise 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde sınırlı olarak sayılmış nedenlere dayalı olarak inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmelidir....

                Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

                İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesi ile özetle; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir. DELİLLER: 6183 SK., Yargıtay kararları ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; Üçüncü Şahsın Vergi Borcu Sebebi ile Davalı Vergi Daeresine Borçlu olunmadığının Tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir. Yapılan incelemede; davaya konu ödeme emrinin 2019082666XQy0000002 ana dosya numaralı olduğu, anılan ödeme emrinin iptali için idari yargıda açılan dava sonucunda Samsun Vergi Mahkemesi'nin 2019/484- 811 E ve K sayılı kararı ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmüş, ancak anılan idari yargı kararının kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamamıştır (Dosyada mevcut Samsun BİM 2. Vergi Dairesi'nin 2020/5- 110 E ve K sayılı kararı, başka bir ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir)....

                Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu