Dosyamızda davalı alacaklının, davacı borçlu hakkında Ereğli (Konya) İcra Dairesi'nin 2018/1217 Esas sayılı takibi 27/02/2018 tarihinde başlattığı, davacı borçlunun, davalı alacaklı hakkında açtığı işbu menfi tespit davasını ise takip tarihinden sonra 02/09/2020 tarihinde ikame ettiği belgelerle sabittir. Bu nedenle işbu dava, takip tarihinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Yukarıda açıklanan emredici madde nedeniyle istinaf incelemesine konu işbu takipten sonra açılan menfi tespit davasında tedbiren icra takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvuru talebinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... ile davalı vek.Av.... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Dava abonelik sözleşmesine aykırı biçimde düzenlenen faturaya dayalı menfi tesbit istemine ilişkindir. Davacı T... Sitesi Yönetiminin tacir sıfatı bulunmamakta ve taraflar arasındaki ilişki 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalmaktadır....
E. sayılı dosya ile harici satış vaadi sözleşmesine ilişkin menfi tespit davası açıldığını ve yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın kabul edilerek 25/01/2019 vade tarihinden baslayarak 25/08/2020 vade tarihine kadar sıralı olarak devam eden 7.000,00 TL bedelli 20 adet senetten dolayı davacının ... İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi'ne borçlu olmadığı tespit edildiğini, bu nedenle Bursa 5. icra dairesi 2021/... esas sayılı icra dosyası ile takibe konu edilen nama yazılı senetlere ve mezkur takibe ilişkin müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesini, takip miktarının % 20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, talep ve dava etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE; 6502 Sayılı Yasanın 3/1. Maddesi'nin (k) bendi, tüketicinin kim olduğunu açıklamış olup, buna göre “Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade eder, düzenlemesini getirmiş olup, davacı taraf gerçek kişidir....
Asliye Ticaret Mahkemesinde açmış olduğu menfi tespit davasında alacaklının alacağının mevcut olmadığının tespit edilmesi ihtimali mevcuttur. Ancak, İcra İflas Kanununun 72/3 maddesindeki düzenleme emredici bir hüküm olup bu ihtimal icra takibinin devamı niteliğindeki ortaklığın giderilmesi davasında menfi tespit davasının bekletici mesele yapılmasını engellemektedir.....’’..gerekçesiyle ilk kararda direnilmiştir. Direnme kararı incelenmek üzere, Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş ise de 24.11.2016 tarihinde kabul edilen 6763 tarihli Kanunla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca, direnme kararı incelenmek üzere Dairemize gönderilmiştir....
Dava, taraflar arasındaki Vera Yonca Residance Projesinden daire satışına ilişkin teminat olarak verilen bononun iptali ve menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı tespit edilip, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/A maddesinde hüküm altına alınan arabuluculuğa başvuru koşulunun yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. 28.07.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan ve yayımı ile de yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 59.maddesi ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a " Dava şartı olarak arabuluculuk" başlığı ile 73/A maddesi eklenmiş olup, anılan madde ile aynı zamanda arabuluculuğa başvurulması zorunlu olmayan istisnalar düzenlemiştir....
Gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyen davacı üçüncü kişi zimmetinde sayılan bu borcu ödemekten kurtulmak için takip alacaklısına karşı, takip borçlusunun kendisinden böyle bir alacağı olmadığını tespit için menfi tespit davası açabilir. İİK 89/3 maddesi gereği açılan bu menfi tespit davasının davacısı yürütülen icra takibinin borçlusu olmayan üçüncü kişidir. İş bu davanın İİK’nın 89/3. maddesine göre açılan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve davanın dayandırıldığı vakıalar da davacının isteminin bu yönde olduğunu göstermektedir. İİK 89. maddesi özel bir düzenleme olup, buna dayandırılan menfi tespit davası açılabilmesinin koşulları belirtilmiştir. Davacı haciz ihbarnamesinin kendisine tebliği üzerine eldeki davayı açmıştır. Hal böyle iken, yerel mahkemece işin esasına girilip varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir....
Mahkeme davacının 01.04.2001 vade tarihli, 2000 ABD Doları bedelli senetten dolayı borçlu olmadığını ileri sürerek açtığı davayı, bu senet hakkında daha önce aynı mahkemenin 2004/325 Esas, 2006/11 Sayılı 10.02.2006 tarihli ilamıyla davacının davalı ...'na karşı açtığı menfi tespit davasının reddedildiği ve kararın Dairemizin 2006/4798 Esas, 2006/10524 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği, senet hakkında kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle reddetmiştir. Halbuki anılan davada davacı senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla menfi tespit davası açmış, senedin davacının kardeşinin davalılardan ... arasında bulunan kira ilişkisinin teminatı olarak verildiği fakat anılan davalının halen bakiye kira alacağının bulunduğu gerekçesiyle davacının açtığı menfi tespit davası reddedilmiştir....
Menfi tespit davası borcun ödenmesinden önce açılır. Borç ödendikten sonra menfi tespit davası açılmasında borçlunun hukuki yararı bulunmadığından menfi tespit davası borcun ödenmesinden sonra açılamaz. Borç ödendikten sonra açılacak dava istirdat davası olup bu davanın da İİK'nın 72/VII. maddesi uyarınca borcun ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyatı tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması sebebiyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası Yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda İİK'nın 72/VII. maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre de uygulanmaz....
Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 14/07/2022 KARAR TARİHİ : 18/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan 3....
istemin reddine karar verildiği görülmektedir. 1-Borçlunun takip kosunu 30.09.2005 keşide tarihli çek yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Somut olayda borçlunun, alacaklıya karşı, takip konusu çekler ile ilgili açtığı menfi tespit davasında, .......