İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 18/11/2021 tarihli ara karar ile "Davacı İİK 72 maddesine dayalı olarak açtığı menfi tespit davasında tedbiren takibin durdurulmasını talep etmektedir. İİK'nin 72/3. maddesinde; "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Maddesi gereğince, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Davanın takipten önce açılabilmesi için davacının hukuki yararının bulunması gerekir. Menfi tespit davası açılmış olması takibi kendiliğinden durdurmaz. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir....
İcra Müdürlüğü’nün 2021/14571 Esas sayılı dosyasından yapılan takibe ilişkin menfi tespit davasıdır. Davacı tarafından açılan menfi tespit davasıyla birlikte takibin durdurulmasını talep etmiş olup, mahkemece İİK'nun 72/3 maddesi uyarınca %100 artı %15 teminatın yatırılması halinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlu kişi, alacaklının yaptığı icra takibinden sonra da menfi tespit Davası açabilir. Bu dava da tıpkı takipten önce açılan menfi tespit davası gibi borçlunun, yapılan icra takibi dolayısı ile borçlu olmadığını tespit ettirmek için açılır. Borçlunun icra takibinden sonra da menfi tespit davası açması seçeneğinde, bu davanın açılmasıyla da takip kendiliğinden durmayacaktır. Bu seçenekte talep üzerine ihtiyati tedbir kararı vererek de takibin durmasını sağlanamaz. Ancak, takip sonunda para tahsil edilmişse bu paranın ödenmemesi için, mahkemeden ihtiyati tedbir talep edilebilir....
İcra İflas Kanunun’un Menfi Tespit ve istirdat davaları başlıklı 72. maddesinde “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.” hükmü düzenlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi açılmış olan menfi tespit davası ile ilgili görevsizlik kararı verdiğini, dolayısıyla tedbir kararının görevsiz mahkemece verilmiş olduğunu, menfi tespit ara kararında takiplerin durdurulmasına yönelik karar verildiğini, hacizlerin kaldırılması hususunda mahkemenin herhangi bir kararı bulunmadığını, icra müdürlüğünün bu aşamada hacizleri kaldırma yetkisi bulunmadığını, İİK'nun 72. maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasına ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İİK’nun 72/2. maddesinde icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında talep halinde alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulmasına karar verilebileceği hükme bağlanmıştır....
İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 09/06/2023 TARİHLİ ARA KARARI : İlk derece mahkemesince; "6- İİK 72/3 maddesi gereği takip sonrası açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden tedbir talebinin reddine" karar verildiği anlaşılmıştır....
Kural olarak, borçlu tarafından İİK’nun 72/3. maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde, alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir. İİK'nun 72/4 maddesinde ise; ''Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar'' hükmü yer almaktadır. Anılan yasal düzenleme uyarınca menfi tespit davasında ''davanın reddi'' ile birlikte tedbir kararının kendiliğinden ortadan kalkacağı ve ihtiyati tedbir kararının kalkması için mahkeme kararının kesinleşmesi koşulunun bulunmadığı açıktır. Öte yandan, İİK'nun 72/4. maddesinin kesin (mutlak) hükmü nedeniyle HMK'nun 397/2. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Ancak İİK.nun 72/4. Maddesi uyarınca alacaklıya menfi tespit davasının reddi halinde ödenecek olan para, tedbir kararı gereğince icra veznesine dosya borcuna karşılık yatırılan para olup bu para karar kesinleşmeden alacaklıya ödenir....
ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, menfi tespit davasıdır. Somut olayda; davacı taraf, davalı tarafça başlatılan icra takibine konu alacak nedeniyle borçlu bulunmadığı iddiasıyla menfi tespit davası açmış ve ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasını talep etmiştir. İİK'nun 72. Maddesi; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....