Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı tarafından, davalı aleyhine Emirdağ 1....

GEREKÇE:Dava İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İİK nun 72 maddesi " borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir" şeklinde düzenlenmiştir....

    Yukarıdaki emredici kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında; mahkemenin ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar veremeyeceğini, ancak gecikmeden doğan zararın karşılanması ve alacağın %15'den aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesinin istenebileceğini hüküm altına almıştır. Dosyamızda davalı alacaklının, davacı borçlu hakkında Ereğli (Konya) İcra Dairesi'nin 2018/1217 Esas sayılı takibi 27/02/2018 tarihinde başlattığı, davacı borçlunun, davalı alacaklı hakkında açtığı işbu menfi tespit davasını ise takip tarihinden sonra 02/09/2020 tarihinde ikame ettiği belgelerle sabittir. Bu nedenle işbu dava, takip tarihinden sonra açılan menfi tespit davasıdır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 27/07/2022 NUMARASI: 2017/9 Esas DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/12/2022 İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 27/07/2022 tarihli ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü....

      İİK.nun 72/3 maddesi; “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Şikayete konu işlemin yapıldığı icra takibine 18.07.2013 tarihinde başlanmış olup, menfi tespit davası ise, takipten sonra, 29.07.2013 tarihinde açılmıştır. Menfi tespit davasında verilen 11.02.2014 tarihli ara kararda, şikayete konu icra takip dosyasındaki asıl alacak miktarı olan 50.000 USD ile bu miktarın %15 oranında teminat mektubu sunulduğu takdirde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir konulduğu belirtilmiş, takip borçlusu tarafından teminat mektubu dava dosyasına ibraz edilmiştir....

        İİK 72/ 2-3 maddesi gereği , İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Bu hükümde, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulabileceği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine giren paranın takip alacaklısına ödenmemesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Somut olayda, eldeki davanın davalı tarafından başlatılan İstanbul ......

          Esas sayılı icra takibinin durdurulması için tensiple birlikte (ekli imza sirküleri de nazara alınarak) HMK md. 209 uyarınca öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini (yahut olmazsa, İİK md. 72/3 uyarınca teminatla tedbir kararı verilmesine) talep etmiştir. İHTİYATİ TEDBİR ARA KARARI VE SÜREÇ: Mahkemece 03.01.2023 tarihli ara kararı ile; dava menfi tespit davası olup, menfi tespit davalarında ihtiyati tedbirle ilgili İİK'nın 72. maddesinin 2 ve 3. fıkralarında özel düzenlemeler mevcut olduğu, 3. fıkrada "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

            Menfi tespit davasının reddi kararı ile ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkar. Bunun için davanın reddi kararında ihtiyati tedbirin kalkmış olduğunun açıkça belirtilmiş olması gerekli olmadığı gibi davanın reddi kararının kesinleşmesi de şart değildir. Mahkeme menfi tespit davasının reddi kararında davanın reddi kararının kesinleşmesine kadar ihtiyati tedbirin devamına karar veremez. İİK'nun 72/4.maddesi hükmü nedeniyle HMK'nun 397/ 2 hükmü burada uygulanmaz....

              nun 72.maddesinde borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabileceği, içra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulamayacağı, ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere götüreceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği, dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almaktan doğan zararlarını teminattan alacağı, alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı bu zararın herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemeyeceği bildirilmiştir. Davalı işçiye İİK'dan kaynaklanan tazminatın ödenip ödenmeyeceği konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır....

                alacaklının bir zararı olmayacağını, ancak müvekkilden yapılan tahsilatların davada haklı çıkmaları durumunda iade alınmasının imkansız olduğundan telafisi imkansız sonuçların ortaya çıkmaya devam etmekte olduğunu, tüm bunların yanı sıra ara karar ile sahteciliğe dayalı menfi tespit davası hususuna değinilmiş de olmakla eğer menfi tespit davası sahtelik iddiasına dayalı olarak açılıyorsa, HMK m. 209’un özellikle birinci fıkrasının dikkate alınması gerektiğini, sahteliği iddia olunan senede dayanarak yürütülen işlemlerin de durması gerektiğini, dolayısı ile bu senede dayanarak başlatılan icra takibinin de duracağını, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini ancak, borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini bu halde icra...

                  UYAP Entegrasyonu