Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Asıl ve birleştirilen davalarda dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile cebir, hile, tehdit nedeniyle sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Davacı-birleştirilen dava davalıları, davalı-birleştirilen dava davacısı ... adına vekaleten oğlu ...'in, ... 4. Noterliğinin 19.02.2007 tarih ve 2807 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesiyle, dava konusu 5409 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kayıtlı F blok 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümleri 140.000 TL bedelle, ... 4. Noterliğinin 13.02.2007 tarih ve 2506 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu 5409 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kayıtlı A blok 1 numaralı bağımsız bölümü 70.000 TL bedel ile davacı-birleştirilen dava davalısı ...'a, ... 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Asıl davada davacılar ..., ..., ..., ... ve ...’a velayeten ..., muris ...’in baskı, korkutma ve hile ile iradesinin sakatlanması sonucu 13/11/1990 ve 04/03/1996 tarihli vasiyetnamelerin düzenlendiğini ileri sürerek vasiyetnamelerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen davada davacı ..., murisi ...’in, 29 ada 133 parsel sayılı taşınmazını diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak davalı eşi ...’ya temlik ettiğini, ...’nın da önceki evliliğinden olma kızı davalı ...’ye 08.03.1996 tarihinde satış suretiyle devrettiğini, murisin aynı zamanda 13.11.1990 tarihli vasiyetname ile adına kayıtlı taşınmazların tamamını davalı eşi ...’ya bıraktığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile mirasçıların payları oranında adlarına tesciline olmadığı taktirde tenkise karar verilmesini istemiştir....
İstinaf Sebepleri ve İstinaf Aşamasındaki Süreç Asıl dava davalısı birleşen dava davacısı vekili istinaf dilekçesinde; tanık beyanlarının noter tarafından düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin Kanunda öngörülen sıhhat şartlarını taşımadığını açık ve net bir şekilde ortaya koyduğunu, sözleşmenin irade aşamasında sakat doğduğunu, Yerel Mahkeme baskı ve tehdit halinin süresinde tanık/delil bildirilememesi nedeniyle ispat edilemediğini değerlendirmiş ise de dosya arasına celp edilen ceza dosyaları ve ecrimisil talepli dosya geniş açıdan değerlendirildiğinde ilgili dosyaların bu hususu kanıtlar nitelikte olduğunu, asıl dava davacıları murisi ... ...'...
in davalı bankadan 23.02.2005 tarihinde kullanmış olduğu 7 adet krediden sadece 150.000 TL. meblağlı 1 adet kredi sözleşmesine kefil olduğunu, davalı bankaya yazılan yazılara rağmen bildirilmeyen tehdit ile imzalatılan ödeme planına konu 7 adet sözleşme ve diğer belgeler incelendiğinde kredi asıl borçlusu ile davalı banka arasında bir tecdit anlaşmasının bulunduğunu, banka uygulamalarında mevcut bir kredi borcu kapatılmadan 6 adet kredi de açılıp kullandırılmasının karşılaşılır bir durum olmadığını, davalı bankanın BK'nın 30. maddesi uyarınca tehdit ve korkutma ile imzalattığı bu sözleşmelere ait ödeme planının müvekkili açısından bağlayıcılığının bulunmadığını, davalının müvekkilinin içinde bulunduğu maddi ve manevi müzayaka halinden faydalanarak fahiş menfaat temin ettiğini, bu durumda ödeme planının BK'nın 30/2. maddesi uyarınca geçersiz olduğunu ileri sürerek tehdit ve korkutma ile müvekkilinin müzayaka halinden istifade edilerek imzalatılan ödeme planının iptaline, ödeme planında belirtilen...
Gerekçe: Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin, oğlu olan davalının şiddet ve tehditlerine maruz kalması nedeniyle, kendisine ait iki katlı ev için kat irtifakı kurulması suretiyle bir katını davalıya vermeyi kabul ettiğini, ayrıca davalının yine tehdit ve zor kullanmak suretiyle müvekkilinden arkasında ''tapu devri gerçekleşinceye kadar geçerli olacağı'' şeklinde ibare yazılı olan bir senet aldığını ve devamında bu senede dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını belirterek, müvekkilinin ...Müdürlüğü'nün...sayılı icra takip dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Mahkemesinde açtığı menfi tespit davasından vazgeçtiğinden feragat beyanı nedeniyle davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın kesinleştiğini belirterek kesin hüküm nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacı tarafından.. 16. İcra Dairesince yapılan icra takibinin dayanağı 650 ada, 193 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ipotekle teminat alınan borcun, gerçek olmadığının tespiti isteği ile ..Asliye 3. Hukuk Mahkemesinde açılan 2012/580 Esas ve 2013/1 karar sayılı, menfi tespit davasının feragat nedeniyle reddedildiği ve temyiz edilmeksizin 19/12/2013 tarihinde kesinleştiği, anılan menfi tespit davası ile eldeki iptal ve tescil davasının tarafları ve konusunun aynı olduğu, kesinleşen menfi tespit davasında verilen kararın kesin hüküm niteliğinde olup eldeki dava bakımından bağlayıcı olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden;.. 16....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat, asıl davanın bir kısım davalıları tarafından açılan ve birleştirilen menfi tespit. ... tarafından açılan ve birleştirilen satış vaadine dayalı tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06.05.2014 gün ve 2014/467 Esas, 2014/5835 Karar sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı ... Pur vekili ve davalılar ... v.d. tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, ... tarafından açılan satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat, birleştirilen dava, asıl davanın bir kısım davalıları tarafından ..., ... ve ... aleyhine açılan menfi tespit ve diğer birleştirilen dava ......
DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/01/2021 KARAR TARİHİ : 03/05/2024 KR....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, korkutma (ikrah) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 37. maddesine göre, bir kimse, karşı tarafın veya üçüncü bir kişinin kendisi veya yakınlarının maddi veya manevi varlığına yönelik hukuka aykırı ve esaslı korkutması sonucu yaptığı sözleşme ile bağlı sayılamaz....