de bulunmadığını, menfi tespit davası sonucunda verilen hükmün kesin hüküm olarak itirazın iptali davasını etkileyecekse de bu durumda en fazla iki davanın birleştirilmesi, bu mümkün olmazsa, menfi tespit davasının, sonra açılan itirazın iptali davasında bekletici mesele yapılması gerektiğini, açıklanan nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
tarafından davacı borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmesi üzerine, davacı borçlunun İİK 22. madde uyarınca açtığı menfi tespit ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve asıl alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İİK'nun 72/5 maddesinde “... Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararlarında alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın da % 20'sinden aşağı olamaz” denilmektedir. Bu durumda kötüniyet tazminatına hükmedilebilmek için; a) İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında davacı borçlunun tazminat talebinden bulunması, b) Borçluya karşı icra takibi yapılmış olması, c) İcra takibinin haksız ve kötüniyetle yapılmış olması şarttır....
İNCELEME VE GEREKÇE: Asıl dava -----üyesi olan davacının,----- olmadığının tespiti istemiyle açtığı menfi tespit davasıdır....
İcra ve İflas Hukukundaki menfi tespit davası (m.72), gerek maddi hukuk, gerek usul hukuku bakımından genel hükümlere tabi bir davadır. Bu nedenle menfi tespit davasında yargılama usulü, genel hükümlere (HUMK hükümlerine) tabidir. Menfi tespit davası, konusu belli bir değerle ilgili bulunduğundan, borçlunun borçlu olmadığını iddia ettiği miktar üzerinden nispi harç alınması gerekir. Dava sonunda verilen kararın temyizi ve karar düzeltmesi, tamamen genel hükümlere (HUMK m.427) tabidir. Menfi tespit davasının hükme bağlanması da genel hükümlere tabi olduğundan, davayı kaybeden tarafın yargılama giderlerine mahkûm edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Bu noktada, vekâlet ücreti, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 423. maddesinin 6. bendinde açıkça belirtildiği gibi bir yargılama gideridir....
Mdl.vek.Av... ile davalı-davacı ... vek.Av...aralarındaki itirazın iptali-menfi tespit davası hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.12.2006 gün ve 215-200 sayılı hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - 21.7.2004 tarih 25529 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.090.000.000.-TL.ye çıkarılmıştır. Davacının açtığı itirazın iptali davasında davacı yanın icra takibine konu yaptığı tutarın 629.98.-YTL.lık kısmının davalı yanın davacı aleyhine açtığı karşılık davasında (menfi tespit) ise 70.00-YTL.lık isteminin mahkemece reddedildiği görülmektedir. Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden reddedilen bu kısımlar gözetildiğinde temyiz eden taraflar yönünden kesin niteliktedir....
Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....
Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davalı tarafa yapılan nakit ödeme ve verilen senetlerin, davalı tarafın edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle nakit ödemenin iadesi gerektiği, senetlerin bedelsiz kaldıklarından bahisle nakit ödemesi iadesi ile senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....
Davalı vekili, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, ihtarnamelerde talep edilen miktarlarda yanlışlık olmadığını, davacı tarafından ihtarnamelere karşı menfi tespit davası açılmadığını, davacının dayandığı önceki menfi tespit davasına konu ihtarnamelerdeki miktarların maddi hata nedeniyle yanlış hesaplandığını, bu durumun davacı açısından kazanılmış hak teşkil etmeyeceğini, ihraç kararının doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2021 NUMARASI : 2021/33 Esas - 2021/340 Karar DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; davalının yöneticisi olduğu yurt ile müvekkilinin arasında kira sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin kızının yurtta sadece 23 gün barındığını ve yurt hizmetlerinin eksik ve yetersiz olması nedeniyle yurttan ayrıldığını, müvekkilinin kızının yurtta kaldığı süreye tekabül eden barınma ücretini eksiksiz ödediğini, müvekkilinin hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu borcu vadesinde ödemesine rağmen davalı tarafın, teminat senedi olarak elinde bulundurduğu takibe konu tüketici senedini...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/12/2022 NUMARASI : 2018/712 E - 2022/583 K DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirkete 4.837.00 TL borçlandığını, müvekkilinin borcu gününde ödeyemediği için davalı şirket tarafından İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2015/17346 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatarak borca cezai şart ve gecikme faizi işlettiğini, müvekkilinin, 4.837.00 TL olan borcunu 9.000.00 TL olarak ödediğini, müvekkilinin tüm taksitleri ödemesine rağmen hakkında taahhüdü ihlal suçundan dava açıldığını ve İstanbul 20....